• türkçe bildiğim için, ana dilim türkçe olduğu için şükretme sebeplerimden biri olan candan erçetin şarkısı.

    israil'in başkonsolosunun komik bir tiviti önüme düştü, adamın biosunda bu şarkı yazıyordu yıllar sonra yine aklıma geldi. bir yabancı dinlese keyiften kafayı yer çünkü melodisi çok güzel ve ingilizceye çevrildiği zaman dahi anlamında ve ana fikrinde bir kayma yaşanmıyor.
  • yıl 2000. büyük deprem sonrasındaki ilk yaz. yalova'da meydanda candan erçetin uzun entarisi ve çıplak ayaklarıyla sahnede. her yaz cıvıl cıvıl olan o sahilin, plajların eski havasından eser yok. herkesin üzerinde bir burukluk var. denize yığılmış molozlar, evlerin yıkıntısı halen görünüyor. işte böyle bir ortamda candan erçetin sahnede bu şarkı ve öncesinde yaptığı konuşma ile devleşiyor. sözleri de o kadar manidar ki.
  • candan erçetin sevmeyenleri bile derinden etkileyebilecek kadar muhteşem şarkı.. dibe vurduğunuzu hissettiğiniz bir anınızda silkinip toparlanmanız işten bile değildir.

    en derin yaralar kapanıyorsa
    en büyük acılar unutuluyorsa

    ben neden aynı kalayım söyleyin bana

    elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
    elbette daldan dala konup sonra uçacağım
    elbette bazen hızla dönüp sonra duracağım
    elbette bazen söyleyip bazen susacağım

    bu sözler ve bu melodi.. nasıl bu kadar birbirine uyum sağlar.. anlamıyorum evet.. anlayamıyorum.. hislendim yine..
  • yavşak dedektörü kelimelerdendir.

    eğer birisi "elbette sorumlular araştırılsın", "elbette suçlular cezalandırılsın" filan diyorsa hiç tereddütsüz "siktir lan yavşak" diye sözünü kesebilirsiniz. zira konuşan kişi yavşak bir köpektir, şaşmaz.
  • türkiye standartlarının çok üstünde bir albüm.
  • depresif, sıkılgan, ekşi itiraf başlığına entry girecek modda iken falan dinlendiğinde terapi etkisi bırakan parça. "sakin ol çocuğum anormal bir durum yok, her şey olması gerektiği gibi. büyütme, relaxx" oluyor insan.
  • türkçedeki en güzel kelimedir.
  • sanırım aldığımız arabayla beraber kaseti gelmişti bize. ya da annem almıştı, emin değilim. ama bir dönem arabamızda sürekli çaldığını unutmuyorum. annemle babam çok farklıdır, ortak herhangi bir zevklerini bilmem. ama bu albüm özellikle de bu şarkı ikisi tarafından da beğeniliyordu.
    belki onlar beğendiğinden belki de ergenliğin hiçbir şey beğenmeyen hallerinden dolayı nefret ediyordum şarkıdan. "bu sözler ne yea böyle" diyordum, sinirime dokunuyordu. demin bir vesileyle tekrar dinledim işte. sanırım yaşlanıyorum artık. zira "ne güzel" dedim, "elbette" dedim, "ben de herkes gibi kötü olduğum kadar iyi de olabilirim ne var ki bunda hıhh" bile dedim bir an. öyle ya da böyle bişiler dedim işte, moralim yerine geldi sanki. sanırım bir ilke imza atarak hem annemin, hem babamın, hem de benim sevdiğim bir şey bulduk, bu bile yeter iyi hissetmeye.
  • efsanevi turk albumleri arasina girecek olan candan ercetin eseri. kotu sarki yok be.
  • kongolu müzisyen ricardo lemvo'nun oldukça güzel yorumladığı candan erçetin şarkısı.

    şuradan ulaşılabilir
hesabın var mı? giriş yap