371 entry daha
  • günah şehri.

    kısıtlı vizyonumun bana bahşetmiş olduğu gözlem ve tespitlere dayanarak bu şehrin tek varoluş amacının insanlara para ezdirmek olduğunu düşünüyorum. bulunduğu coğrafi konuma göre oldukça zıt bir misyon edindirmiş kendine. nevada çölünün ortasında tüketim toplumunun vahşiliğini aleni bir şekilde ortaya koyuyor.

    bu şehirde kumar**** harici yapılabilecek atraksiyonlar oldukça limitli. ben yine de yapılabilecekleri naçizane gözlemlerime göre aktaracağım.

    kumara bulaşmayacaksanız bu şehirde yapabileceğiniz aktivite sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor: fremont street experince - the strip'te yürüyüp tematik otelleri gözlemlemek - high roller dönme dolabına binmek.

    şehre hava yolu aracılığıyla girecekseniz havalimanından itibaren las vegas'ta olduğunuzu anlıyorsunuz. valiz alım noktalarında bile slot makineleri mevcut. parlak ışıklı ve hileli makinelerin büyüsüne daha havalimanını bile terk etmeden kapılmamak gerek; çünkü bunlar yalnızca başlangıç.

    las vegas, ağırladığı ziyaretçilerin kalibresini havalimanından çıkar çıkmaz hissettiriyor. havalimanı çıkış kapılarından birisi limuzinlere ayrılmış; ya da limuzinler o çıkış kapısını parsellemiş. ben de şans eseri tam o kapıdan çıkış yapmıştım. daha önce gördüğüm limuzinlerin limuzin olmadığını o andan itibaren anladım. parlak siyah ve en az bir otobüs kadar uzun limuzinler milyon dolarları bir gecede ezecek kodamanları bekliyor gibiydi. havalimanına en uzak tematik otelin bile yarım saatlik sürüş mesafesinde olduğunu düşününce bu gereksiz şatafata herhangi bir anlam yükleyemedim. belki de benim hayal gücüm bu adamların lüks tutkusunun gerçekleri için yetersiz kaldı. limuzin konusu bende hala daha soru işareti olarak duruyor.

    las vegas'a bir kereliğine geliyorsanız ne yapın edin o tematik otellerin birinde (trump, mandalay bay, paris, new york, bellagio, the venetian, veya paris olabilir.) en azından bir gün kalın. bu tecrübeyi yaşamadan şehirden ayrılmayın. gerekirse borç harç bulun. pişman olmayacaksınız. los angeles'taki orta standart otellere ödediğim parayı buradaki otellerin fiyatlarıyla karşılaştırınca bu tematik otellerde konaklamak oldukça cazip gelmişti. ya los angeles ileri derecede pahalı, ya da las vegas'taki tematik otellerde “otel fiyatlarını mümkün olduğunca düşük tutalım ki insanları otellerimizde kalmaya teşvik edelim; böylece onları kumarda bir güzel tokatlayalım” anlayışı mevcut. tam emin olmamakla birlikte iki faktörün de bu duruma katkı sağladığını düşünüyorum. bu anlayışın en büyük kaymağını ise benim gibi kumara bulaşmayan, efendi gibi otelinde kalıp casinolara beş kuruş bile para bırakmayan tipler yiyor doğal olarak.*

    ben seçimlerimi trump international ve mandalay bay yönünde kullanmıştım. sadece odaların manzaralarının bile ödediğim paralara değdiği düşüncesindeyim. limuzinlerin yanaştığı, otoparkında rolls royce'ların park edildiği bir otelde kalmayı bünyem biraz zor kabullenmişti. bu otellerin bir diğer artısı ise bu durum; minimum masrafla sizi maksimum şekilde zengin hissettiriyor.*
    trump'ta 44. kat manzarası.görsel
    mandalay bay'den 37. kat manzarası. görsel
    görsel

    casino'ların işleyiş mantığını bu entarinin konusu olmaktan çıkarıyorum. yukarıda da belirttiğim gibi tek kol bile çevirmedim. merak edenler için; ortamlar şu şekilde: görsel görsel

    dışarı çıkmayı düşünenler için las vegas'ta yapılabilecek kısıtlı aktivitelerin ilkine gelelim: fremont street experience

    burası birçok çeşit mağaza, atraksiyon ve casinoyu bünyesinde barındıran bir cadde. caddenin tavanına çeşitli animasyonları belirli bir döngü içinde yansıtan bir ekran kurulmuş. kafanızı kaldırıp bir on beş dakika boyunca bu ekrana bakmak bile fremont'u ziyaret etmek için yeterli bir sebep. görsel
    görsel
    görsel
    görsel
    fremont'ta cadde boyunca cannabis satan mağazalar, ziyaretçilerle para karşılığında fotoğraf çektiren yarı çıplak kadınlar ve erkekler (burada ilginç bir gözlemimi aktarmadan geçemeyeceğim; fotoğraf çektiren kadınların sayısı fotoğraf çektiren erkeklerin sayısından daha fazlaydı. yaşlı başlı kadınların erkeklerin kucağına çıktığı estetik dışı görüntülerle de karşılaşmanız pek muhtemel), çeşitli gösteriler, açık hava sahnesi ve fremont'un uzandığı 5 blok boyunca uzanan bir zipline var. adrenalin tutkunları için zipline'ı şiddetle tavsiye ederim; caddeyi x8 hızında kuşbakışı izlemek oldukça zevkli.

    ulaşım kısmından da bahsetmek gerekirse; strip boyunca (bütün tematik otellerin bulunduğu ana cadde benzerimsi yer) sürekli tur atan deuce otobüsleri mevcut. 1 saatlik, 2 saatlik ve 24 saatlik sınırsız biniş opsiyonları farklı tarifelerde satılıyor. çift katlı bu otobüsle yorulmadan manzara izlemeniz mümkün.

    las vegas araba kiralamayı gerektirecek kadar büyük bir şehir değil. uber ile 15-20 dolar civarında ulaşamayacağınız yer neredeyse yok. (yoğunluğa göre biraz daha artabilir fiyatlar.) araba kullanmak isteyenler de kafasındaki bütün şüpheleri bir kenera bırakabilir. türkiye'de araba kullanan birisi için vegas'ta araba kullanmak oldukça kolay. (ben yalnızca las vegas ve grand canyon gidiş gelişlerinde araba kullanmıştım; büyük şehirlerdeki durumu tam olarak bilemiyorum.) hız limitlerine kesinlikle uyun, yayalara yol verin yeter ki; gerisi çok kolay. herkes kurallara uyuyor zaten; önünüze kıran veya makas atan biriyle karşılaşma şansınız çok az.

    las vegas'ta yapabileceğiniz diğer bir aktivite ise the strip boyunca yürüyüp tematik otelleri izlemek. dışarıda herhangi bir güvenlik sorunu yok, gece vakti bile korkmadan dolaşmanız mümkün. zaten gece vakti bile çok kalabalık bir bölge burası. yürüyüşüm boyunca beni rahatsız eden tek olay açık havada olmama rağmen sürekli olarak ilginç bir sigara dumanı solumak zorunda kalmak oldu. sonradan öğrendiğime göre o sigaraların içinde nevada eyaletinde yasal olan bir çeşit uyuşturucu madde varmış. (cannabis olabilir.)

    the strip boyunca karşılaşacağınız bazı manzaralar şu şekilde:
    luxor oteli: görsel
    new york: görsel görsel görsel
    excalibur: görsel
    strip genel görünüm: görsel görsel
    paris: görsel görsel görsel (en beğendiğim tematik otel bu olmuştu.)
    bellagio ve caesars palace: görsel görsel
    bellagio'daki su gösterisini (fountain show olarak geçiyor.) izlemeyi ihmal etmeyin.
    venetian: görsel
    görsel
    görsel

    bunların haricinde cirque du soleil'in bir gösterisini denk getirmekte fayda var. benim gittiğim zamanda the beatles love gösterisi vardı.

    şehrin girişindeki ikonik “welcome to fabulous las vegas” levhası da oldukça popüler bir destinasyon. insanlar bu levhayı arkasına alıp fotoğraf çektirebilmek için uzunca bir kuyrukta sıra bekliyor. görsel
    görsel çok da bir numarası yok açıkça söylemek gerekirse.

    sokaklarda yürürken farkettiğim diğer bir ilginç detay ise yerlerde bulunan escort kartvizitleriydi. las vegas ile ankara'nın en az bir adet ortak noktasının olduğunu kırk sene düşünsem yine tahmin edemezdim.

    sonuç olarak; bu şehir en azından bir kere bile olsa dahi görülmeye değer. ne tarz yaşantıların olduğunun farkındalığını edindirmesi bile bu şehri ziyaret etmek için geçerli bir sebep. zenginlik ve şatafatın üst limitlerini, insanların zevk ve arzularına ne derece bağlı olduğunu gözlemleyebilme fırsatı bile bu şehrin öncü olduğu güzel bir kazanım olur.
39 entry daha
hesabın var mı? giriş yap