167 entry daha
  • *** is bu entry tool'u taniyan bilenler icin degil, tanimayanlar icin girilmistir ***

    tartışmasız rock ve metal müzik camiasında son 20 yıl içersinde ortaya çıkmış en önemli gruplardan biridir tool. başka hiç grubun başaramadığı bir şeyi başarmış, muzikalitelerinden bir sey kaybetmeden kendine ozgu bir tarz icersinde underground kalarak genis kitlelere ulasmayi basarmistir.

    simdi biraz geriye gidip rock tarihine kisa bir goz atalim:

    80 yillarda muzik dunyasi, donemin politik ve ekonomik yapisina uygun olarak, gelismis bir ticari sistem icersinde kurallarinin belirlendigi olgun bir endustri haline donusmustur. bu da kendini o donemki muzik gruplarin kalitesine direkt olarak yansitmistir. tool'un kurulduğu 90lı yılların başı popüler rock müzik tarihindeki dönüm noktalarından biridir. bu dönemde ortaya çıkan grunge ve alternative rock akımları, 80 dönemine hakim olan heavy metal müziği ve türevlerinin etkisini bir anda bastırıp, popüler rock müzik tarihinde yeni bir dönemin başlangıcını açmıştır. sahsen rock ve metal turleri acisindan muzikalite kapsaminda cok da verimli bir donem oldugunu soyleyemeyecegim. pearl jam, nirvana, soundgarden vb basarili gruplar ortaya orijinal ve kaliteli bir seyler koymaya ugrassa da, rock muzik genel olarak bir duraklama icersine girmistir bu donem. 80 li yillarda sistemini gelistiren muzik endustrisi, 90 larin muzikal yapisini dogal olarak etkilemistir. bu evre rock müziğin geleneksel türleri dışında yeni arayışlarda olduğu bir süreçtir.

    1992 yılı opiate epleri ile ilk ciddi çıkışlarını yapıp, onu izleyen yıl piyasaya sürdükleri undertow albümleri ile müzik dünyasında az rastlanan türden bir grup olduğunu kanıtlamışdır tool (opiate çıktığında undertow albümünün bir kismi yazılmıştı). bütün diger türlerin, muzik gruplarinin arasindan siyrilip, kendi tarzlarini yaratip basariya ulasmayi becermis nadir gruplardandır. sahip oldukları deneysel yaklaşım, kesinlikle rock müzik ailesine mensup olsalar da tool'u diğer gruplardan ayırmaktadır. çoğu insanın aksine ben tool'u undertow albümlerindeki eşsiz bir videoya sahip olan prison sex şarkısıyla keşfetmistim o yillar.

    şarkılarının orkestrasyonu, kompleks poliritmik yapısı ve deneyselliğiyle müzikal olarak metal, alternative rock ve progressive rock karışımı bir tarz belirlemelerinin yanında, sahip oldukları estetikle de karanlık, ağırlıkla art rock özellikleri taşıyan bir stil yaratmışlardır. felsefi, dini, psikolojik, mistik ve spiritüel izlenimler taşıyan şarkı sözleri, zaten özel efekt artisti olarak film endüstrisinde çalışan gitaristleri adam jones'un etkisiyle kompleks bir görsel sos eşliğinde canlandırılmıştır ki tool'u tool yapan en önemli noktalardan biridir bu (aynı dönemde ortaya çıkmış olan jane's addiction'ın sanatsal bohem özelliklerini, post-punk etkileriyle progressive rock ve metal çatısı altında birleştirmişlerdir bana kalırsa). [burada bir zamanlar okudugum bir maynard röportajından ekstra not düşeyim: 90 yıllarda davet edildikleri küçük bir hayır amacli girisimde performans sergilemeleri istenmiş tool uyelerinden. alice in chains ve benzeri gruplar da davetliymis. diger muzisyenler akustik enstrumanlarıyla gelip bildik, klasik, sıradan bir dinleti sunmuşlar millete. maynard ve saz arkadaşları ise kendi aletlerinin yanında, tencere, tabak, çanak, çömlek gibi şeyleri getirip herkesin şaşkın bakışları arasında bir tür sanatsal ses performansı sunmuşlar bu da grubun ne kadar sıradışı düşündüğüne cok güzel bir örnektir.]

    1996 yılı aenima albümleri tarzlarini tam anlamıyla oturttukları bir olgunluk dönemi eseridir. bu albüm 1994'de kanserden ölen, grubun kankası amerikalı stand up komedyeni bill hicks'e adanmıştır. hicks'in showlarından skeçler, samplelar aenima'da sıkça duyulur (third eye şarkısının başındaki konuşma hicks'e ait mesela). ayrıca bu albümün ilk baskıları özel optik kapaklarla piyasaya sürülmüştür. (bu limited edition cd lerini bir tanesi bir arkadaşimda vardı, yıllar önce görmüştüm. kapak resminde kaliforniya bulunuyordu ve hareket ettirdiğinizde okyanusa karışıyordu, aynen aenima şarkısında bahsedildiği gibi.

    ve lateralus... bu 2001 yılı albümleri bence grubun kendini aştığı en iyi yapitidir. plak şirketleriyle olan hukuki problemler yüzünden bu albümün piyasaya sürülmesi zaman almıştır ama beklemeye degmiştir sonuç. tabii bu arada maynard'ın a perfect circle gibi başka bir projeyle meşgul olması "acaba dağılıyorlar mı?" dedikodusuna sebep olmuştu zamanında ama lateralus herkesin yuregine su serpmisti.. müzikal olarak eksiksiz olan albüm, içerik olarak da bunu göstermekteydi. tool'dan beklenecek şekilde simya, astroloji, okkultizm ve kabbala konulari etrafinda danseden lateralus, kendini aşma, üstünlük, varlığın ötesine geçme temalarını anlatir ki bu konu şarkı sözlerinin yanında saydam sayfalardan oluşan albüm kapağında da kendini görsel olarak gösterir. (lateralus şarkısının fibonacci sayılarını izleyen ritmi yüzünden, albümdeki şarkıları belli bir sırada dinleyince özel bir hikaye anlatıldığı rivayeti almış yürümüştür ama bu daha çok tool hayranlarının yaptığı "öküz altında buzağı arama" hikayesidir bence -şimdi nerede okudugumu hatırlamıyorum ama, ya maynard ya da danny roportajlarindan birinde böyle bir şeyin olmadığını söylemişti. fakat albümdeki "disposition," "reflection," and "triad" şarkıları birbirini izleyen 23 dakikalık tek bir şarkıdır aslında. orijinal albüm kapağını dikkatle inceleyince, kapakta yer alan elektrik devre diyagramının bu şarkıları birleştirdiği görülür).

    lateralus'un ardına çıkan 2006 yılı 10000 days ise başlı başına bir hikaye. şahsen lateralus'un müzikal olarak biraz daha ağır ve iyi olduğunu düşünüyorum ama bu iki albüm hemen hemen aynı seviyede gözümde (sadece 10000 days biraz daha duygusal bir hava taşıyor gibi, bu da sanırım albüme adını veren konu yüzünden olsa gerek).

    müzik dünyasındaki bir çok grup belli bir seviyeye ulaştıktan sonra bir gerileme evresine girer, ortaya çıkardıkları albümler başarıya ulaştıkları albümlerin seviyesine çıkamaz çoğu zaman. tool ise her albümde kendini aşmanın bir yolunu bulmustur. bu da onlari diğer gruplardan ayıran en büyük fark. 10000 days'de müzikal olarak aynı seviyeyi tutturmalarına rağmen albüme kattıkları görsel ve içeriksel derinlik kesinlikle siradan muzisyenler olmadiklarini gosteriyor.

    grubun canlı performansının seyrettiğim konserler arasinda en iyilerinden biri olduğunu da belirtmeliyim. maynard'ın nerdeyse tiyatral show'u, danny'nin virtüözitesi, adam ile justin'in 4-4'lük performansları bir "grup" konserinin nasıl olması gerektiğine mükemmel bir örnek. tool'u özel bir grup yapan noktalardan birisi de, grup uyelerinin hayranı oldukları yılların progresif rock grubu king crimson'ın tool konserlerinde alt grup olarak çıkmasıdır bence. boynuz kulağı geçer deyimini ispatlayan iyi bir örnek bu sanirim. gerçi king crimson'da aynen gibi tool belli bir kategoriye sokulmakta zorlanan bir grup, crimson gitaristi robert fripp özellikle bu tür kategorizasyonları oldukça kısıtlayıcı bulduğunu sık sık söylemiştir ama konumuz o değildi değil mi.
940 entry daha
hesabın var mı? giriş yap