aranjman

• türkiye'de üretim değil "esinlenme", dümdüz tabirle hırsızlık moda olduğu için yukarıda çokça "hırsızın müzikçesi" mealli tanımlar yapılmış. yazık, ne diyeyim?
  
  müziğin yazıcısı ve çalıcısı olarak iki ana tarafında da bulundum. müziğin üçüncü ve sonuncu tarafıysa bu: aranje.
  
  ne işe yarar? esasında (bence/benim için) "hacı, burada viyolayı kısıp çelloyu öne geçirelim, şuradaki çıkıcı seyri de sallayıp tremoloyu çelloyla değil piyanoyla basalım da bir dinle" cümlesi bu abi ve ablalarımızın yaptığı işi özetliyor: güfte ve besteden "daha kaliteli" şarkı çıkarmaca.
  
  bu iş (yine benim için) besteciliğin hemen ardından müzikçiliğin tepesinde yer alıyor.
  
  neden?
  
  şu ikisini bir dinleyin:
  
  pitch black process feat. hayko cepkin
  
  fahir atakoğlu
  
  oturup uzun uzun kıyas yapmanın alemi yok. kimi şeyleri ben anlatamam, kimilerini siz anlamazsınız, yazık olur. onun yerine iki şarkıdan iki not düşeyim:
  
  - hayko cepkinli olanda oktavdan okuyanları çıkarın ve bunca sert ve "atarlı" müziğe rağmen şarkının ne kadar da eksildiğini görün.
  
  - fahir atakoğlu'nun düzenlemesiyse benim için efsane. çift zurnayla bu ağıdı birden zeybeğe çevirmese belki haykolu olan şarkı da çıkmayacaktı, böylesine büyük bir iş.
  
  senkoplar, atlanan zamanlar, vurmalı seçimleri, karar sesleri, gitarda aşağı ve yukarı vuruşlar, ney seçimi, mey seçimi, zurna seçimi, esler, ... trilyar değişken. bestecinin işi en zoru: olmayan bir şeyi ortaya çıkarıyor. ondan sonra bu besteden bir şey çıkarmak/besteyi adam etmek, işte o çok başka bir kafa ve bende yok. misal ben oktavı yaparım, senkopun zaten hastasıyım, zurna bulsam affetmem... ama 10 sene erkan oğur'dan dinlediğim ve hemen hepimizin bu şekilde bildiği ağıttan yüz ömrüm olsa birinde bile çift zurnayla böyle efsane bir şey çıkaramam. fahir amcamızsa, maşallah, hem yazıyor hem düzenliyor. bambaşka bir kafa, bambaşka.
  
  hasılı, tamam kimileri için hırsızlık demek olabilir ama bu işi böyle hafife almayın. piyasadaki aranjmanlar birbirinden kopipeys diye küçümsemeyin. bu, müziği başka bir seviyeye taşıyabilecek bir iş. yapabilene tabi.