açık radyo
-
şimdi bu radyoyu dinleyince bir tuhaf hissediyor insan kendini. sanki yüksek tavanlı, bir duvarı boydan boya pencere olan evimdeyim, elimde saatine göre kahvem, şarabım, kendi koleksiyonumdan birkaç şarkı dinliyormuşum gibi, bir havalar bir havalar.
halbuki üsküdar'da 35 senelik, bitişik nizam, komşu ne pişirirse pişirsin, kavurduğu soğan kokusunun salonuma dolduğu bir evde yaşıyorum. illüzyon hep.
tamam çok güzel, diğerlerinden farklı ama sürekli dinlenebilecek bir radyo değil benim için. toplumun her tabakasına seslenemiyor çünkü. "shakespeare 450 yaşında" deyip hop sabah 8'de eserlerini dinlemek hayli tuhaf. bu düşüncelerimde semtimin ve evimin etkisini de kabul etmek gerek tabi.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap