• klibinde iskenderun tam da dün bıraktığım gibi. yağmurlu, güneş açıp açmamaya karar verememiş, dağların tepesi de hafif bulutlu.

    jehan barbur'un şarkının başında sorduğu sorunun cevabı ise: hayır, yeniden çocuk olunamaz.
  • jehan barbur'un son albümünün ilk ve sonda da bonus parçası.

    yeniden olur mu
    çocuk olunur mu
    eskisi gibi güvenle durulur mu

    yeniden olur mu
    masum olunur mu
    eskisi gibi huzurla durulur mu

    eskiden bir pencerede beklerken
    eskiden hala suskun ve çocukken
    eskiden basit bir oyunda düşerken
    büyümek hiç aklımda yokken

    dünyamda büyüktü masa ve sandalye
    odamda püsküllü sarı bir lamba

    böyle çarçabuk aniden birden
    sanki yokmuşum tokmuşum
    birden

    eskiden bir pencerede dururken
    eskiden basit bir oyunda gülerken
    büyümek hiç aklımda yokken

    böyle çarçabuk aniden
    birden
  • ne güzel insanlar vardı eskiden.
    çocukluğumuzu kaplamışlardı.
    bize masal anlatırlardı
    cinlerden, perilerden.
    büyükanneler, büyükbabalar vardı.
    o zaman hepsi uzaktı ölümden.
    hem sevindirir hem korkuturlardı.
    acı hikâyeleri bile tatlı tatlı başlardı.
    demek bunun için gittiler hikâyelerden.
    ne güzel insanlar vardı eskiden.

    ne güzel şarkılar vardı eskiden.
    gençliğimizi donatırlardı.
    hep iyi şeyler hatırlatırlardı
    geçip gitmiş devirlerden.
    sevgi ve ümid yaratırlardı.
    o zaman her şey uzaktı ölümden.
    yanık şarkılar bile neşeli başlardı.
    ister istemez saadet taşardı
    gamsız günlerimizden.
    ne güzel zamanlar vardı eskiden.

    ne güzel şarkılar vardı eskiden.
    hayal içinde yaşatırlardı.
    güldürür ağlatırlardı
    duymadan biz, düşünmeden.
    her an bir asır kadardı.
    o zaman herkes uzaktı ölümden.
    candan sevdiklerimiz vardı.
    hepsi başka güzeldi, bizi tanımazlardı.
    bütün yollarımız geçerdi gül bahçelerinden.
    ne güzel zamanlar vardı eskiden.

    --- özdemir asaf ---

    "bir kapi onunde", adam yayinlari, 12.b., istanbul-ağustos 1996
  • (bkz: kemalettin tuğcu)
    (bkz: minti)
    (bkz: clementine)
    (bkz: misket)
    (bkz: barış manço)
    (bkz: pembo)
    (bkz: gırgır)
    (bkz: tipitip)
    (bkz: kemal sunal)
    (bkz: uçurtma)
    (bkz: adile naşit)
    (bkz: komşu)
    (bkz: insan)

    'o vakitler sanki istanbul'da yıkılmak üzere birbirlerine yaslanan ahşap evler de vardı.. o vakitler sanki insanlar daha tahammül severlerdi'
  • demlendikçe güzellleşecek şarkılardan.

    oluyor bazen böyle şarkılar ilk dinleyişte hoşunuza gidebiliyor, güzel şarkı evet dinlenebilir diyebileceğiniz... dinleyip biraz unutabiliyorsunuz. sonra olmayacak bir sohbetin ortasında bir mısrası düşüveriyor aklınıza... yana yana bulunup dinleniyor.

    o şarkılara benziyor.
  • insanlara yaptıkları saçmalıkları farketmeleri için verilen zamandır ki artık yürürlülüğünüzde olmayan.
  • eskiden
    çember çevrilir,
    su musluktan içilir
    agaçlara tirmanilirdi
    bebekler bezden
    silahlar tahtadan
    resimler kömür karasindan yapilirdi
    kizlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin
    isimleri konulur
    saatli maarif okunurdu
    komsuda pisen
    bize de piser
    bizde pisen komsuya düserdi
    geceler ayaz
    sokaklar karanlik
    yildizlar parlak olurdu
    tursu, salça, manti
    evde yapilir
    karpuz kuyuda sogutulurdu
    erik agacinin çiçegi
    pencere camimiza yaslanir
    güz yapraklari bahçemize düserdi
    kardan adam yapilir
    evlerde soba yakilir
    kis gecelerinde masal anlatilirdi
    merdiven çikilir
    aidat ödenmez
    yönetici seçilmezdi
    evler badanali
    sokaklar lambasiz
    mahalleler bekçili olurdu
    ajans radyodan dinlenir
    çizgili roman okunur
    defterlere kenar süsü yapilirdi
    hayat
    arkasi yarin gibiydi
    kesintisizdi
    her gün yasanacak bir sey vardi
    herkes kendi düsünü kurar
    kendi hayatini oynardi
    simdi
    hayat tek perdelik bir oyun
    stand-up bir yalnizlik gibi
    simdi
    herkes
    yogun
    yorgun
    ve
    tek basina
    can dündar

    (bkz: tek basina)
  • jehan barbur'un çocukluğa götüren ve orada kalma isteği doğuran parçası.
    sonra bugüne getiren,
    sonra sessizleştiren, sakinleştiren.
    öylece bırakan...

    "eskiden hâlâ suskun ve çocukken..."
  • annemin yemekleri hariç her şeyin daha farklı, daha lezzetli olduğu zamanlar. doritos panço'nun bile tadı başkaydı, dondurmaların tadı başkaydı, çikolatanın tadı güzeldi. ne oldu bunlar zamanla plastik mi oldular anlamıyorum. big bubble denen sakız çok güzeldi mesela, daha fazla eskileri yad etmeyeyim. eskiden eskileri. eskide kalanların ait olduğu zaman zarfı.
hesabın var mı? giriş yap