• az ve oz konusan, konustugu kadar dinleyen, anlayis gosterebilen, otu boku kiskanmayan, karsisindakinin hayatini kendi hayati gibi planlamaya kalkismayan, salak erkek triplerinden alabildigine uzak, ultimate erkek, undefined walking object, gercek olmayan kavram.

    8 yıl sonra gelen edit: ben buldum, darısı hala arayanların başına.
  • yatakta batman, mutfakta alfred, sokakta bruce wayne olmasını bilendir.
  • bu zat-ı muhteremin tanımı için benim de bir iki fikrim var.

    zekidir.

    algı kapısı sürekli, 4. boyuttaki nesneleri tasavvur edecek düzeyde açıktır. bütün esprileri ilk o anlar, hepsine ilk o güler, bütün zeka sorularını şıp diye çözer, zihninden 3 basamaklı sayıları 1-2 dakikada çarpar, unuttuğunuz ve hayatta aklınıza gelmeyecek üzerinden çok uzun zaman geçmiş, aranızda geçen detayları sanki 30 saniye önce yaşamışçasına hatırlar. ve çok iyi kullandığı zekası sizi o kadar etkiler ki, bir erkeğin ideal olduğunu söyleyebilmeniz için, "önce zeki olması şart" demenizi sağlar.

    yakışıklıdır.

    beraber yürürken sürekli gözler üzerinizdedir. siz üstünüze bakarsınız göğüs dekoltesini fazla mı verdim acaba diye, ama gerek yok bakmayın. size bakmıyorlar, yanınızdaki adama bakıyorlar. çünkü öyle yakışıklıdır ki ona bakarken başka bir işle meşgulsanız kesin sıçarsınız o işte. sadece kendisine baktırtacak kadar kıskanç bir yakışıklılığı vardır.

    zengindir.

    bu onu daha da çekici kılar, çünkü umurunda değildir para. size pahalı hediyeler alıp, istediğiniz lokantaya götürüp, istediğiniz gece kulübünde eğlenmenizi sağlar. güç verir kendisine, güven verir. paradır işte neyini anlayalım aq.

    entellektüeldir.

    bizet'in carmen'ini, miro'nun bleu ii'sini, hemingway'in son kitaplarını, schopenhauer'in aşkın metafiziği'ni, kore filmlerinin dayanılmaz çekiciliğini eleştirebilecek seviyede hem de. konu sinema, müzik, edebiyat olunca teknik şartname gibi konuşmaya başlar, söylediği hiçbir şey boş değildir. sizse bu adam ne eylerse güzel eyler deyip masum yüzüne bakıp hayallere dalarsınız o bunları hararetle anlatırken, bir mızıkanın ezgisi gibidir sesi.

    ağız tadına düşkündür

    beraber isterseniz sokaktaki kokoreççide birşeyler yiyin, isterseniz lüks bir lokantada ya da sizi eve götürüp yemek yapacağı konusunda kandırsın, şu gerçektir ki iyi bir yemek yiyeceksiniz. çünkü bu adam ağzının tadını biliyor. her nereye gitse menüye ihtiyaç duymadan sipariş verir. bir bakarsınız ki size sormadan "irish stew" sipariş etmiş. kendinizi ona bırakır, birazda gelen yemeğin ne olacağının verdiği heyecana kaptırırsınız.

    popülerdir.

    tanınır. biraz önce gittiğiniz lokantada "... bey, hoşgeldiniz" diye, sokaktaki kebapçıda da (demin kokoreçti değil mi? ama hem kebapçısı tanır, hem kokoreççisi, hem de midyecisi) "... abi, hoşgeldin" diye karşılanır. gittiğiniz gece klubünde bir anda etrafınız arkadaşlarıyla dolar. yolda yürürken sanki o mahallenin muhtarıymış gibi sürekli birileri kendisini durdurur, görüşemediklerinden şikayetçi olur. siz onun yanında tanımadığınız pek çok insanla tanışırken utangaç sırıtışlarınızı atarsınız ortaya, biraz sinir olursunuz bu duruma ama başka türlü ideal olamaz zaten.

    aile babasıdır.

    en mızmız, en inatçı, en huysuz bebekler bile bu adamın kucağına gelince ağlamasını keser. herkesle çok iyi anlaşır. bakarsınız kordonda yürürken takılmış çocukların peşlerine onlarla top oynuyor. hadi kordon örneklerinden gidelim, beraber bir banka oturursunuz sonra yaşlı amca oturur, yaşlı amcayla derin sohbetlere dalıyor, çocuklara öyle hayran bakıyor ki bu adam kesin benim kocam, çocuklarımın babası olsun diyesiniz geliyor. ama olmuyor, olamıyor.

    atletiktir.

    taş gibi bir vücudu vardır. yüzmeye gidersiniz millet sizin dev gibi göğüslerinize bakmaz bu adamın kalçalarına bakar (abarttım sanırım, düzeltelim) beraber plaja gidersiniz, gözleri bu adamdan kendinize çekmek için beyaz bir bikini (tabii ki bronzlaşmışsanız) giymeniz şarttır. haftasonları halı sahaya gider, size kaç gol atayım hayatım senin için diye sorar. siz 3 dersiniz gider, 6 atar gelir. siz inanmazsınız önce de, arkadaşlarının kenidisini ısrarla çağırdığını duyarsınız "gel, sensiz olmuyor" diye. evinde ayrı ayrı branşlarda kazanılmış bir kaç kupada cabası.

    kıskanılandır.

    her ne kadar kendisi masum olsa bile siz onu kıskanırsınız. her an yanı başınızda olsun istersiniz. çünkü güvensizliğiniz ona değil sizin cinseyetinizdekileredir. ideal erkek olmanın en önemli özelliklerinden biridir kıskanılan olmak. eğer kıskanmıyorsanız yeteri kadar ideal değildir.

    hoşgörülüdür.

    sinirlendiğinizde sizi alttan almasını bilir. ya da onu kızdıracak birşey yaptığınızda sizden tek istediği dürüst olmanızdır, gerisini o çözümler. insanlara genel olarak sevecenlikle yaklaşır. yaşlanınca hulusi kentmen olacağı kesindir.

    cesurdur.

    hiçbir fobisi yoktur ve hiçbir şeyden çekinmez. ne köpekten, hayvandan, böcekten korkar ne de karanlık sokaklara gecenin bir yarısında girmekten bu cesaretinin sebebi aslında şundan kaynaklanır:

    güçlüdür.

    her anlamda. hem evde kendisine yatak taşıttırabilirsiniz, hem de izlediğiniz korku filminden tırsarak kendisine sımsıkı sarılabilirsiniz. güven verir bu güç kendisine. o, o kadar güçlüdür ki, hiç üzülmeyeceğine, hiç dara düşmeyeceğine, hiç başını derde sokmayacağına, hiç yaralanmayacağına inanırsınız. öyledir de. duruşu, görünüşü, konuşması hep güçlü erkeği simgeler. eskiler kara taşaklı derlerdi bu adamlara.

    karizmatiktir.

    öyle bir duruşu vardır ki canlar yakar. bir bakışıyla size istediğini yaptırtır. çünkü ondan korkarsınız, kölesi olursunuz ve onun kölesi olmak çok hoşunuza gider. öyle sıradan cümleler kurup o cümleleri kendi havasına öyle katar ki, cümlelere hayran kalırsınız. tıpkı kötü bir şiirin güzel okunması gibi. giyinmesini çok iyi bilir. nerede ne giyilecek, hangi renk hangi renkle uyumlu. bazen sizin hazırlanmanızdan uzun sürer hazırlanması.

    komiktir.

    ama sulu değildir. ironiyi şahane kullanır. onu anlamak için çaba sarfetmeniz gerekir hatta. herkesin güleceği espriler yapıp milleti kendisine güldürtmez. on kişi arasındayken ve onunada anlatırken hikayesini araya birşey katar ve dakikalarca kahkaya boğar sizi, tabii ki kendinizi özel hissedersiniz.

    incedir.

    üşüdüğünüzü söylediğiniz zaman size ceketini vermez, sarılır. düşüncelidir. siz söylemeden yapar istediklerinizi, beklediklerinizi. hem lolipopu ağzında küçük bir kız gibi şımartır sizi hem de kadın olmanın zerafetini yaşarsınız onun kollarında. ilgilidir sizinle.

    duygusaldır.

    oturup herşeye ağlamaz ama etkilenir bu dünyanın adaletsizliğinden. sevdirir kendisini bu yönüyle de. tutar 2 gün ağlar anaannesinin ölümüne, siz de ona sarılıp ağlarsınız.

    romantiktir.

    her numara var zaten namussuzda. kendinizi yağmurlu bir akşamda sokakta dans ederken bulmanız hiç de küçük bir ihtimal değildir. aklına çeşit çeşit fantezi gelir. yaratıcılığına hayran kalır, kendinizi bu adamın ritmine bırakırsınız.

    iyi sevişir.

    yoksa kötü mü sevişir sandınız. adam herşeyi doğru yapıyor bunu mu yapamayacak. yatakta kaplan da olur köle de olur. (hem emmeye hem gömmeye gelir tipi)

    şanslıdır.

    oyun oynarsınız hep o kazanır. sayısal oynar muhakkak 3 bulur. gider iddaa oynar, gelip sizi öper sevinçle. anlarsınız ki kazanmıştır. sizi öpme sıklığına da vurarsak herhalde çok kazanıyordur. ayrıca şanslıdır çünkü size sahiptir. (ehehe! heyecanlandın değil mi? şaka lan şaka. başkalarından farksızsın onun için)

    yalandır.

    şu yazdıklarımın tamamı gibi. bu özelliklerin hepsine sahip bir erkek olamaz. ne lan bu? s1m0ne'u mu yaratıyoruz. yok yakışıklıymış herkes bakarmış da yok zekiymiş herşeyden anlarmış da, yok carmen'i eleştirirmişte. ulan dürzü neyini eleştiriyon lan carmen'in. bizet mi sikti seni? opera'nın nesini eleştirirsin, git yönetmine laf koy en fazla. yok irish stew'miş. bildiğin güveç lan. yapayım ben sana bizim fırında. ayrıca ne o öyle menüye bakmadan, başkası adına konuşmalar. bu kadar madde yazılı "delikanlıdır" denmiş mi lan götoğlanı. aslında mükemmel erkek şudur:

    sizindir.

    ki kanımca en önemli maddedir. sizin olmasa mükemmel olması işe yaramaz zaten. hatta tutun bu özelliklerin hiçbirini barındırmayan bir adamı sevin, ama gerçekten sevin göreceksiniz ki yukarıdaki özelliklerin tümünü kazanmış, çünkü sizin bakmak istediğiniz yöndedir ideal erkek. eğer bakış yönünüzü sevdiğiniz erkekten yana çevirirseniz, ideal erkeği göreceksiniz. hiç olmadı, idealize erkeği görürsünüz. o da iyidir.
  • bana şehvet veren bana tarafsız varoluşçu can sıkıntısı veren bana başa çıkma mekanizması olarak başıboş entelektüalizm veren bana empati veren bana sempati veren bana acımasız dürüstlük veren bana dikkat bana şaşkınlık bana hayret bana romans bana inkar bana tolerans bana anlayış veren bana amnezi bana hakimiyet bana sukunet bana nostaljik çocukluk özlemi bana acıma duygusu bana terör bana öfke bana intikam bana toptan tamamen haklı çıkarılmış cezalandırma veren bana tazelik ve enerji ve masumiyet ve güzellik ve bana başa çıkma mekanizması olarak vahşi intikam fantazileri veren bana duygusallığa muhtaç ağlama zırıltısı veren bana şu boktan dünyada aynen göründüğü gibi olan tek bir şey veren.... .olagan gorunum altinda yatan gizli ustunluk... o kadar dogru bir soz ki, cesaretle soylenmesine gerek yok... o kadar dokunakli bir olay ki, guzel olmasina gerek yok... o kadar gercek ki, sahici olmasina gerek yok... bilgiden cok anlayis... ifade dolu bir sessizlik... kendini kanitlama geregi duymayan alcakgonulluluk... zarif bir basitlik... buyuk bir ruhsal rahatlik ama pasiflik degil... hakimiyet pesinde olmayan otorite... elde edilemeyen ancak kesfedilen... bilgilerden gecip basitlige varmis erkek
  • hakkında kuvay-ı milliye destanı yazılabilen erkekmiş. vay amına koyim ben atlıyorum köprüde görüşürüz.
  • boy pos, kaş, göz, eğitim, para, güç gibi özelliklerin bir kısmını, herhangi birini, hiçbirini ya da hepsini birden barındıran adam değildir.

    sevdiği yemek, film, şehir, içki, kitap vs belki fikir verebilir bu adamın duruşuyla ilgili ama aslına bakarsak, bunlar da bir şey ifade etmez.

    bir erkekte olması gereken tek şey bence nedir bilir misin? yürektir. (''ıyy kıro git, pis'' dediğini duyar gibiyim)

    şöyle bak bakalım geçmişe. gördüğün, tanıdığın, hayatına giren adamlara bak. bak bak iyi bak. daha yakından bak.

    o güzel mekanlara götüren, romantik, iyi eğitimli, şak diye vcdye koyduğu filmle kendine hayran bırakan, sürprizler yapan adamları hatırladın mı? ne dedin bi' gün ağlarken arkalarından? tamam sakin ol şimdi, biraz daha düşün.

    sitcomlardaki rengarenk döşenmiş evleri düşün. ilgi çekici biblolar, enteresan koltuklar, farklı renkteki duvarlar, hep kaliteli ve güzel eşyalar...

    işte o sayılan şahane bıdı bıdılara sahip adam da o evlere benzer.

    sitcomdaki evin içinde nasıl ki sıcacık insanlar yaşamadığında orası yuva değilse, işte yüreği olmayan bir adam da asla ideal değildir.

    yani (ters çevir), herhangi bir dört duvarın ''yuva'' olabileceği gibi, sadece yüreği olan bir adam da ''ideal'' olabilir.

    rahat.
  • yıllar önce bir entry girsem şuraya fevri, duygusal, dengesiz şahsım için ideal erkek hakkında şunları yazardım:

    sakin, dingin, iyi yürekli, herkesle anlaşabilen, bağışlayıcı, dengeli, olgun ve sadık.

    ama işte zaman geçti; sakin kalmanın duyarsızlık, herkesle iyi geçinmenin karaktersizlik, dinginliğin yavaşlığın beceriksizlik, bağışlayıcılığın gurursuzluk, şartları kabullenmekten gelen olgunluğun cesaretsizlik, dengeliliğin bilgelik diil sığlık, iyilik ve sadakatin ise ele fırsat geçmemesinden kaynaklı ve tesadüfi olduğunu öğrendim.

    dolayısıyla ideal erkek arayışında olanlar bence -bu devirde bulamayacak olsanız da-:

    derin, adil, dürüst, şefkatli ve özellikle de cesur birini arayın.
  • az önce tv'de şöyle bir cümle duydum hakkında:

    "ideal erkek sabah kalkacak, önce allah, sonra karım için ne yapabilirim diye düşünecek."

    yuh...
  • akıllı, zeki, temiz, kültürlü, her yolu bilen ve gerektiğinde uyan, sorunsuz , dertsiz, prensipsiz,ruh sağlığı yerinde bir insan olsun, iyi ya da kotuye inanmasin, kimseye karismasin, cok soru sormasin, yargiclik meraki olmasin! bana asik olsun hatta bana tapsin askimdan salaklassin, ayaklarima serecegi akilalmaz bir serveti, bakani tekrar tekra baktiracak guzelligi (yakisikliligi) ve pesinde bana olan karasevdasindan gozunun bile gormedigi ve asla gormeyecegi binlerce bayan hayrani olsun. e bi de oyle bir essek olsun ki gelsin beni bulsun. (bkz: olsa da yesek)
  • sarhoş olduktan sonra nescafe 3 ü bir arada deil de işkembe çorbasıyla ayılsın. böle sirkeli sirkeli... hemen sonra gitsin kokoreç yesin acılı acılı. ohhh.. ab ile müzakere sürecini benimle geçirsin... istanbul``un ortasındaki palmiye ağaçlarını garipsesin. hadi olmadı garipsemedi, tropikal bi bölgede olduğunu sansın. kardan adam yaparken illaki havuçtan burun yapalım diye tutturmasın. şekerpare yaparsa şerbetinden kısmasın..
hesabın var mı? giriş yap