imparator

• 80ler yapımı bir kadirizm felsefesi filmi. yan rollerde kadir savun, erol taş, bonus track olarak da seda sayan var. seda sayan’ın henüz sabah sabah seda sayan olmadığı vakitler tabi. bir de yeşilçam’ın kötü adam kadrosundan güzel abiler var, figuran olarak. ha, ayrıca kadir inanır’ın taytlı gözüktüğü tek filmdir heralde.
  
  --- spoiler ---
  kadir inanır mardinli bir ağa, istanbula geliyor güzel ortamlar yapıyor. ama fakirin fukaranın da dostu, seveni çok. tabi süper de bir insan olduğundan bütün ihaleleri, devlet işlerini kapatıyor, o ihaleleri aldıkça da hasımları iyicene bi ac kalıyor, kuduruyor. sonra bunun hasımlar bakıyorlar gidişat iyi değil, toplaşıyolar filan napalım ne edelim diye. e tabi bunlar yılların kötü adamları, ortamı kadir ağaya bırakıp stadın yanında büfe açma işine girmezler. hemen kadir ağabeyime bir tezgah kuruyorlar, bunun manitayla buluşacağı yerde pusuya yatıp arkadan kurşunluyorlar kadir ağbimi. böyle beline beline veriyolar kurşunu, öldü sanıp topukluyolar ortamdan. pehheeyyy, oğlum kadir inanır bu 3 kurşunla ölür mü lan! 2 şarjör boşaltacan üstüne, bir de kafayı kesip vücudu yakacan ki tam olarak yok olsun, dirilmesin tekrar. öyle bir kudret vermiş cenab-ı allah…
  
  neyse kadir ağayı hemen hastaneye alıyorlar, ameliyat mameliyat derken kurşunları filan çıkarıyorlar. çıkarmasına çıkarıyorlar da, kurşunları bele yediğinden hemen yürüyemiyor kadir abi. fizik tedaviydi bilmem neydi bunu tutuyorlar hastanede yatalak vaziyette. zaten taytlı görüntüyü de bu esnada görüyoruz, kondisyon bisikletine binmiş pedal basıyo kadir ağa ama, üstüne giydirmişler likralı lacivert taytı, çok falso bir görüntü olmuş. kadir ağbim de boş bulunmuş herhalde artık nasıl olduysa.
  
  lakin o ara öğreniyoruz ki kadir ağanın makine de çalışmıyor, kuş ötmüyor (kurşunları bele yedi ya), tabi abim delleniyor, esiyor gürlüyor. oğlum koskoca kadir inanır lan bu, sen ben değil ki kadınsız dursun (bak buradan da bayanlara mesaj veriyorum inceden, eveylibılım hesabı). neyse o esnada nevin hemşire kılığındaki seda sayan çıkıp sazı eline alıyor. bu hemşire olduğundan arada kadir ağbime masaj filan yapıyor, kaslar rahatlasın hesabı. yine böyle baldırlara filan masaj yaparken kadir abi gözleriyle bunu hipnotize ediyor, sonra bi bakıyoruz eller kasıklara doğru kaymış, sonrası malum...
  
  böylelikle kadir ağabeyimin bozuk teçhizat tekrardan tam randıman ful kapasite çalışmaya başlayınca hastaneden de taburcu ediyorlar bunu. giderken de boş gitmiyor, seda sayan’ı da yanında götürüyor. e tabi imparatorluğa kraliçe lazım, prensler lazım ki kadirizm ilelebet muvaffak olsun, muasır medeniyetler seviyesine yükselsin.
  
  intikam soğuk yenen bir yemektir bildiğiniz gibi, koskoca imparator, kendini kurşunlayanları affeder mi. böyle usul usul, avını çeviren kaplan gibi yavaşça kumpasını kuruyor kadir ağa, kötü adamları itin götüne sokmak için.
  
  sonra bi evlatlık çocuk dahil oluyor olaya, meğerse bu nevin hemşire kısır mıymış neymiş falan fıstık bir takım hareketlenmeler, duygusal sahneler filan derken ben dayanamadım artık kapattım tv.yi. buradan sonrasını kendi imkanlarınızla seyredin canlar, hep devletten beklememek lazım her şeyi…
  --- spoiler ---
• erol toy un en ünlü romanı.
  vehbi koçun hayatı başta olmak üzere, o dönemki ekonomik siyasal gelişmeleri, tüsiadın kuruluşu ve diğer iş adamlarının koçla olan ilişkilerini ve vehbi koçun özel hayatını anlatır.
  
  can dündar'ın vehbi koçun hayatını anlatan kitapta imparator romanı şöyle geçmektedir.
  
  --- spoiler ---
  vehbi koç, 1973 yılında erol toy'un yazdığı ve kendisini anlatan 'imparator' adlı romanı da soruşturmuş. erol toy'u tanımayan vehbi koç, yakınlarına yazarla ilgili araştırma görevini vermiş. yakın dostu hulki alisbah'a yazdığı mektupta, 'erol toy'un imparator başlıklı kitabını okudunuz mu? bu arkadaş bu kitabı ne maksatla yazdı, gayesi nedir? bu husustaki görüşünüzü rica ediyorum. erol toy'u tanıyor musunuz? cemiyette nasıl tanınan bir insandır?" sorularını sormuş.
  aynı mektubu filiz ofluoğlu ve alaaddin asna'ya da göndermiş. o dönemde filiz ofluoğlu'ndan ise "hiç tepki gösterilmemeli. zaten önemli veya önemsenecek bir kitap değil. fazla satmaz" yanıtını almış. vehbi koç, kitapla ilgili emekli korgeneral faruk güventürk'e yazdığı mektupta ise "imparator kitabı, solcu bir gencin benim aleyhimde yazdığı derme-çatma uydurma birtakım yazılardan ibarettir" demiş.
  --- spoiler ---
  
  (muhtemelen iş adamlarının dava açamamaları için) romanda kişilerin çoğunun adları gerçeğe yakın isimlerle değiştirilmiştir.ancak o ad bir şey çağrıştırmasa da nereli olduğundan ve yaptığı işlerden kim olduğu çıkarılmaktadır.bunlar:
  çokzade fehmi-koçzade vehbi yani vehbi koç
  saadet hanım-sadberk hanım
  hacı bey-hacı ömer sabancı
  adana grubundan sabit-sakıp sabancı
  reşat bey-nejat eczacıbaşı
  rober şalom-bernar nahum
  suphi bey-hulki alisbah olması lazım(küçük bir ihtimal kenan inal da olabilir)
  
  kitaptaki birçok olayın doğru olduğunu düşünüyorum.çünkü şu ana kadar vehbi koç hakkında yazılan 3 kitap var, biri can kıraçın 90larda yazdığı anı kitabı, biri can dündarın, ki erol toy bu kitabı yazarken can dündar çocuktu.. yani vehbi koçun hayatıyla ilgili ilk kitap bu olmuştur.
• kahpe bizans'ın hayatımıza kattığı inanılmaz eğlenceli şarkı. mehmet ali erbil'in yaptığı belki de tek güzel şey.
  
  nahan da sözleri:
  
  imparator olmayı canım kolay mı sandın?
  dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.
  doğada hiç değişmeyen bir kanun var.
  güçlüler yaşasın diye ölür zayıflar.
  
  kral da benim sultan da benim bin kere ölsem yine gelirim.
  zayıfı da ezerim rüşvet de yerim tüm sofralarda hazır yerim.
  
  ne demek sevgi ne demek dostluk, benim kendimden başka dostum yok.
  ne halkı takarım, ne fakire bakarım; keyfimi bozanın anasını satarım!
  
  kral da benim sultan da benim bin kere ölsem yine gelirim.
  zayıfı da ezerim rüşvet te yerim tüm sofralarda hazır yerim.
  
  imparator olmayı canım kolay mı sandın?
  dünyaya kazık çaktım duyulsun adım.
  doğada hiç değişmeyen bir kanun var.
  güçlüler yaşasın diye ölür zayıflar.
  
  kral da benim padişah da benim bin kere ölsem yine gelirim.
  yağmur olur yağar, rüzgâr olur eserim; küçür zelzereler benim eserim.
  
  kadınları severim, bütün kızlar benim.
  ne bağlılık takarım, ne sözümü tutarım.
  asarım, keserim, çok kızarsam yakarım;
  ne istersem yaparım keyif benim.
  
  kral da benim padişah da benim bin kere ölsem yine gelirim.
  yağmur olur yağar, rüzgâr olur eserim; küçür zelzereler benim eserim.
• kıbrıs, lefkoşa'da bulunan bir pavyon. (1997 yılında vardı, şimdi var mıdır? bilemiyorum). hayatımda gittiğim ikinci pavyondur. kıbrıs'ta bir ağabeyim ile gitmiştim, pavyon meraklısı değilim.
• "fehmi çok" adı altında vehbi koç'un hayatını anlatan, yakın tarihe de ilginç açıklamalar getirmesi açısından okunması elzem bir kitap.
  
  1960 ihtilali, süleyman demirel, lastik ticareti, peynircilikten holdinge geçiş... gibi pek farklı konuları etraflıca açıklar. şahsi fikrim kitabın objektif bir bakış açısı olduğu yönündedir.
  
  hepsi bir yana, kitabın içinde çalıkuşu'na yapılan göndermeler ve yüzük seçiminde yaşanan hoş enstantaneler de okunmasını gerekli kılar.
• kadir inanır'ın seda sayan'ı yanına alıp ba$rolde oynattıgı 1984 yapımı film.
  yardımcı rollerde babacan kadir savun kötü adam erol ta$ bazen iyi bazen kötü turgut özatay vardır.
  
  film seda sayan'ın ilk sinema performanslarından biridir. seda sayan'ın o mahcup bakı$ları filme hic bir $ey katmamakla beraber kadir agabey'in rutin tokat sahneleri macoseverleri gayrete getirir ve filmi izlenebilir kılar.
  filmde kadir inanır agabey'in ishal rengi ka$koluna dikkat.
• erol toy'un vehbi koç'un hayatını anlattığı romanının ismidir..
• (bkz: fehmi çok)
• hükümdar gibi şah gibi hünkar gibi bir ünvan. eskiden imparator denilince aklımıza sezar, napolyon hatta star wars' daki imparator gelirdi. artık sadece bir isim geliyor, tabii ki: (bkz: fatih terim)
• imparator halklar üzerinde hakimiyeti olan ve tanrıdan sonra gelen -kimi zaman kendisi tanrısal olan- dünya üzerindeki en yüksek kişinin ünvandır. şu anda dünyadaki sembolik de olsa tek imparator japon tennosu akihito'dur. hepimiz ona tabiyiz yani. (sembolik)