• amerikan ürünü gıdaların bulunabileceği kasabadır. küçük yeğenime ilk defa buradan amerikan ürünü bir mama alındığından itibaren nedensiz bir şekilde normal marketlerden alınan mamaları yememeye başladı. ne zaman buradan alsak iştahla yiyor. * * *
  • girişi, iki yanında barlar, deri eşya, halı dükkanları, bankalar vb. sıralanan bir caddeyle başlar, eski kovboy filmlerinde gördüğümüz kasabalara benzer. biraz ilerleyince de rayları görürsünüz, ortalıkta da muhakkak yol kenarında yürüyen amerikalılar vardır, yani teksas'ta hissetmek normaldir.

    esnafla amerikalıların ilişkisi iyidir**. öyle ki sokaklarda kız başınıza (!) bisiklet sürmek istediğinizde incirlik halkından kimse sizle ilgilenmezken ya da en kötü ihtimalle uzaktan uzaktan bakarken, bir murat 124 içinde, hem de türk şoför garantisi-eşliğinde amerikalılar size yanaşıp camdan yerini sizden daha iyi bildiği crazy horse'u sorabilir. zamanında sırf bunun üzerine uzun sakin çok düşünmüşümdür, biz mi bunları kendimize benzettik, yoksa erkekliğin mayasında mı var diye. tabi askerlerle evlenmeye bakıp amerika'ya kapak atan kızları yok saymamak lazım. ki bu konuda evleneceği adamın adını hatırlayamayan kanlı canlı bir örneğe bile rastlamışlığım vardır.

    öyle arada kalmış, eskinin köyü bir kasabadır incirlik.
  • hava üssünün çevresi tam anlamıyla "hayalet kasaba"ya dönmüştür. neredeyse her şey için kullanılan bu tabir incirlik'e cuk oturur; zira bildiğiniz terk edilmiş "saloon" benzeri yerler vardır. gayet sinematografik bir kesit sunar. ingilizce tabelalı bu işletmeler 2003'ten sonra üssün personel sayısı azaltılınca ve güvenlik tedbirleri artınca tarihe karışmış. söz konusu "amerikalı ile evlenme" hayallerinin merkezi de hep bu mekanlarmış.

    http://www.hurriyet.com.tr/…ekler-incirlik-29821537
  • facebookta türkiyenin büyükşehirlerinden biri muamelesi gören bir yerleşim birimi. amerikalı askerlere kıyak geçilmiş.
  • orada yaşayanlar tarafından lojman ve köy olarak ikiye ayrılmış kasabamsı yer. zamanında her ikisinde de yaşamış biri olarak köy denilen taraf ne kadar çöplük ise lojmanın da o kadar pırıl pırıl olduğunu söyleyebilirim. bu tabirler sadece çevre ve planlama ile ilgilidir. köy tarafında yaşayan siviller için lojmana girmek statü atlamak gibi birşeydir kendilerinde 'ben girdim, gördüm orayı' havası oluşur anında.

    zaman zaman yapılan tatbikatlar yüzünden tüm gün uçak sesi duyarsınız. şehir merkezine inmek için 35-40 dk yol çekersiniz. yolun iki yanına dizilmiş barlar, deri eşya, halı dükkanlarında çalışan çakma amerikalılara (bkz: ultra düşük bel pantolon) katlanmak zorunda kalırsınız. çukurlarla dolu yolları yüzünden başınızı dolmuş camlarına vurursunuz. ama orda yaşıyor olmak, amerikalı arkadaş edinmek de ayrı bir forstu o zamanlar.
  • içinde hala tek tük amerikalının yaşadığı üs.

    haftasonları avm'lerde, sinemalarda -genellikle cinebonus'ta- ve blues festlerde sık sık karşılaşırsınız. genellikle cana yakınlardır. yalnız bir özellikleri var, şubatta bile güneş açar açmaz şort t-shirtle kendilerini sokağa atıyorlar.. tamam bak, soğuk yerlerden gelmişiniz çoğunuz ama kış yani daha. bitmedi daha kış. 2 ay sabredin gözüm!
  • iflas etmekte olan eski bir kapalıçarşıya benzeyen küçük bir kasabadır.
  • adana'da incirlik-küçüksaat arasında çalışan dolmuşların ismi. bu dolmuşlarda incirlik civarındaki köylerden gelen vatandaşlarımızla; üsden çıkmış zenci, tabiri caizse at gibi hatunlar aynı koltuklarda seyahat ederler. tam bir çeşnidir. ayrıca bu dolmuşların tarifesi de farklıdır. normalde adana'da tüm güzergahlar aynı parayken, incirlik dolmuşları daha pahalıdır.
  • içinde bolca incir agaci bulunan yerlere verilen ad..
hesabın var mı? giriş yap