iran kedisi

• kendisi ili olan 8 yıllık münasebetimden sonra kendi kendime; "ben mi kediye bakıyorum, kedi mi bana bakıyor yoksa ben manyakmıyım?" sorusunu sordurmuş bir acayip cins hayvandır.
  
  şimdi efendim bu cins bir kedi alacaklara/bakacaklara diyeceğim şu dur ki; çok zor. evet bakımı çok zor ve emek isteyen bir hayvan. hatta insan gibi hayvan. sevdiği ve sevmediği davranışlar var. yediği ve tercih ettiği mamalar var. sıçtığı ve sıçmadığı kumlar var. ne bileyim bazı hobileri var.
  
  en basitinden en az iki günde bir taramanız gerekiyor, yoksa tüyleri topak topak olup cildinde yara oluşmasına sebep oluyor. gözlerini silmeniz lazım. aynı kuma iki kere yapmaz, sürekli kumunu değiştirmeniz lazım. kaliteli mama almanız lazım. bazen sizi sevmeye geldiğinde "öff canım istemiyor" dememeniz lazım. ben mesela taze ot yiyebilsin diye iki haftada bir borcama buğday ekip büyütüyorum. ha kendisi de doğru düzgün yiyemiyor bu arada. benim koparıp koparıp ağzına vermem gerekiyor ki yiyebilsin.
  
  böyle işte sevgili sözlükçü. ben çok mutluyum halimden. değişik bir cins. bakabilecekseniz tavsiye ederim diyor ve entry mi eve gelen iki klima teknik elemanının diyaloğu ile sonlandırıyorum..
  
  adamlara odayı göstemek üzere odaya doğru giden ben ve arkamdan gelen iki teknik servis elemanı.. tam odaya giderken biri çiyuuvvv diye geri dönüp kapıdan çıktı..
  
  + la nooldu murat?
  - abi içerde bişey var!!
  + gel la gel gedi o gedi, kıh kıh kıh..
  - yok abi kedi değil o başka bişey, gelmem ben..
  metox : abi ben onu odaya kapatayım gel sen, kedi gibi bişey o korkma.
• görünüş itibariyle bir yastık kadar olsalarda aslında içleri koftur bunların sadece tüyden ibarettirler. allah muhafaza bir ıslanırlarsa bütün foyaları meydana çıkar sıçan gibi kalıverirler ortada. duvara çarpmış hissiyatı uyandıran meymenetsiz suratlarıyla her daim mıncıklanası ve taciz edilesi hayvanlar. bir de mavi iran kedisi diye bilinenleri var ki ufff tam sıkılmalık...
• alınmadan önce tekrar ve tekrar düşünülmesi gereken bir kedi türüdür.
  beni al yoksa çok üzülürüm ifadesiyle size bakan, lütfen beni sev diye kedi dilinde size yalvaran yavru bir iran kedisine karşı direnmek elbette zordur. onu o pet shoptan kurtarıp çok mutlu etmek istersiniz.
  
  ama lütfen tekrar düşünün.
  
  evde beslenmek üzere bir hayvan edinmek istiyorsunuz ve bir kedinizin olmasını tercih ettiniz. evet güzel bir seçim. yerinde bir seçim. fakat bu kedinin gereksinimlerini karşılayabilecek misiniz?
  
  iran kedileri bakımları en zor kedi türlerinin başında gelir. ilk problem tüylerinin bakımıdır. bu dünya tatlısı kedilerin tüyleri kendisinin bile zor baş edeceği kadar sık, uzun ve yoğundur. ayrıca temizlemek, hale/yola koymak için sürekli yaladığı tüylerini sindirmesi de (biz taramıyorsak) yuttuğu tüylerin çokluğundan dolayı zorlaşabilir. bu durum da kedinizin tüy kusmasına, belki sindirim sistemi sorunlarına yol açabilir. iran kedisi, kedilerin o titiz yapısına rağmen kendi tüyleriyle başa çıkmakta oldukça zorlanır. tüyleri sahipleri tarafından günde en az iki kere sert bir fırça ile taranmalıdır. size zul gelebilen bu tarama işleminin faydaları oldukça çoktur;
  
  çok ve uzun ve ince (halıya adeta sıvanan) tüylerini etrafa daha az dökmesine de yol açacaktır. zira ev hijyeninin sağlanması mutlaka ki çok önemli bir noktadır.
  
  tüyleri çok yoğun olduğu için derisinin nefes alması diğer kedi türlerine nazaran zordur ve bu durum kedinizin cilt sorunları ile karşılaşmasına yol açar. şahsi fikrime göre bu kedilerin tüyleri yılda bir kez veteriner hekim tarafından kesilmelidir. güzelim tüyleri bazen topak topak olur ve tek çare tüy topaklarını kesmektir. çünkü açılmazlar. bazı iran kedisi sahipleri, kedilerini o kadar çok severler ki! kedilerinin tüylerini, topaklarına rağmen severler ve hala taramazlar. fakat bilmezler ki bu tüy topakları kedinin cildini gerer ve canını yakar, kedicik sürekli o tüylerle uğraşmak zorunda kalır. boşuna topakları tarayarak açmaya çalışmayın. kedinizin canını yakarsınız ve uysal kediciğiniz size öyle kuvvetli silahlarla (tırmıklar) gelir ki; direnmeniz zor ve acı verici olur.
  
  tüm bu faydalara rağmen kediniz kişisel mizacı gereği tüylerinin taranmasından hoşlanmıyor da olabilir tabi. bazı kediler tüylerini taratmaz. kedi genel mizacına uygun olarak size hayır diyorsa bu net bir hayır cevabıdır.
  
  diğer sorun göz akıntısıdır. bu sorun hayvanın yüz (burun yapısı) ve kafa şeklinden kaynaklanır. yine günde iki kere göz akıntısı temizlenmelidir. bu tatsız ve kedinizi rahatsız eden konu ile baş etmeli, göz çevresini yavaş hareketlerle silmeli, kedinizi rahatlatmalısınız. aynı sebepten ötürü nefes yollarında da sorunlar meydana gelebilmektedir
  
  lafı çok uzattım. evet iran kedisi zor bakılan kedilerdendir.
  
  fakat ben bu kedileri sevmiyor muyum? hayır öyle değil. hele beyaz iseler çok güzeldirler. hatta dünya güzeli bir türdür. sakindir. ev kedisidir. dışarıda zor hava koşulları, kötü kedi çeteleri ve köpeklerle pek baş edemez. atlamak, zıplamak vb.. huyları pek yoktur. sakin bir kedi türüdür. oyuncudur ama sizi bunaltmaz, evde beslenmesi, parazit ve mikroplardan korunması gereklidir. duyarlıdır. sesi harika ve tatlıdır. nefes alıp yürüyen nazlı biblolardır. hatta yerim kendilerini.
  
  ben demek istiyorum ki;
  
  sayın okuyucu lütfen şu yanılgıdan kurtulunuz; biz evimize alacağımız hayvanı seçmeyiz. o sıcak sevgi dolu hali, şımarıklığı ve güzelliği ile bizi seçer/kendini seçtirir.
  
  hayır öyle değildir. biz o hayvanı gereksinimlerine, bizim bu gereksinimlere ne kadar karşılık verebileceğimize, ve bizim yeni ev arkadaşımızdan ne beklediğimize göre seçmeliyiz.
• pusuya yatıp uyuyakalan yegane kedi cinsidir sanırım.
• beyaz olanları diğer renkteki iran kedilerine göre daha hareketli ve büyüdüklerinde de agresif olabiliyormuş. ben konuk kedimde agresifliğe dair bir emareye rastlamadım ancak gerçekten çok hareketli.
  
  bir de bu kedide mi böyle bilmiyorum ama karşılaştırmam gerekirse, benim sokaktan aldığım kedimin temizlik alışkanlığı pati altlarının parlamasına varana kadar sıkıyken 2,5 aylık bu iran kedisinin yalanmak ancak patisi karşısına çıkarsa aklına geliyor. şöyle ki, oyun amaçlı vurmak için patisini kaldırıyor sonra aniden gözü patisine takılıyor "ula pismiş bu" deyip 1-2 yalayıp bırakıyor. götünü siz düşünün artık. bilemiyorum yetiştiremedi mi annesi, ne yapmak lazım...
• pencere onunde oturup dısarıyı seyrederken meraklı komsulara sizi evden arayıp, " o camın önündeki kedi gercek mi oyuncak mı?" sorusunu sordurtabilen kedi cinsi.
• tanıdığım hiçbir kediye benzemeyen kedi. yaklaşık 3 hafta oldu beraberiz, şaşırıyorum.
  
  -1 gün 24 saat ise eğer-ki öyle- 20 saatinde uyuyor bu hayvan. uyanık olduğunda da paso yemek yiyor.
  
  -istediğin gibi sev,mıncıkla bir şey yapmıyor. la kucağa alıp şekilden şekile sokuyorsun, hiç ses etmiyor.
  
  -tüylerini tarayınca birer prens,prenses oluyorlar.
  
  -fazla miyavlamıyorlar.
  
  -suratları çok komik.
  
  gerçekten çok tatlı kediler. hele sırt üstü yatarken aldıkları şekil var ya...
• aşık olduğum, hiç kıyamadığım, bir bakışı bir miyavıyla derdini anladığım, 5 buçuk senedir seviyeli bir ilişkimin olduğu şahane varlık.
  
  bembeyaz pamuk gibi. sarı gözleri var bal gibi. göbeği de var puding gibi. eş dost bayılıyor, gören hasta kalıyor ama ananem ve dedem suratına gülüyor lan hayvanın. tipi komikmiş.
  
  uçan şeylere zaafı var. sinek, kelebek, kuş farketmez. havada kapıyor. kuş peşinde 2 kez balkondan düştü serseri. yemek konusunda seçici. ev yemeği yemiyor ama mısır, zeytin, bezelye ve mayoneze bayılıyor. he bi de simit. uyku saatleri var. zaten günün büyük bölümü uyuyor. sabah 6-6.30 arası uyanır. mama yeme, balkon ziyareti, ev teftişi falan vakit geçirdikten sonra 9 gibi uykuya yatar. öğleden sonra uyanır. yine bi gerinme, yemek, dolaşma, falan oyalanır. sonrasında uyuklar yine ama akşam uykusuna 10 gibi yatar. bi de emin olamasam da galiba bana aşık. evde ben neredeysem yanımda yatıyor. kıçı başı illa bi yeri değecek bana. en kötü yere uzanıyor boylu boyunca.
  
  neyse çok anlattım. çok sevilesi şeyler bunlar. hassas, asil, sessiz, nazik hayvanlar aynı zamanda. evinizi paylaşmaya en uygun kedi cinsidir bence.
• insan en zalim hayvandır.
  
  doğrusu insan zalimdir. hayvan falan değildir; zalim, kötü, çıkarcı bir yaratıktır.
  
  22 mayısta barınaktan bir kedi sahiplendim, iran kedisi. kemikleri sayılacak kadar zayıflamış ve yüzünün bir yarısı yara içindeydi. yeni anne olmuş olmalıydı, memelerinde süt kalmış ve o da kistleşmişti artık. arkadaşım o barınakta veteriner, bana söyledi. gittim, kediciği görür görmez sevdim. memelerindeki kist geçmeye başlayınca da aldım eve getirdim. ilk günler gayet iyiydi, mamaya resmen saldırıyordu. hanımefendiye iran kedilerine özel mamadan aldım, burnunun küçüklüğünden dolayı rahat su içebilsin diye özel su kabı buldum. kumunu bile özel aldım, kokusuz ve doğal. evde sevişip duruyorduk. lakin 2 gündür mama yememeye ve kusmaya başlamıştı. o kendini sevdirmelere doyamayan hayvan gitmiş, yerine kıyıda köşede saklanan başka bir hayvan gelmişti. bayram tatili araya girmeden veterinere götüreyim de, neyi var öğreneyim dedim.
  
  sahipleri bırakırken yavrularını verdiklerini ve artık kendisine bakamadıklarını söylemişler. ama bizim arkadaşlar satıldıkları gibi bir izlenime kapılmışlar. ben füruğ'u alırken bana söylemişlerdi ya bir ya iki kere yavrulandırmışlar, çünkü çok bakımsız, zayıf ve küçücük bir kedi. bu sebeple de taş çatlasın 1,5 yaşında diye düşünüyorduk. bugün nesi var diye götürdüğümde arkadaşım ben evhamlanıyorum diye dişlerine de bakmak istedi ve gördük ki, daha diş gelişimini bile tamamlamamış. bunun 2 sebebi olabilirmiş; ya üstüste yavrulandırdıkları için kendi gelişimi tamamlayamadı ya da o kadar erken yavrulandırıldı ki daha 1 yaşında var ya da yok. sahipleri de demek işleri bitince ölsün diye barınağa bırakmışlar! insaflılarmış, sokağa da bırakabilirlerdi!
  
  az evvel eve geldik, iğne vuruldu diye ağlamış ve sessizleşmişti. kedi tırmanma çubuğu mudur nedir, o gelmişti açtım önüne. gitti önce kana kana su içti, kendisini sevdirdi, azıcık tırmaladı, iple oynadı. şimdi de kesin bir dille hayır dediğim balkona çıkma planları yapıyor kafasında.
  
  o kadar minik ki, inanamıyorum bir canlıya bunu yapabildiklerine. hem de ne için? üç kuruş para...
• tek kişilik bir evde, tek kedi olarak yaşaması idealdir. ne misafir severler, ne de kedi arkadaş. tırmalamazlar, huysuzluk yapmazlar, narin çiçekler gibi solar giderler yalnızca. ortam yeterince sakin değilse köşe bucak kaçarlar, meydana çıkmazlar. mutsuz, neşesiz olurlar. paylaşmayı en sevmeyen kedi cinslerinden. sahibiyle de uzaktan sevişmeyi tercih eder. "herkes yerini bilsin" düsturundadır. rutinine en düşkün cinslerdendir. öyle çocuklu evlere, hırpalayarak kedi sevenlere gelmez iran kedisi. nadide biblo gibidir, hareketsiz ortamlarda barınır ancak.