• şehir tiyatroları'ndan kimseye haber vermeden gizli kapaklı yeni bir yönetmelik hazırlanmış ve bugün meclisten geçirilmiştir. bundan böyle istanbul şehir tiyatroları sadece belediyenin kararlarıyla yürüyecektir. sanat birimlerini teoride değil ama pratikte ekarte etmektedir. her ne kadar eşit gibi davranılsa da oy çoğunluğu belediye çalışanlarına geçmiştir. bundan sonrası mussolini'nin her köye televizyon göndertmesinin sebebiyle aynı olacak.
  • yine darbe tehdidiyle karşı karşıya olan kurum. zaten özerk olmayan genel sanat yönetmenliğinin toptan ortadan kaldırılması söz konusu.

    dinci gazetelerdeki tehdit mesajları bir ele geçirme çalışmasının hazırlığıymış; anlaşılmış oldu.
  • ya gercekten anlamiyorum; bu ne hirs, bu ne kuyruk acisiymis arkadas? el atmadiklari tek bir kurum, kurulus, olusum kaldi mi?? yakinda küba bile daha yasanilasi bir yer gibi kalacak yanimizda. kendi ülkesi disinda yasamayi tercih etmis insanlari vatandisliktan cikaran ve yilda sadece 21 gün ziyaret hakki taniyan küba...

    yakinda kendi yazdiklari oyunlari sahneye koyarlar. aa bi dakika... bunu zaten yapiyorlar on yildir! vee perdeeee...

    tanim: insani insana insanca anlatma sanatinin kurumu.
  • bundan sonra "minyeli abdullah", "kabe yolları", "bir liderin portesi: recep tayyip", "kutlu doğum haftası", "mevlid-i şerif" gibi etkinlikleri ve oyunları izleyeceğimizin habercisi olan gelişmelere imza atılmış kurumdur.
  • tamamen devletin elinin altına geçmesine karşı çıkmak için, yarın saat 13.00'da muhsin ertuğrul sahnesi önünde yürüyüş düzenlenecek olan kurum.
    twitter'da şu an #sehirtiyatrolariyokedilemez mesajı ile trending topics arasına girmesine rağmen sözlükte yeterli tepkiyi görememiş oluşu aslında pek şaşırtıcı değildir.
    (bkz: behzat ç.)
    (bkz: evrim teorisi)
    (bkz: kate upton'ın memeleri)
  • bilet satışlarının başladığı gün gişe satışıyla (11:00) internet satışı (12:00) arasında 1 saat olmasını ve bu aradaki 1 saatte iyi oyunların iyi yerlerinin dolmuş olmasını saçma buluyorum. dün cibali karakolu için bilet almak istediğimde saat 12:02'de neredeyse salonun tüm koltukları doluydu. rastgele 4 tane koltuk seçtim ve bilet alabildim ama tamamen şansa aldığımı düşünüyorum. çalışan çoğunluk nasıl gidip de gişeden bilet alsın anlamıyorum. yani 2. dakikada bile kötü koltuklara kalıyor olmak can sıkıcı. aradaki bu uzun saat farkının kısaltılması gerekiyor.

    ha bir de bileti askıya alma özelliği getirip bunun 10 gün önceden yapılmasını beklemek de yine ayrı bir saçmalık. bu konuda biletiva örnek alınsın. son 24 saate kadar açığa alma hakkınız var. yani oyundan birkaç gün önce son gün açığa alanlar olması sebebiyle bazı hiç ummadığınız oyunlara yer bulabiliyorsunuz .

    bunları buraya yazıyorum, belki bir okuyan eden, dikkate alan olur. bir de lütfen biraz yeni oyun.
  • ayşenil şamlıoğlu nun yarın istifa edeceği söylenen kurum..

    vay arkadaş.. gerçi ben sakız olayından sonra ilk ankara'yı bekliyordum ama..
  • badem bıyıklılar burada "toplumun genel etik değerlerine özen gösterilmesini" sağlayacaklarmış.

    sergilenen şark cingözlüğü de pek hoş doğrusu: "toplumun genel ahlak değerleri" demiyor badem bıyık; "toplumun genel etik değerleri" diyor.

    yani birileri hemen yaygarayı basmasın "vay toplumun ahlak değeri adı altında kendi yaşam tarzını dayatıyor; vay sana ne bizim ahlakımızdan" filan diye.

    ahlak başka etik başka dostum. bunlar ihalelerde yolsuzluk gibi etik olmayan şeyleri önleyecekler sadece. ama tabi siz bunu anlamazsınız. halktan kopuksunuz bi kere. militarist ateistsiniz. zaten cehape kuranı da yasaklamıştı...
  • yeni sezonun başlamasıyla yeni oyunlarında geldiği şehir tiyatroları. eşimle geçen sezon içinde bir çok oyununa gittik. içlerinde çok sevdiğimiz oyunlar olduğu gibi hikayesinin bizi çekmediği oyunlar da oldu. çok sevdiğimden başlayarak gittiğim oyunları sıralayayım:

    hastalık hastası (başrolde sevinç erbulak ve şükrü türen oynuyor. onlar dışında da kadro mükemmel. özellikle doktor damat adayı ve aşık damat karakterleri kahkahalarla izletti. 2 kere izledim. hatta sezonun jubilesine gitme fırsatı yakaladım, duygusal bir kapanış yapılmıştı. iyi ki ikinciyi izledim dedirtti. kesinlikle tavsiye ederim. müzikalin de olduğu keyifli bir oyundu. )

    tatlı kaçık (keyifli, duygusal da bir yönü olan oyundu. başrolde ayşe kökçü bulunuyordu. dekor için gerçekten uğraşılmıştı. her detay ince düşünülmüştü.)

    yatak odası komedisi ( hareketli, yer yer kahkahalar attıran keyifli bir oyundu. oyun içinden bazı replikler bir süre dilimize dolanmıştı. ilişkiler üzerine güzel sergilenmiş bir oyundu. sahneyi geniş geniş kullanmışlardı, dekor güzeldi.)

    godot geldi
    oscar

    gül'e ağıt (aşina olduğumuz töre hikayesiydi. anlatılmak istenen duyguyu, yaşanmışlığı aktardı ve yer yer gözlerimi doldurdu diyebilirim. duygusal bir oyun adından da anlaşılacağı üzere.)

    antigone (iktidar olma gücüne güvenen bir tiran ile ve inandığı doğrular uğruna mücadele etmekten çekinmeyen kadının hikayesi. günümüzden de atıflar bulduğum, güç zehirlenmesini gözler önüne seren bir oyundu. yer yer göndermeler seyirciden alkışlarla karşılık buldu. sonu umut aşılayıcıydı en azından bulunduğumuz siyasi zorluklar açısından.)

    ifigenya (savaş içerisindeyken kazanma uğruna kızını tanrı'ya kurban etme düşüncesine kapılan bir komutanın hikayesi. bu süreçte yaşanan duygusal iniş ve çıkışlar güzel aktarıldı. oyun için dikkatimi dağıtan tek mesele yer yer sokak röportajlarından gösterilen videolardı. oyun içinde 'oy gelin gelin ' şarkısı da çok güzel seslendirilmişti. babamla olan kötü ilişkim sebebiyle beni ağlatan bir oyundu. )

    öldün duydun mu (intihar eden bir adamın geride bıraktığı hayatı ve hesaplaşmalarını anlatan, bu süreç içinde kendini tanımasını konu alan bir oyundu. kendimi çok kez sorgulattı diyebilirim. inanç üzerine göndermeleri de güzeldi.)

    hayat der gülümserim (farklı sınıflardaki kadınların hayat hikayeleri üzerine anlatımın yapıldığı etkileyici bir oyundu. tek kişilik sunulan oyunda, oyuncunun zamanında sahnelediği kadın karakterleri yeniden canlandırması vardı. duygusal ve etkileyici bir oyundu.)

    zehir (büyük bir travma sonrası boşanmış çiftin yıllar sonra karşılaşmasını ve geçmişlerindeki izlerini anlatan oyundu. ilişkiler üzerine erkek kadın bakış açısını sunan güzel bir oyundu.)

    kutlama (fazla gürültülü ve fondaki müzik sesinden konuşmaları takip edemediğimiz bir oyundu. anlatılmak istenen hikayenin içine giremedim. duygu aktarımı yoktu bana göre.)

    26.01 yeni gidilen oyunlar üzerine edit:

    çingene boksör (nazi almanya'sında emeğiyle şampiyon olmaya çalışan çingenenin hayatı en yakın arkadaşı tarafından canlandırılıyor. oyunculuk güzeldi. etkileyici bir oyundu. kesinlikle tavsiye ederim. zaten yeni sezon oyunu olduğu için biletler çabuk tükeniyor.)

    kimse böyle şeyler konuşmuyor artık (82 darbesinde tükenen hayatların gelecek kuşaklara etkisi sergilendi. benzer şeyleri günümüze yakın yaşamış biri olarak hüngür hüngür ağladım. hatta başrole son sahnede sarılasım geldi. genelde bu tür hikayelerden kaçarım tetiklenmemek için. karakterlerin gelişimine dikkat ederek izlenmesi gereken etkileyici bir oyun. emeklerine sağlık.)

    cadı kazanı (zamanında cadı avına çıkan yozlaşmış ve elinde güç bulunduran yöneticilerin, din adamlarının zorbalıkları sahnelendi. direnmeye çalışan halka elbette zulüm yapıldı. bazı tiratlar derinden sarstı. gittiğinizde nereden bahsettiğim anlaşılacaktır. dekor, dönem kıyafetleri hepsi yerinde ve güzeldi.)

    hamlet (hikayesini bir çoğumuz biliyoruz zaten. ben oyunda bazen çok abartılı sahnelerden dolayı yer yer koptum. hikayeyi ele alış biçimleri veya sahne dekoru da beni çok sarmamış olabilir bilemiyorum. belki de oyunda 2 kere patlamış olan kuru sıkıdan korktuğum için de böyle düşünüyor olabilirim. başrol ciddi bir efor verdi. emeğine sağlık.)

    ayrıca çocuk oyunları da var sadece pazar günleri. oğlumu bir çoğuna götürdük. yeni sezonda da gidilmemiş oyunlara bilet aldım. ailece gidilecek güzel bir aktivite oluyor.

    yeni sezonda da gittiğim oyunları editlerim. oyunlar hakkında aklımda kalanlar üzerine yazdım entryi. ibb oyunlarına şans verilmesini tavsiye ederim. özel tiyatrolara da gidiyoruz fakat ibb'de güzel oyunlar gerçekten var. iyi seyirler efenim.
  • mart ayı programı yayımlanmış olup biletler 20 şubat salı günü saat 11.00'de aynı anda gişeden ve biletinial'dan satışa çıkacak.
hesabın var mı? giriş yap