kavaklar
-
88 yilinda tam 11 yasindayken annem babam ablamla birlikte manisaya giderken afyon yakinlarinda bir yerde bir cesme basinda mola verdik. hayatimda gördügüm en ulu kavak agacinin altinda annemin yol icin yaptigi keki yerken, iki cocuk coban geldi. onlarla kekimi paylasirken arabada kavaklar caliyordu.
ikisi coban dört cocuk, yesil 77 model bir renault, kakaolu bir dilim kek, kocaman bir kavak agaci ve kavaklar... -
sezen aksu 88'den kalma, metin altıok'dan miras, dinledikçe adamı deli eden, kaset doldurtmak günlerinde olmazsa olmaz şarkı...dinleyip de etkilenmeyen var mı, yok sanırsam...o hoyrat makas, bir başka fotoğrafta kalan yüzün, bedenin, yüreğin yarısı..."neyse" diyerek içilen sıgaraların sorumlusu şarkı...
"...
ah kavaklar ah kavaklar
bedenim üşür yüreğim sızlar
beni hoyrat bir makasla
ah eski bir fotoğraftan oydular
orda kaldı yanağımın yarısı
kendini boşlukla tamamlar
ah omuzumda bir kesik el ki
hala, hala durmadan kanar
ah kavaklar ah kavaklar
acı düştü peşime
ah kavaklar ah kavaklar
ardımdan ıslık çalar
..." -
bestesinin bir ermeniye, güftesinin ise diri diri yakılmış bir ozana ait olduğu düşünülerek dinlendiğinde ağır gelen parçadır...
-
altıok, telif ücreti olarak aldığı parayla uzun süredir isteyip de yapamadığı bir şey yapmış, yeni bir buzdolabı almıştır. ah, what a wonderful life!
-
en sevdiğim sezen aksu şarkısı olmasından ziyade güzel adam metin altıok'un "halis şiir"idir.
bir ara öyle çok dinlerdim ki, hocam beni kenara çekti: "oğlum sen deli misin lan? bu şarkı üst üste üç kez dinlenir mi lan? adam intihar eder ulan!!" diye beni azarlamış idi.
arkadaşlar, acıyı düşürmeyelim peşimize; sonra ardımızdan ıslık çalar--- -
kesik omuzdan sızan kan omuz başından doğru yolu bilirmiş gibi parmak ucuna doğru ilerlerken, yüzüne dokunmaya meylediyorsan karşındakinin..etme..fotoğraflara resim denir bu coğrafyada..hoyratça kesme kimsenin sözünü..bırak anlatsınlar bildikleri gibi hayatı..boşluğu dolduracakmış gibi enine durmuyorsan herhangi bir hayatın eşiğinde, boş yere gölge etme..başka ihsan istemezler eminim..ya da sanırım..sen ki servi gölgesinde yaşayan bir ölü/mlü! düşünce ağlayacaksan, ille de en olgun meyveyi yemek için en tepeye tırmanmayacaksın..düşersen acımam..acırsam düşmezsin..
-
"orda kaldı yanağımın yarısı, kendini boşlukla tamamlar" ve "ah omuzumda bir kesik el ki, hâlâ, hâlâ durmadan kanar" kısımları ta derinime işleyen acılı hüzünlü deli bişey.
-
beni hoyrat bir makasla... ah eski bir fotoğraftan oydular diye dinlerken kendimi kendi resimlerimden oyduğum safi hüzn şarkısı. bir hüzn i aşk.
-
bir mezarlıkta yalnız yürüyormuş, toprağa dokunup acıyı tadıyormuş hissi veren, rüzgari cümbüşle ciğerlere sokuveren şarkı.
-
bir hastalıklı mazi anıştırması yapan, en acılı arabeskten bile beter, sezen aksu'nun kodum mu oturturum makamında acıklı bir şarkı bu.
bestecisi içinse,
dünyanın sahiden doğululardan ve batılılardan oluştuğunu hissediyor insan dinlerken. ermeni mermeni deyip geçmemek lazım, yediğimiz aynı buğdaydan ekmek, içtiğimiz aynı pınardan su olunca ah-u vah'ımız, hüznümüz de aynı telden damlıyor şarkılara.
(bkz: ağıt)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap