• aşk artık burada oturmuyor'daki "mutluluk kliniği" isimli öyküsü eternal sunshinea alternatif niteliğindedir. hatta hikayenin 1988'de yazıldığı düşünülürse nazlı eray charlie kaufman ve michel gondry'ye selam etme hakkına bile sahiptir.
  • son kitabını gerçekten etrafımdaki herkese anlattım. "çok güzel, bayıldım, 3-5 yıldır hiçbir kitap beni böyle etkilememişti" dedim. sonra lisede okuduğumuz tüm o güzel hikayelerin de ona ait olduğunu keşfettim.

    bugün tam karşımda oturuyordu. üstünde de marilyn monroelu bir şey vardı. hayır, ankara'da oturduğunu tahmin etmiştim de yine de ünlü görmeye alışık değil bünyem. olay ünlü görmek de değil. hayatına dokunmuş sayılabilecek birini görmek. orada george clooney otursaydı daha çok şaşırır ancak daha az konuşmak isterdim. ne diyeceğim ki george clooney'e?

    işte nazlı eray'a da bir şey diyemedim maalesef. ellen degeneres, nazlı eray, j.k. rowling, roald dahl, woody allen falan gerçekten karşıma çıksa ne diyeceğimi bilemeyeceğim ama bir şeyler demek de çok isteyeceğim insanlar (roald dahl öldüğü için bir de daha kıymetli tabi). ne denir ki? "eserinizi çok beğendim, çok takdir ettim, bana çok şey ifade etti." onlar da "e sağol da bize bunu hep diyolar şekerim" demezler mi? derler tabi. of bu insanları beni etkiledikleri kadar etkilemek nasıl isterim. nazlı eray'a da böyle bir şeyler demek istedim. diyemedim. ama "size bakıyorlar nazlı hanım" dedirttim kendim için. sonra da son romanının geçtiği caddede buldum kendimi ve "ah ah" dedim. zaten hangi kitaba elimi atsam, nereye baksam marilyn çıkıyor son zamanlarda. bir şey diyebilseydim, bir konuşabilseydim... hiçbir şey de değişmeyecekti ama "hehey bugün de nazlı eray benle konuştu" diyecektim. ne güzel yazıyor ya. ama röportajları pek kötü. belki de biraz o yüzden korktum çünkü bir röportajı bile gözümdeki değerini baya düşürüverdi. neyse olay yazdıklarında.

    özet: çok iyi, çok güzel yazan bir yazar. okunmalı. okutulmalı. görünce selam verilmeli.

    "nazlı hanım size bakıyorlaar"
  • 2 hafta önce tunalı'daki sevdiği pastanede yanyanaydık ve oldukça formda görünüyordu. heyecandan sanırım, "iyi ki varsınız" diyebildim, kendisine... bir de "sizi daha çok görmek isteriz buralarda, ankara'nın ihtiyacı var sizlere"...

    agorada olmak der ya filozoflar, sanki daha çok yazarı-şairi olsa ankara'nın, okuyanı da çoğalacak. ben mesela, kendisini göreli beri, bir kitabını daha okumalıyım diye geziniyorum ortalarda... ilk fırsatta, sanırım 2 hafta sonra kitapçıda olacağım :)
  • kitaplarından aşkı giyinen adam 2002 yunus nadi roman ödülü,yoldan geçen öyküler adlı öykü kitabı da 1988 haldun taner öykü ödülünün sahibidir.
  • ayşe kulin kendisine türk edebiyatının dali'si der
  • tunali hilmi'de gezmeyi pek seven bayan yazarimiz
  • geçtiğimiz günlerde eva peron üzerine kurduğu yeni kitabının taslaklarını ankara bilkent realde kaybeden ve herkesten bu konuda yardım bekleyen yazar
  • eva peron'un kısacık hayatı etrafına örülmüş ilginç ve karmaşık kurgusuyla bir çırpıda okunan farklı rüyalar sokağı'nın yazarı.
  • marilyn venüs'ün son gecesi adlı son kitabını nisan ayında doğan kitaptan çıkartmış olan yazar. *
  • son kitabı aydaki adam tanpınar doğan yayınlarından çıkmış yazar.
hesabın var mı? giriş yap