• dün deprem anında müşterilerini koltukta bırakıp kaçan berberleri, altınlarını bırakıp sokağa fırlayan kuyumcuları, müşterilerini içerde unutan işletme sahiplerini, çocuğu markette bırakıp kaçan kasiyerleri gördük. bir tane öğretmenin öğrencilerini bırakıp kaçtığını görmedik. marifet diye yazmıyorum. olması gereken olmuştur. bir çok öğretmen arkadaş önce öğrencilerinin telaşına düşüp, kendi çocuğu daha sonra aklına gelmiştir. sözlükte ve sosyal medyada her fırsatta öğretmenin tatili, maaşı konuşanlar bunu da konuşsun.
    tanım : sözlükte gündem olması gereken örnek davranıştır.
  • dün can havliyle çocuklarımı okula almaya gittiğimde hepsi sınıflarını kümeler halinde bir araya toplamışlardı. özellikle anaokulu çocuklarını görmeniz lazım civciv gibi yapışmışlar bacaklarına, kollarına. deprem olduğunu anlamayan öğrenciler bile korkmuştu. çünkü normal olmayan bir şeyler vardı herkes bahçedeydi. küçük kızım '' anne midem bulanmaya başladı öğretmenim arkadaşlarımla birlikte bizi dışarı çıkardı.'' dedi. o hengamede çocuklar korkmasın diye ellerinden geleni yaptıklarından adım gibi eminim.

    o an düşündüm de acaba kendi çocukları nerede, muhtemelen onların da çocuklarına bir öğretmen sahip çıkıyordur. çocuklara sahip çıktıkları ve soğuk kanlı oldukları için çok teşekkür ediyorum. iyisi, kötüsünü bir yana bırakıyorum ama böyle durumlarda gerçekten bir anne- baba yerine geçebiliyorlar. bahçede o çocuklar korkmasın diye oyun oynayan, dans eden öğretmenlerin yaş gözetmeksizin ellerinden öperim, işleri çok zor allah yardımcıları olsun.
  • burada çarşaf çarşaf maaşlarını tartıştığınız insanlar işte böyle insanlar.

    isviçre'de meslektaşları 96000 usd ile çalışırken burada yıllık 8000 usd ile çalışıyorlar. bir de yetmiyormuş gibi bu maaşın bile çok olduğu eleştirilerine maruz kalıyorlar.
  • televizyonda öğretmenlerin kaçmadığını, hatta binadan çıkmadan sınıfları kontrol ettiğini izleyince tüylerimiz diken diken olmaktadır.
    allah korusun yukarıdan çocukların üzerine bir şey düşecek olsa düşünmeden vücudunu siper edeceklerine eminim.
    ben de yeni atanan öğretmenim, ondan mı bu kadar etkilendim bilemedim.

    bu arada: görüntüleri izledim. bir markette depremden kaçanlar var, kasanın yanındaki çocuğu kimse almıyor. ne marketçinin gözü görüyor, ne alışveriş yapanların.
  • olması gerekendir. eğer kaçarsan ömür boyu vicdan azabı peşini bırakmaz. sürekli beraber olduğun, tanıdığın benimsediğin insanları bırakıp gidemiyorsun,o öğrenciler senin sorumluluğunda ve o an kendinden çok onları düşünüyorsun
    çok değişik bir duygu.
  • ölmeden kıymeti anlaşılacak öğretmenlerin, nihayet...
  • enteresan henüz kimse öğretmenlerin maaşından bahsedip aşağılamamış
  • devlet, okulların yüzde yetmişini, eskisini yıkarak yeniden yaptı.çoğu okul depremi hissetmedi bile.
  • bir mesleğin kıymetini belirleyen bazen kritik anlarda ne yaptığıdır. sağlıkçıya laf edersin ama bazen tek bir müdahalesi ya da tek bir cümlesi hayat kurtarır, öğretmene laf edersin ama o deprem anında çocukları toplayabilmesi, onlara sahip çıkabilmesi, hatta bunları belki de kendi çocuğu başka bir yerdeyken yapabilmesi belki de canlar kurtarır. hangi alanda olursa olsun, işini iyi yapmayanın, aldığı paranın hakkını vermeyenin peşine sonuna kadar düşün ama artık zaten hak ettiklerinin çok altında kazanan sağlıkçıların ve eğitimcilerin maaşlarını, izinlerini konuşmaktan vazgeçin. en geç 30'ların başında kamuda çalışan bir öğretmen kadar kazanamıyorsanız emin olun sorun sizdedir.
  • aynı başlığı bende açmıştım. siliyorum.
    herkes daha doğrusu okulda okuyan çocuğu olan aileler, ilk önce telefona sarılıp çocuğunun durumunu öğrenmeye çalıştı. çocuğuna ulaşamayan öğretmenini aradı. ne mutlu ki bütün öğretmenler öğrencilerinin başındaydı.
    burda diger meslekler eleştirilmemeli ama öğretmenlerin fedakarliklari da unutulmamalı diye bunlari yazma gereği duydum. yoksa saglikcinin da kritik anlarda çok hayati önemi vardır.
hesabın var mı? giriş yap