• bünyesinde "en ve ilkleri "i barındıran doğa harikasıdır.
    -türkiye'de ki en uzun plaj
    -dünyada bulunmuş olan en eski deniz feneri
    -ilk parlamento
    -st nicholas (noel baba) doğum yeri
    -caretta üreme alanı

    kışın gitmekten çok hoşlandığım,yazın nefret ettiğim yerdir.eğer bir şekilde denizde yüzerseniz bir inşaat yapacak kadar kum taşırsınız mayonuzda.bu kum öyle incedir ki mayonun iplikleri içine girer.
  • burada deniz, çöl ve orman içiçedir. böylesi, bu gezegende başka nerede vardır, bilinmez.
  • benim gozumle soyle bir yer:

    1. acik renkli muhtesem kumlarindan dolayi cok guzel bronzlasabilinen bir mekan. bu yuzden hastasiyim.

    2. boydan boya kum olmasindan mutevellit salin minik yavrulari kiyiya oynasinlar canlarinin cektigi kadar. ellerine bir takim da kumdan kale alet edavati tutusturun. en az bir saat rahatsiniz. cocuklu olanlara siddetle tavsiye edilir. kafasini carpti, dustu, sasti derdi yok.

    3. ortam nezih ingiliz turistlerle dolu. caretta carettalara olan ilgileri yuzunden burayi tercih eden akademik insanlar oluyor genelde bunlar. rahatsiz edici, can sikici bir durum yok. cocugunuz bir ingiliz arkadas edinip kumdan kaleyi beraber yapabiliyor. bizimkilere ingiliz cocugun babasi en sahanesinden bir caretta caretta yapti vallahi. gercek boyutlarinda, hani canlanip yuruyecek dedim.

    4. bu muhtesem kumlarin vucudunuzun her bir tarafina girme huyu var yalniz. ne kadar yikansaniz da vucuttan ayrilmayabiliyor. iki gun sonra kulaginizdan kum dokulebiliyor.

    5. oyle kulac kulac yuzme hevesindeyseniz asla buraya gitmeyin. cunku burasi yuzulebilecek bir deniz degil. anca dalgalarla bogusursunuz. hatta benim minik kuzunun dedigi gibi sadece "dalgalarla savasmak" icin gitmek lazim. oyun ve eglence icin yani.

    6. bazen kalabalik sebebiyle arabayi cok uzaga parkedip metrelerce yurumek zorunda kalabiliyorsunuz sahile kadar. 35 - 40 derece sicagi goze alip yurumeyi goze almalisiniz.

    7. her sene en az bir kere gidin derim o bolgedeyseniz. ozellikle de cocukluysaniz. cocuklar icin birebir.
  • gurcu dilinde "kucuk" demek.
  • kas ilcesinin, kalkan beldesine bagli olan gelemiş koyunun antik cagdaki adi.
  • patara yol ayriminda durulur. asfalt yolla koy yolunun hemen arasinda kalan kahvehanede sabah kahvesi icilir, yaninda hos sohbet arkadaslar vardir tabi. daha sonra koy kahvehanesinde kahveye 2 tl odemenin verdigi hayiflanmayla gelemis tabelasi takip edilerek keyifli bir yuruyuse baslanir. misir tarlalarindan gecerken rengarenk kelebekler, minik yavru kertenkeleler fotograflanir. bahcelerden yola sarkan kipkirmizi narlar yoldakileri bastan cikarmaya calisirken bahce bekcileri girer devreye. kopeklerden gelen tepki gormezden gelinip yola bir saat kadar daha devam edilir. antik kalintilar takip edilerek pataraya varilir. rengarenk bahceli minik pansiyonlar, oteller asilir ve kumsala biraz daha yaklasilir. turizm bakanligina kisi basi 5 tl yardimda bulunulduktan sonra orenyeri arasinda keyifli yuruyuse devam edilir. dunyadaki ilk demokratik meclis ve palmiyeli bahce ile ilgili turlu senaryolar uretilir. daha sonra kumsala giden yola ayakkabilar cikmis halde devam edilir cunku artik col gorunumlu bir yolda ilerleniyordur. sabuha sarkisi mirildanmaya baslanir hemen. dort bir yanda, incecik kumlardan olusmus tepecikler disinda pek bir sey gorunmemektedir. o ana kadar karsilasilan en buyuk kum tepesi gorundugunde bacaklarda derman kalmamistir. ama o tepe asildiginda gorunen ucsuz bucaksiz muhtesem deniz manzarasi insani cennette hissettirmeye yeter de artar bile. orada gecirilen bir gun normal gunden sayilmaz.

    patara ile ilgili anlatilabilen kisim sadece bu kadar.

    ha bir de, cin bir girisimci sweeney todd adinda bir berber dukkani acmis. guldurdu.
  • patara benim için derin huzur ve ateş böceklerinin sesleri eşliğinde, ailemle birlikte geçirdiğim çocukluk tatilleridir. bu tatiller kum tepelerine yürüyüşler, büyürken sahilde gitar eşliğinde geçirdiğimiz geceler, sitenin yüzme havuzunda kardeşlerle birlikte yüzmeyi öğrenme denemelerimizdir. güneşin doğuşunu elimde kitaplarla karşıladığım sabahları, bir aile masa başında müzik ve okey oynayarak geçirdiğimiz geceleri, kaş'ta yaptığımız tekne gezilerini unutamam. köy merkezindeki küçük marketlerden alabildiklerimizi taşıdığımız yolları, aileleri ile bize yaz boyu akraba olan site görevlilerini, her yaz edindiğimiz arkadaşlarla bir sonraki sene görüşmeyeceğimizi bile bile okula dönüşte yazdığımız mektupları gülümseyerek hatırladım birden. yapılan kazıları yakından takip ettiğimiz zamanları, çıkan her şeyi hevesle karşılayışımızı, her şeyi ama en çok da huzuru özlediğim yaz tatilleridir patara benim için. bu yaz çocukluğuma bir dönesim var..en azından bir kaç gün için huzuruna gideceğim patara'nın.
  • henuz ilkokul siralarinda sahilini ziyaret etmistim, o siralar sadece sari kaideli bir levha patara kazi alanini ikaz ediyordu gozlere, fakat gorecek pek de bir sey yoktu.

    daha sonra kazilarin henuz belli basli sektorlerde, pek seyrek gerceklendigi bir donemde ziyaret ettim yeni bastan,
    hava oylesine bogucu ,hareket imkanini kisitlayan bir sicak egemendi ki nefes alirken bile zorlaniyorduk ve bu esnada arkeolog ve isciler veryansin toprakla asirlik bir savasa girmiscesine kazma,kurek salliyorlardi.

    golgede dinlenen arkeologlarla konusmaya basladik,
    biliyormusunuz burasi efesten daha buyuk olabilir, fakat eliyle bir karis topragi gosterip bu kadar yeri kazmanin maliyeti 50 milyar civarinda bizim kumulatifte calismamiza ayrilan odenek....
    otururken karsidaki tepeleri gosterip bu tepelerin alti yerlesim alanlari ,su an uzerinde bulundugumuz alan agora diye tarif etmisti...
    yazili kaynaklarda sehrin tarihi m.o. 8.yy kadar gidiyor, o derece onemli bir yer.

    alman arkeologlar calisirken, ellerinde siemens'in (siemens diye hatirliyorum yaniliyor olabilirim) urettigi bir laser sistemini once alana yerlestiriyorlar, laseri calistirip topragin bir kac metre altinda ne var ne yok herseyin planini cikartiyor, hic bir esere zarar vermeden kazilmasi gereken, cikarilacak ne varsa en optimum duzeyde eserleri cekip gunisigina aliyorlar, fakat bu laser sistemleri o zamanlar milyon dolardi simdi nedir...

    patara, dunyanin belki de en eski ikinci deniz fenerine sahip oyleki iskenderiyeden sonra budur diye anilacak bir fener, halic tarzi bir kanal pataranin icine aciliyormus bu kanalin agzina yapmislar feneri, taslari tastamam oldugu gibi sahilde duruyordu birtakim kayiplarla beraber, arkeoloji muzesi ile akdeniz universitesi arkeoloji mimarlari bu fener uzerinde calisiyordu, ilk halini tasarlayip yeniden insa edebilmek adina.
  • dünya patara için alarma geçti

    dünyanın önde gelen çevre örgütlerinden medasset'in başkanı lily venizelos, çevre ve orman bakanı veysel eroğlu'na bir mektup yazarak dünya mirası patara'nın, inşatına başlanan yazlık villalar nedeniyle turizme kurban edilmemesini istedi. venizelos'un patara için endişe duyduklarını belirttiği mektubu, unesco başta olmak üzere dünyanın ilgili resmi kuruluşları ve çevre örgütlerine de ulaştı.

    --- spoiler ---

    antalya'nın kaş ilçesine bağlı patara antik kentinde, özel çevre koruma bölgesi (öçk) içerisinde yapımına başlanan villa inşaatları dünyanın önde gelen çevre örgütlerini alarma geçirdi. merkezi londra'da bulunan akdeniz deniz kaplumbağalarını koruma birliği (medasset) başkanı lily venizelos, çevre ve orman bakanı veysel eroğlu'na bir mektup yazarak gelişmeler hakkında bilgi istedi. patara'daki inşaatların türkiye'nin de imza koyduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirten venizelos, bakan eroğlu'na ilettiği mektubunda, "patara turizm ve kalkınmaya kurban edilmeden önce konuyu düşünün" dedi.

    bakan eroğlu'na villa sorusu

    patara'daki villa inşaatlarıyla ilgili gelişmeleri türk basınında yer alan haberlerden takip ettiklerini belirten venizelos, antik kent yakınında, caretta caretta türü deniz kaplumbağaların yuvalama alanı olan kumsalın yakınlarında inşasına başlanan villalar hakkında endişe duyduklarını belirterek bakan eroğlu'ndan konuyla ilgili bilgi istedi.

    patara'yla ilgili haberlerde, 2008 yılında onanan koruma imar planında 400 ila 750 arasında villa ve yazlık konut yapımına izin verildiği yönünde bilgilerin yeraldığını belirten venizelos, bakan eroğlu'ndan "bu plan gerçekten onaylandıysa bölgeye kaç villa inşa edilecektir? bu konuda çevresel etki değerlendirmesi yapılmış mıdır? şu anda yapım aşamasında olduğunu anladığımız ve devamında yapılacak olan villalar, bu imar planının bir parşası mıdır ve bu yapıların yasal izinleri var mıdır?" sorularını yanıtlamasını istedi.

    'ikinci konuta neden izin verildi?'

    1999 yılında utta planlama ve danışmanlık şirketi tarafından uluslararası kredi desteğiyle hazırlanan ve 2006 yılında antalya kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurulu tarafından onaylanan patara yönetim planı'na da değinen venizelos, patara için ekoturizmi öngören ve ahşap prefabrik konutların yapımına izin veren önceki plana aykırı olarak 2008'de hazırlanan yeni planda yapılaşmaya ve ikinci konuta neden izin verildiğini sordu.

    yeni imar plani öçk yönetim planina aykiri

    2008'de onanan ve ikinci konut yapımına izin veren imar planının patara özel çevre koruma bölgesi için hazırlanan bilimsel yönetim planına aykırı olduğunu ifade eden venizelos, bölgedeki gelişmelerden endişe duyduklarını belirttiği mektubunda şu görüşlere yer verdi: "türkiye'nin akdeniz kıyılarında benzersiz bir ekosisteme sahip olan patara, bataklıklar, küçük tatlı su sistemleri, kumullar ve çok sayıda habitatı barındırıyor. birinci derecede nesli tükenme tehlikesi altında bulunan caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının en önemli yumurtlama alanlarından birisi olan patara, türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle de koruma altına alınan bir bölgedir."

    patara için uluslararasi kampanya

    patara'nın, tüm akdeniz'de az sayıda kaldığı belirtilen yumuşak kabuklu nil kaplumbağaları (trionyx triunguis) için de önemli bir yaşam alanı olduğunu belirten venizelos, başkanlığını yürüttüğü medasset'in, 1980 yılından bu yana bölgenin bçok değerli biyolojik çeşitliliğinin korunması için uluslararası kampanyalar yürüttüğünü belirttiği mektubunda şunları kaydetti: "uluslararası basını ve koruma örgütlerini uyararak, yabancı ve türk uzmanlarla birlikte yürütülen 'patara'yı koru' kampanyası çerçevesinde bölgedeki gelişmeler bern sözleşmesi'nin yıllık daimi komite toplantılarında düzenli olarak gündeme taşınmıştır. bern sözleşmesi'nin daimi komisyonunda 1996 aralık ayında, patara'daki koruma önlemlerinin etkilerini denetlemek için açılan dava dosyası, bazı sorunları kalmasına rağmen 2001 yılında kapatıldı. ancak medasset düzenli olarak bölgedeki denetlemeyi sürdürerek raporlarını sunarak, 2009 yılına kadar patara'daki koruma önlemleriyle ilgili önerilerini bildirmeye devam etti."

    dünya mirasi listesine girme talebiyle çelişiyor

    patara gibi benzersiz ve çok özel olarak korunan bir alanda başlatılan villa ve yazlık konutların inşaatından medasset olarak ciddi endişe duyduklarını ifade eden venizelos, bu gelişmenin, türkiye'nin patara'yı 'dünya mirası' listesine alınmasına yönelik isteğiyle çeliştiğini vurguladı. kültür ve turizm bakanlığı'nın, 6 şubat 2009 tarihinde unesco'ya bu yönde bir belge sunduğunu anımsatan venizelos, bölgenin yapılaşması projesinin ayrıca bern sözleşmesi çerçevesinde, 1988, 1991, 1996 ve 1998 yıllarında alınan patara ile ilgili tavsiye kararlarını ihlal ettiğinin altını çizdi.

    patara'yi kurban etmeden düşünün

    çevre ve orman bakanı veysel eroğlu'ndan, patara gibi benzersiz bir bölgenin telafisi imkansız biçimde turizm ve kalkınmaya kurban edilmeden önce konuyu düşünmesini rica eden venizelos, mektubunda konuyla ilgili en kısa sürede kendilerine yanıt verilmesini beklediklerini ifade etti.

    mektup, şahin ve günay'a da ulaşti

    bakan eroğlu'na yazdığı patara mektubunu, tbmm başkanı mehmet ali şahin, kültür ve turizm bakanı ertuğrul günay'ın yanısıra antalya valisi ahmet altıparmak ve ilgili tüm bürokratlara ileten venizelos, bölgedeki gelişmeler hakkında uluslararası boyutta girişimlerini sürdüreceklerini de sözlerine ekledi. patara'nın tarihi ve arkeolojik mirasına da vurgu yapan venizelos'un mektubunun, unesco dünya mirası direktörü kishore rao, unesco türkiye daimi temsilcisi h. gürcan türkoğlu ile türk ve uluslararası koruma örgütü ve sivil toplum örgütlerinin yöneticilerine de ulaştığı öğrenildi.

    nüfus baskisi yaşam alanini daraltacak

    patara'daki gelişmeleri yakından izleyen arkeolog-yazar nermin bayçin da, bölgedeki ikinci konutların yaratacağı nüfus baskısının, biyolojik çeşitliliğin yanısıra yöre insanının yaşam alanını da daraltacağını belirterek, insanların da diğer canlılar gibi bu ekosistemin önemli bir parçası olduğunu söyledi. bayçin, "bugünkü planın yapılaşmaya açtığı bölgeler eski planda '1. derece arkeolojik sit' ve 'milli park' olarak ayrılmıştı. yeni plan gelemiş köyünün dışında bir uydu kent yaratıyor" dedi.

    --- spoiler ---

    yusuf yavuz
    açık gazete
    köşe yazarı
  • bu yılın patara yılı ilan edilmesinden mütevellit, tiyatro ve meclis binasının hemen yanına, karşılama binası ve müzenin yapılacağı antik kent. gelen ziyaretçiler burada karşılanacakmış. patara o kadar bakir bir bölge ki, betonsal yapılar çok eğreti durur burada. ille de beton diyorsan köye yakın yap. akıl alır gibi değil gerçekten.
hesabın var mı? giriş yap