• planlama hatası yapmıştır. pişi olana kadar çay hala demlenmediyse o çay içilebilir kıvama geldiğinde pişiler çoktan soğumuş olacaktır.

    planlama önemli.
  • çayı pişiyi yaptıktan sonra demleyerek pişilerin çay olana kadar soğumasına sebep olacak kadındır.
    tecrübesizdir.
  • kurban olduğum... ağzını, dillerini yediğim... pazar sabahı erken kalkmak için bir nedenim...

    şaka lan şaka gadın anam... nerde başka öyle kadın?
  • benim bu sevgili yazarlar. hazır pişiyi mayalanmaya bırakmışken hemen bir tarif vereyim diye geldim.

    3 su bardağı un
    1 çorba kaşığı kuru maya(ya da yarım paket yaş maya)
    1 tatlı kaşığı şeker
    1,5 tatlı kaşığı tuz
    1 su bardağı su

    1 su bardağı ılık suyunuzun içine şekeri ve mayayı ekliyoruz 5 10 dakika aktifleşsin diye bekliyoruz. zaten o köpürünce anlayacaksınız ki aktifleşmiş.

    sonra 3 su bardağı ununuza tuzu ve bu su maya karışımını ekliyorsunuz. ama siz en başında 2.5 su bardağı una ekleyin nolur nolmaz her un birbirinden farklı bazısı azıcık suyla hemen hamur oluyor bu unların sağı solu belli değil yumuş aynı zamanda ele yapışan bir hamur elde edeceksiniz. elinizdeki birr sürü yapışmış hamuru bir avuç un ile ellerinizi ovuşturarak hamurun üstüne dökün boşa gitmesin ev ekonomisi öğrenin biraz. önümüz çok kriz annecim.

    sonra bırakın mayalansın azcık. en az 1 saat salın o hamuru bekleyin. maya işi bitince tezgaha azıcık un serip ortası delik şekillendirdiğiniz hamurları sıra sıra dizin azıcık da kızartmadan mayalansın. kızdırdığınız yağ da kızartın hamurları çok da havasını almadan. hadi afiyet olsun.

    edit: birkaç imla falan filan
  • uzak durulması gereken kadındır,zira çay demlenene kadar pişi soğur.pişi sıcak sıcak iyi gider.
  • kendisi 52 kilo olsa da size kilo aldırıp piyasa değerinizi düşürmeye çalışan hayın kadındır. bu pişileri yemeyin abiler.
  • ahh ah geçmiş güzel günler geldi aklıma. lisedeyken okul çıkışı arkadaşlarla birlikte mahalle fırınından aldığımız hazır ekmek hamurlarını anımsadım. eve gider gitmez üzerimizi değiştirir, elimizi yüzümüzü yıkar mutfağa geçerdik. birimiz hamurları kızartmaya koyulurken, diğeri domates-biber yıkayıp salata yapardı. yanına; biraz peynir, bir miktar zeytin ve mevsime göre ev yapımı reçel. boş kalan kim ise çay demler masayı kurardı. pişi; ilk gençlik yıllarımızın güzel sohbetlerine tanık olmuştur, o pofuduk pofuduk mis kokusu ile. o nedenle pişi: bu özelliği ile, duygusal bağ kurduğum bir yiyecektir.

    şimdilerde ise yıllardır uzak kaldığım ama gülümseyerek hatırladığım, uzak bir akraba gibi.
  • en azından yapmacık olmayan kişidir. hepiniz frankofonsunuz ya *
  • madem birbirimizi bulduk neden obez olmuyoruz?
  • hakkı verilerek yapılmış bir pişinin açamayacağı kapı, mest edemeyeceği insan evladı yoktur. mutluluk bombası meret. pişi damarımı kabarttınız.

    edit: sağlığıma ve bağışıklık sistemimin güçlü olmasına son derece dikkat ederim. tabii ki her gün kalkıp evde pişi partisi verin demiyoruz. ayda bir ya da daha seyrek sıklıkta kendimizi bu muhteşem yiyecekle ödüllendiriyoruz ki hayattan keyif alalım. azıcık kendinizi kasmayı bırakıp psikolojinizin reçele bandırılmış pişiye atılan birkaç ısırıkla nasıl olumlu yönde değiştiğini görünce bana teşekkür edersiniz.
hesabın var mı? giriş yap