• fakirler adina bagis toplayip, paralari vatikan´a gönderen; agrisi olan hastalara agri kesici vermeyip "aci ceken insan tanriya daha yakindir" diyen bir kadin.

    siradan bir misyoner. pek bi´ mübarekligi yok.
  • 1910 da üsküp'te doğmuştur. asıl adı gonca boyacıoğlu'dur.
  • "kabul edilmiş dualar yüzünden, edilmemişlerden daha çok göz yaşı dökülmüştür." demiş.
  • dolandırıcı charles keating'den milyon dolarlarca bağış (!) almış, özel jetiyle oraya buraya uçmuş. bir avukatın yazdığı "bu parayı iade etmeniz birçok fakirin hayatını kurtaracaktır ve nezaketinize bu yakışacaktır" diye özetlenebilecek bir mektubu yok saymış keating'den sürekli övgüyle bahsetmiştir.

    ayrıca o paralarla ne yaptığı da belli değildir. hindistan'da birçok felaketten sonra rahibe teresa'nın organizasyonu hemen hemen hiç yardım yapmamıştır. kısacası melek değil, üçkağıtçının tekidir.
  • “savaş karşıtı bir toplantıya asla katılmayacağım; beni barışa dair toplandığınızda davet edin” sözünü söyleyen kişi.
  • asıl adı agnes gonca boyacı olan 1910 kuzey makedonya doğumlu, arnavut asıllı, fakirlerin değil fakirliğin dostu sözde misyonerdir. nobel barış ödülüdü de dahil birçok ödül alan ve öldükten sonra azize edilen teresanın o öldükten sonra yanında çalışanların hakkında söyledikleri kan dondurucudur.

    -tek kullanımlık enjektörleri körelene kadar sadece musluk suyunda yıkayarak kullanmaları. ebolayı bulan doktorun yayılmasında rahibe teresa ve kız kardeşlerini sorumlu tutmuştur.

    -antibiyotik tedavisi ile iyileşebilecek hastaları, ölüme sürükleyerek binlerce insanın ölümüne sebebiyet vermeleri.

    -bulaşıcı tüberküloz taşıyan hastaların normal hastalarla bir arada bulunması.

    -topladıkları bağışların sadece %7 si insanların iyilikleri için kullanıldığı geri kalanının vatikan'a aktarılması.

    -alınan tıbbi malzemelerin kullanılmaması hatta tarihi geçen tıbbi malzeme kullanmaları.

    -ilk yardım için kullanılan ambulansın içinde ilk yardım çantası bile olmaması , rahibelerin bir yerden başka bir yere giderken kullanmaları.

    -ölüme yakın insanların 'cennete bilet ister misin?' sorusu adı altında gizlice vaftiz edilip hıristiyan yapılması.

    -rahibe teresanın dolandırıcı ayrıca cinsel taciz davası açılan başpiskoposla yakın ilişkiler kurması.

    -etiyopya da bulunan açlık için aldıkları bağışları etiyopya ya göndermemeleri.

    -son evre kanser hastalarına aspirin den başka ağrı kesici bile verilmemesi.

    amacı hıristiyanlığı ve katolikliği yaymak olan teresanın mektuplarında inancının zayıfladığı korkunç bir acı ve cehennemde yaşadığı , sesini duyan olmadığını ve tanrıdan af dilediği yazıyor ve mektuplarının yakılmasını istiyor. mektuplar ise vatikan tarafından korunma altına alınıp yakılmıyor. nobel barış ödülü de dahil birçok ödül alan teresa ölümünden yıllar sonra tümörlü bir hastayı iyileştirdiği ve komadaki bir hastanın uyanmasını sağladığı için papa tarafından büyük bir törenle azize ilan ediliyor.

    acı çekmenin insanı tanrıya daha çok yakınlaştırdığını iddia eden teresa insanların hastalıklarına ve çaresizliklerine kayıtsız kalıp açtığı kurumlarıda yirmi yedi bin insanın ölümünü görmüştür.
  • 50 milyon doların üzerinde parayı hastaları iyileştirmek için değil, din denilen saçmalığı yaymak için kullanmış zırt pırt azize ilan edilen "ahlak" abidesi. vatikan'ın pazarlama yüzü. abd'nin asker toplama klişesi olan i want you for us army posterindeki sam amcadan bir farkı yok.

    aziz ya da azize ilan edilmek için 2 mucize gerçekleştirmek gerekiyor ( enformasyonun "kafana göre" olduğu zamanlarda coşmuş. yiyorsa şimdi göstersin keramet, ispatlanırsa james randi 1 milyon dolar ödül veriyor ). hemşire'nin mucizesi kanser hastası hintli bir kadını ve beyin iltihabı olan brezilyalı bir adamı iyileştirmesi. ancak gel gör ki mide ülseri olan bir hastayı iyileştirdiğini referans göstermek istemişler, hastanın karısı "hayır kocamı doktorlar iyileştirdi, o kocamın hastalığının daha ilerlemesine sebep oldu" demiş ve böyle bir organizasyonda kullanılmasını kabul etmemiş.

    hemşire'nin plasebo etkisiyle hastanın ağrısını, acısını azalttığı, hafiflettiği bir yere kadar kabul edilebilir, ama kanseri, uru, iltihabı, ülseri yok ettiğini iddia etmek tıp ilmine "hassiktirin lan" demek, "hipokratınıza sokuyum" demek.

    bunun yanında mektuplaştığı dostlarına tanrının varlığını sorguladığını yazmış. azize ilan edilmesinin gecikmesi bazı dindoşların tanrıyı sorgulayan bir kişinin kutsallaştırılmasına itiraz etmesiymiş. ölürken son sözü imam hatipler kapatılsın olmuş.
  • christopher hitchens'ın mother teresa - hell's angel belgeselinde dünya'nın muhafazakar iktidarlarını destekleyen bir vatikan ajanı olmakla suçlanmaktadır.

    bunu yaparken de bir çok hastalıkla boğuşan hindistan'a gelen bağışları ölüm evleri gibi saçma bir şey ile harcamıştır.
  • kendi adını taşıyan vakıfta, bağışlanan paraların tedavi ve ilaçlarda kullanılmadığı, hatta hastaların "tanrı sizin bu yoldan geçmenizi istiyor " bahanesiyle tedavi edilmediği, bağış paralarının vatikan ve misyonerlik amacıyla kullanıldığı kanıtlanmıştır.
    dincilerin iyilik meleği anca bu kadar olur.
  • ismi "teresa" diye yazılan arnavut asıllı ve osmanlı vatandaşı olarak doğmuş kişi.. "theresa" değil..

    http://nobelprize.org/…prizes/peace/laureates/1979/

    http://www.time.com/…article/0,8599,1655415,00.html
hesabın var mı? giriş yap