• sene 2003, üniversite yurdunda, bütün oda bu grubu dinliyoruz. aslında bir kişi dinliyor, odadakiler de maruz kalıyordu. adamların o kuzey ülkelerindeki depresifliği, melankolisi üstümüze sinmişti. her gece, pencereden bakmak için dışarıya sıraya giriyorduk. pencerenin önüne gelen "bu kış soğuk geçecek galiba hafız" diyordu izlanda şivesiyle, sigarasından bir fırt çekip. triplere girmekten, melankoliden bırak ders çalışmayı, gülmüyorduk bile. sinmişti, mutsuzduk, neden mutsuz olduğumuzu bilmiyorduk. felakettik.
  • bicok seyin bir anda akliniza gelmesine, ardindan bi sure hicbisey dusunememenize sebep olabilir.
    (bkz: hayatimda gordugum en harika sey)
  • svefn g englar sarkisi adami on dakika transa gecirir. etkisinden kurtulmaniz biraz zaman alir.. staralfur ve sekúndur fyrir sólarupprás parcalari da asmis kanimca. hangi yaratici zeka ise elemanlar..
    muziklerine sadece alisilmadik diyebiliyorum
    ayrica (bkz: hopelandish)
  • bu sigur ros'un en güzel tarafı sözlerin bir manaya geldiğini bilip de, ne manaya geldiğini bilemiyor oluşumuzdan kaynaklanıyor. neden dersen, andvari'yi dinliyorum misal, dinlerken o anki ruh halim ne ise bi takım manalar yüklüyorum, o manalar eşliğinde kafamda tam olarak bir kavrama ya da anlatıya sabitlenemeyecek ama çok güzel, taşkın bir dilin söyleyebileceğine inanmak istediğim bir duygu, bir his çıkıyor (oysa ki şarkı bie şelale cücesi hakkındaymış). o hisse en yakın şey nedir diye sorarsan müziğin, notaların, seslerin kendisidir derim. daha uzak ama benzer bir duygu nedir diye sor? sor bi. o da vakti zamanında r.e.m. şarkı sözleri albüm kartonetinde yazmazken her şarkıya götümden uydurduğum ve aslını öğrendiğim zaman benimkisinin çok daha iyi olduğunu düşündüren şeydir. o nedir bilemiyorum, uğraşsam bir isim veririm. daha da uzak bir şey varsa çocukken ingilizce şarkı dinleme kafasına yakın. daha da uzağı yarım porsiyon beytiye denk geliyor.
  • bir odanin icinde, saatlerce icilir, icilirken konusulur, tartisilir, eglenilir,gulunur, aglanir..o vakte kadar turlu muzikler dinlenir..sonra bir anda sessizlik olur..iste o an biri cikar ve sigur u koyuyorum der..bu soruya kimse "evet evet hadi koy, dinleyelim " diye cevap vermez,cunku veremez.sigur'u cigerlere cekmek kolay kabul edilebilir, kolay kaldirabilir bir sey degildir cunku...iclerinden biri kisik sesle " oluur" der...ve sonra, icgudusel olarak sessiz sakin bir kose, yada boydan boya uzanilacak bir yer bulunur..acik isik varsa kapatilir..mumlar zaten hep yanmaktadir..sonra ici bos parantezlerin icini doldurmaya baslar herkes kendi kosesinde.kimsenin birbirinden haberi olmadigi bir surectir bu..ayni yerden farkli kopuslar doldururuverir o sessiz hayal odasini..ve hava aydinlanmaya baslar...
  • game of thrones s04 e02'de oynamışlardır ve jenerikte de muhteşem bir the rains of castamere yorumları vardır:
    http://www.youtube.com/…3qw8pvyynm&feature=youtu.be

    --- spoiler ---

    ben de düğünüme bunları çağırıcam, çok iyilermiş.
    edit: ayrıca sigur ros şarkısını yarıda kesip sağ kalınamayacığını da görmüş olduk.
    --- spoiler ---
  • dinlerken gozlerime inanamiyorum.
  • şöyle bir şey yapmışlar. acilen archive başta olmak üzere tüm favori gruplarımın yapması gereken muazzamlık bu.
    kelimeler yetersiz.

    http://sigur-ros.co.uk/kveikurlive360/
  • şimdi öyle bir müzik düşünün ki, sözlerini bile anlamıyorsunuz ama
    sizi ağlatabiliyor,
    size umut verebiliyor,
    size umut dolu hayaller kurduruyor,
    size herşeyi bırakıp gitmenizi soyluyor..

    ruhun notalara dökülmesidir sigur ros..

    heima'yı izleyip, çekip gitmek istemeyen var mıdır? ya da sormayan "ne yapıyorum ben kendi hayatımla"

    bambaşka bir deneyimdir sigur ros dinlemek.

    istanbula geliyorlarmış, kaçırmak söz konusu bile değil.
  • cennet varsa, resmi müziklerini yapması gereken grup.

    hayatımın belki de en boktan gününün gecesinde huzurlu ruha sokmuştur beni.

    ölmeden canlı göreceğim sizi. basacağım bağrıma. sonra varsa sevabım orada da görüşürüz.
hesabın var mı? giriş yap