• halka sorulsa cevabın ne olacağı bellidir. 3-5 meczup dışında kimse sokakta köpek istemez.

    yapılan şey hayvan düşmanlığı değildir. herkes sizin gibi köpektapar değil, bunu bilin. sokakta sadece sizin takıntılı olduğunuz köpekler değil, daha başka birçok canlı yaşıyor. en başta insanlar. sizin yüzünüzden insanlar zarar görüyor. içtenlikle duyarlı olsaydınız önce komşularınızı düşünürdünüz zaten.

    ha yobaz akp'li, ha yobaz köpektapar. inan tek bir farkınız yok. siz kendinizi daha eğitimli sandığınız için havalara giriyorsunuz, o tür bir kompleksiniz var fazladan, gerisi aynı.

    edit: kedisever veya kuşsever olsam yine sokak köpeklerinin itlaf edilmesini isterdim. köpektaparlık başka bir ruh hali, sadece ve sadece köpekleri düşünüyorlar, başka hiçbir canlıyı katiyen düşünmüyorlar, ve kendilerini de çok haklı buluyorlar. psikiyatriste kim gitmeli acaba.
  • tahminim yüzde 70 üzerinde oyla itlaf çıkacaktır. umarım halka görüşünü sorarlar bu konuda.
  • bu referandumun sonu abd, avrupa ve batıdaki çözümlerden farklı olmayacaktır. mesele mevcut ortamda siyasilerin bir avuç sözde sjwyi karşısına alıp batıdaki çözümleri uygulama cesaretinin olup olmayacağıdır.
  • ne kendi haline bırakmak ne de itlaf etmek soruna çözüm değildir. bunun farkında bile olmayan birine herhangi bir şey için oy hakkı tanınması, türkiye'yi bugün içinde bulunduğu çukura sokmuştur. her duruma uçlarda tepki vermek zırcahillerin yaptığı bir şeydir ve başlık sahibiyle girdiği entry de bunun güzel kanıtlarından biridir.
  • köpekler pembe totonuzu ısırınca da aynı cümleleri sarf edersiniz umarım sayın köpektaparlar. gerçekten köpekleri seven birisi köpeklerin sokakta olmasını istemez. hem kendilerine hem bize zarar.
  • keşke sokak hayvanı olarak doğsaydınız. ne kolay can almak, her gun yuzlerce insan baska insanlar tarafından öldürülüyor kimse insan itlafından bahsetmiyor. anlayın artık onlarda doganin bir parçası biz de, bu kadar basit. yaşadıkları yeri işgal ettik şimdi hepsi ölsün nolcak diyoruz. ne onların bize ne de bizim onlara üstünlüğümüz yok. en iyi yol kisirlastirmak ama belediyeler cebe atiyor parayi, kisirlastirmiyor. dogru duzgun denetim yok, barinak gorevlileri hep aynı camiadan, ziyaretcilere yemek bile verdirmiyorlar simdi yedi diyorlar hayvanlar cis yapmasin da is cikmasin diye. kapayin gözlerinizi ne olacak, körler sağırlar birbirlerini ağırlar. gidin tedavi olun.

    edit1: yeşil dolmuş taşmış, arkadaşlar özgül fobilerinizi psikiyatr ile çözün, doktorum, gerek öğrenciliğimde gerek yakın zamanda köpek fobisi tedavisinden güzel sonuç alan çok hasta gördüm. böyle yaşanmaz, baktim da arkadaşlar fi tarihinde girmiş sözlüğe iki entryden birini hayvanseverlere hakaret için yazmış, olmaz bu şekilde, gidin doktora bu ayıp bir şey değil.
    edit2: asla da ağzımı bozmam boşuna klavye delikanlılığı yapmayin.
  • oligarşik bir toplumda yapılması düşünülen referandum.

    bunun basit örneklendirmesi şudur:
    şeçeneklerinizden biri sizi iyileştirecek diş hekimi, diğeri de şekerici.

    diş hekiminin vaadi: dişleriniz çürürse tedavi edeceğim. şeker yemeyin. beni seçin.

    şekercinin vaadi: daha çok şeker, bol bol şeker, hep şeker. diş hekimi size işkence edecek, dişlerinizi sökecek. beni seçin.

    sonuç olarak cahil toplum şekeri seçer.
    cahil toplumda kararları bir bilene danışmak gerekir.
    veterinerler, zoologlar, çevre mühendisleri... bilen insanlar toplanır ve en etkin sonuca karar verilir.

    halk kim lan ? bilgisi yok ama fikri var.

    edit: imla
  • mutlaka olması gereken şey.
  • referandumu, basligi açan ve onun gibi dusunenler için açacaksak dahil oldugum baslik.

    ortada bir sokak kopegi sorunu var, çözümü de zor degil. yeterli istihdam ve dogru yatirimla bu sorun çözülür. hiçbir politikacinin buna yanasmamasi da ülkedeki politikaci kalitesinin gostergesidir(bkz: oy verirken dusunmek).
    çözüme örnek de birakayim o zaman; ülkede zibilyon tane veterinerlik fakultesi var, belediyeler ve bakanlik bunyesinde veteriner alimini artirirsiniz, bu iki kurum bunyesinde de barinaklar açarsiniz. mevcut kopekleri yakalayip asilar, kisirlastirirsiniz(buraya kadar zaten yapiliyor ama az!!). köpek sahiplenenleri takip edersiniz, çip uygulamasi var, sahiplenenlere mama yardimi yaparsiniz(hani dilden dusmeyen yerli milli muhabbeti, ithal mama degil de, kaliteli, yerli mama uretirsiniz). bakamayacaklarsa barinaga birakmalarini, yoksa ciddi ceza uygulamasi yaparsiniz. nasil ki aile sagligi merkezleri dogum sonrasi anne ve cocugu takip ediyor, barinak bunyesindeki calisanlara da bunu yaptirirsiniz(takip ettigi ölçüde prim vererek)!
    aslinda sunlarin düzene oturtulmasi 6 ay sürer. yukarida bahsettigim gibi, ulkedeki politikaci kalitesi önemli, ha o da halka göre, hakettigini yasiyor insanlar!!
  • iç savaş çığırtkanı densizlerin yeni söylemidir. sokak köpekleri bu ülkenin bir değeridir, ekosistemimizin bütünleyicileridir. asıl itlaf edilmesi gerekenler tinerciler, sapıklar, soygunculardır. kalkıp da ülkenin arap, afgan, pakistanlılar tarafından işgal edilmesine tek laf dahi edemeyen güruhun savunmasız mazlum dilsizlerden hıncını almak istemesi bu ülkenin adam olmayacağını yine göstermektedir. sokak köpekleri ekosistemde bir dengede yer alır, sokakta yaşayan kötü niyetli insanlar onlara işkence ederek psikolojilerini bozarlar ve onları kötülüğe sürüklerler. bunu çok rahat anlayabilirsiniz, önce elit bir semte gidin ve hayvanların iyi bakıldığı bir yerde sokak köpeklerinin davranışlarını izleyin. burada düzgün bir insana sokak köpeklerinin saldırdığını duymazsınız. ancak kötü niyetli insanlara karşı aynı şekilde davranmazlar çünkü bulunduğu ortamı sahiplenir ve korumak isterler. yani sizi de korurlar hırsızdan sapıktan bilimum şerefsizden. nitekim bohçacı kılığındaki hırsızlar en çok sokak köpeklerinden korkarlar çünkü onlara çokça saldırmışlardır. bunu da bizzat gördüm. sonrasında bir de varoş ve hayvanlara hiç de iyi muamele edilmeyen pis bir yerdeki sokak hayvanlarını gözlemleyin, bir çoğu zayıf ve korkaktır. bazısı intihar bile edebiliyor(bunu da bizzat gördüm, esenyurt denen pislik yuvasında hayvan kendini arabanın altına attı, son anda kurtardık). buralarda sokak köpekleri toplanarak kendini koruma içgüdüsüyle dünyanın en korkunç ve en günahkar varlığı insana karşı saldırma kararı alabiliyor.
    batıdan örnek veren andavallar, batının bu tutumunun çokça eleştirildiği ve batının sokak hayvanlarına yaptığı katliamların hala hayvan severlerin dilindedir. unutmadık unutmayacağız ne bu ülkede yapılan hayvan katliamlarını ne de batıda yapılanları, ne afrika'da bir boynuz uğruna(sikini kaldırıyormuş, gel sana nasıl kaldırılır öğreteyim ibneeee) gergedanları katledenleri, trophy diye paralar verip ormanlar kralını ayağının altına alan şerefsizleri, köpekleri diri diri pişiren şerefsiz yaratık çinlilieri, kültürümüz diye yunusları vahşice öldüren japonları unutmadık, unutmayız.
hesabın var mı? giriş yap