• zuhal olcay'in iki cift laf adli albümünden bir vedat sakman sarkisi. sözlere alalim sizi:

    sahilde bir yaz gecesi
    deniz durgun
    gökte dolunay
    ates kizgin kora dönmüs
    dudaginda gizli bir alay

    kadinin gözleri ates
    atesin gözleri kadin
    kadin ates ritm müzik

    sevdali
    sevdali
    sevdali
    kizgin ve asik

    güzel süreyya
    süre süre süre
    süreyya süreyya
    asik süreyya

    kumsalda keyif gecesi
    kahkahalar
    sarhos sarkilar
    dostluklara yelken acmis
    nese dolu mutlu insanlar

    kadinin gözleri deniz
    denizin gözleri kadin
    kadin deniz ritm müzik
  • yerinde simdi yeller esen, bir zamanlarin en guzel, en klasik, en adam gibi lokantasiydi sureyya. istinyedeydi, denizin karsisinda. ve benim cocuklugum, belki de su anda hatirlayabildigim en eski hatiralarimdi, sureyyanin altin varakli sandalyeleri, krem rengi duvar kagitlari, kolali gomlekli garsonlari, kievskisi, yemekten sora gelen parfesi, los isiklari...
    her hafta mutlaka giderdim oraya, babamla. ertesi gun okul oldugu, ve benim erkenden yatmam gerektigi icin babam telefon ederdi,o gun mutfagi biraz daha erken acsinlar diye. saat alti bucukta ben ve babam, daha kimse yokken cikardik yukari; disarisi aydinlikken bile lostu oranin isiklari, hep ayni agir ortam, hep ayni alcak sandalyeler, hep ayni boyu masaya yetmeyen ben, ve bana gulup altima yastik getiren, hep ayni garsonlar..degismezdi yedigim, cunkku bilmezdim orda baska ne yenir, bugun sureyya olsa, bugun gitsem, bugun de ayni seyleri yerim, cunku bilmem orda baska ne yenir..
    dunyanin en kibar iki beyefendisi isletirdi o zaman orayi, her gittigimizde biri mutlaka masamiza gelir, babamin hatrini sorardi, bana birsey sorduklarinda utanirdim, nereye bakacagimi sasirirdim. ama mutlu olurdum, cunku insan yerine kondugumu hissederdim, daha insan yavrusuyken. yemek bitip de biz kaltigimzda daha yeni yeni insanlar gelirdi, benim gecelerim buyuklerinki basladiginda biterdi..
    yillarca devam etti bu, belki 7 belki 8 yil..bir gun gittigimizde o iki beyefendiden birinin vefat ettigini ogrendik, babam yemegin geri kalaninda konusamadi....hayatimda ilk kez tanidigim, konustugum, bildigim birinin olumuydu bu, beni bile sarsmisti. cok gecmeden diger olum haberini de aldik, diger beyefendinin...kizi isletecek burayi dediler, babam o aksam artik hicbisi ayni kalmaz dedi.....bu sureyyaya son gidisimiz oldu.
    hicbisi ayni kalmadi.geriye hicbisi kalmadi..sureyya beyin imzasi olan sureyya yazisi kalkti duvardan, tek kelimeyle cirkin bir sureyya asildi yerine. tutmadi. adi degisti. tutmadi. ne deneseler, tutmadi. hicbir sey tutmayinca onlar da biraktilar, yillarin sureyyasi, altin varakli sandalyelerli, kolali gomlekli garsonlari, istanbulun en guzel mutfaklarindan biri tarih oldu. sarfettigim bunca kelimenin ardindan adini kullanmak bile istemedigim, olmasi gereken en son sey oldu, sureyya ucuz bir balik lokantasi oldu.
    sureyya tarih oldu. simdi ben sansli sayiyorum kendimi, orayi bildigim, bunlari hatirlayabildigim icin...

    not:bu yaziyi yazmayi boynumun borcu bildim, eksi sozluk benim gunlugum degil elbet, ancak eminim benimle ayni huznu paylasanlar gecer buradan.
  • yedi harfli bir isim. ve süreyya takımyıldızı'nda yedi yıldız vardır.
  • sinema tarihinin en kanser senaryolarından birine sahip film.

    zengin bir adam kör bir kızı tecavüzden kurtarır, ameliyat ettirip gözlerini açtırır, aşık olur. kız ise gidip alakasız bir tipe aşık olur. zengin adam onları ayırmaya çalışır.
    çalkantılı geçen süreç sonrası bu alakasız tip zengin adamın kayıp oğlu çıkar. adam aradan çekilmeye karar verir. ex-blind kız oğlana "baban ölmeden evlenemeyiz" der. baba* bunu duyunca kendine fake ölüm tertipleyip ortadan kaybolur, sokaklara düşer, perişan olur, yaşlanır. yıllar sonra evlerine geldiğinde onu tanımazlar bile. adam yine kederle yollara düşer ve film biter.

    bu hikayeyi hangi kitapsız yazdı?
  • türkçesi ülker, farsçası pervîn olan takımyıldızın arapça adı.
  • ulker yildiz kumesi'nin arapca adi.
  • bana nedense 80li yılları hatırlatan isim.

    -süreyya beyi geçen gün moda yelken kulübünde gördüm.

    gibi.
  • zuhal olcay'ın iyisin ve uykun olsam ile birlikte en iyi üç şarkısından biri.
  • kullanması zor unisex isimlerdendir... bankanın çağrı merkezini ararsınız sesinizi duymadan isminizi ekranda görüp "iyi akşamlarrrrr süreyya bey" diye açarlar telefonu sonrada mahçup olurlar. hele aileniz benimkiler kadar düşünceli davranıp göbek adınızı da unisex seçtiyse, askere çağrılmanız bile olasıdır.
  • vedat sakman-zuhal olcay ikilisinden çıkan süreyya parçası türkiye tarihinde önemli, ancak kimsenin pek dile getirmediği dar bir zaman aralığına sıkışmış bir dönemi ifade ediyor aslında..
    https://www.youtube.com/watch?v=b-jxef9e58w

    devir 80'lerin sonu; 12 eylül baskısının artık bittiği, kenan evren'in bile emekli ressam olduğu, herkesin bir arayışta olduğu, malboranın, türbanla üniversiteye girmenin, ithal otomobillerin, seks filmlerinin bile serbest olduğu, doların free takıldığı bir dönemdi. 1989-1992 arası kısa bir geçiş dönemi yaşadık ülkecek. 1993 kabusuna kadar.. (bkz: #13684325) sanki o açılım dönemine itiraz eder gibi, bahriye üçok, turan dursun cinayetleri de geliyordu, derinler bu ara dönemde haliyle boş durmuyordu.

    özgün müzik, ahmet kaya, ardından minyeli abdullahlar, yanlız değilsinizler arkadan gelen cırtlak org sesli yapay müzikler..

    bu dönemde özel tv ler açıldı, kırmızı noktalı yayınlar evimize girdi. çikita muz, kivi, ananas ve hindistan cevizi artık semt pazarlarında satılır oldu.. vesaire.. çıplaklık, bohem yaşam ve karanlık filmler meşhurdu, kız kulesi aşıkları, kiraz çiçek açıyor, sarı tebessüm; bunların yanı sıra uçurtmayı vurmasınlar, piyano piyano bacaksız türü filmler de çıkıyordu.

    süreyya devri, değişik bir çalışmadır. 1990 reklam kuşağını buraya ekleyelim;
    https://www.youtube.com/watch?v=g4pvi7tikvs

    reklamlar şimdiki kuşağa göre iptidai gelse de 2018 deki aynı şeyi ifade ediyor.. şimdiki cep telefonlarının yerine o dönemki kabarık ekli gazeteleri koymak lazım, aslında her şey aynı, yani eğer mutlu bir çift iseniz o pazar günü de bu önümüzdeki pazar günü de aynısını yaşayacaksınız. eski arabalar biraz köşeli, sizin arabaların farları çin karısı gözü gibi yukarı çekik o kadar.. tasarlaya tasarlaya tatarları tasarladılar.. ayrıca söyleyeyim şimdi 1989 fiyatlarına göre bir litre benzine 11 kat daha fazla para ödüyoruz, oturdum hesapladım.

    süre süre süreyya, aşık süreyya..

    aşık süreyya..

    kime aşık olduğu önemli değil 1990 da.. çünkü o süreyya..

    şimdi söylesen, süreyya'yı zkim, kim o aşık olduğu diye didikler dururlar, dururuz. çünkü geriye gidiyoruz. öznelden nesnele geçtik.. misal bedava ketçap dağıtıyorlar, mayonezi nerde lan bunun diyoruz. hazırcıyız artık.. süreyya'nın görümcesi kimdi, diye soruyoruz. devir bizi detaycı yaptı, ortasını bulamıyoruz.

    o dönemi anlatmak için bir şey seçmem lazımdı, süreyya parçasını seçtim. derdimi dönersen ıslık çal filmi altına da yazabilirdim. sonuçta beni, bizi, bizim gibileri araştırarak, inceleyerek ezecek birileri lazım, memlekette 80leri 90ları yorumlaması gereken insanlar gerek.. iyi birikimli yakın tarih hocaları lazım.. 12 mart'ı, 24 ocak'ı, 12 eylülü, 1993'ü, 28 şubat'ı, 367 sabih'i, ergenekon dalgalarını, 17-25 aralık'ı, 15 temmuz'u anlatacak adamlar lazım.

    yakın tarihimiz aslında osmanlı tarihi, mohaç savaşı, inkılap tarihi amasya tamimi gibi şeylerden de önemli.. rauf orbay'ı sınava hazırlanan herkes biliyor, ama ferruh bozbeyli, semih sancar, halil şıvgın türü adamları sorsan bilen yok..

    çile bülbülüm allahh diye sıkışık tahta sandalyelerde pasajlarda rakı içiyoruz.. süreyya yı bilen var mı? kadının adı yok kitabı vardı bir de.. sahi..

    neyse.. boşverelim amk. sabaha iş var..
hesabın var mı? giriş yap