• söylenişi güzel diye herkesin bildiği bir çöl
  • bir şiirin adıdır.

    yorgun kaldırım taşlarını
    süpürmeye başladı
    rüzgar
    bir yığın oluştu içimde
    yaprak yaprak döküldü sonbahar

    geldi şurama dayandı
    canıma tak etti sevdan
    taklamakan çöllerinde
    kum saati kadar anlamsızdı
    ağlaman
    bizi ıslatmaya yetmedi.

    bizi ıslatmaya yetmedi
    deniz kenarında olup
    susuzluktan kırılan
    onlarca fidan,
    nedense
    damlaya damlaya göl oldu
    içimde sevdan.

    susadım

    susalım bu kaçıncı kelime
    sessizliği uğurlayan
    yazık
    yüzüğün uzak şimdi
    parmaklarından

    yazık
    gözlerinin gülüşünden geçen
    gemiye binip
    ayrılabilirdik buradan,
    rüzgar yapraklarla el sallardı
    ardımızdan.

    susadım
    içimdeki çocuk susadı
    önüne gelen ilk kapıyı çalıp;
    kapı açılmadan utanıp kaçan
    çocukluğum susadı
    yüreğim taklamakan.

    siyah martı
  • bünyesindeki takla kelimesi yüzünden ilkokuldayken türklerin burada yaşayan atalarını çölde kafada tombak miğfer olduğu halde parende atarak gezen akrobatik kişiler olarak aklımda canlandırdığım yer.
  • işlerin boka sardığını farkeden ve hayatından endişe edenler için kendine çeki düzen vermek adına yol gösterici olabilecek nitelikte, bir bakıma hayat borçlu olduğum kutsal kitaplardan.
    sarp bengü kitabında bağımlı prufilini öyle güzel çizmiştir ki, ilk okuduğumda kendim ve etrafımdaki birçok insan için dehşete kapılmıştım.
  • coğrafya derslerinde karizmatik bir ismi olduğundan ilgimi çeken ve bugün hala hakkında çok şey bilmesem de bundan dolayı aklımda her daim bulunanan çöl. develerin tellal, pirelerin berber olduğu masalsı bir çöl olarak hayal ediyorum.
  • sincan sosyal bilimler akademisi'nden araştırmacı çien boçüen, taklamakan çölü'nün adının uygurca'da "yakalandın mı kurtuluş yok" anlamına geldiği şeklindeki görüşün "büyük bir yanlış" olduğunu savundu.

    tarihçi çien, "takli" sözcüğünün türkçe'deki kavak anlamına gelen "tohlak" veya "tohrak" kelimelerinden geldiği, bu nedenle taklamakan'ın "kavak ülkesi" demek olduğu görüşünü dile getirdi.

    yeni çin haber ajansı'nın haberinde, tarihi belgelerin 420-589 yılları arasındaki güney ve kuzey hanedanları döneminde bu bölgede çoksayıda kavak bulunduğunu kanıtladığı kaydedildi.

    çien, taklamakan ismindeki "ma" hecesinin büyüklüğü ifade ettiği, "kan" hecesinin de eski farsça'daki ülke, kent veya köy demek olan "kand" sözcüğünden geldiğini iddia etti.

    1980'lerin başında sincan uygur özerk bölgesi'ni ziyaret eden gazetecilerin yerel halkın açıklamalarını yanlış yorumlayarak, kitaplarına taklamakan'ın "yakalandın mı kurtuluş yok" demek olduğunu yazdıklarını belirten çien, bu yanlışın süregelerek okullarda okutulan coğrafya kitaplarına bile girdiğini söyledi.

    çin'in kuzeybatısındaki sincan uygur özerk bölgesi sınırları içinde kalan ve "ölüm denizi" olarak bilinen taklamakan çölü, tanrı dağları'nın güneyindeki tarim vadisi'nin ortasında yer alıyor. genişliği batıdan doğuya 1000 kilometre, kuzeyden de güneye 400 kilometre olan taklamakan çölü, 324 bin kilometrekarelik alanı
    kapsıyor.

    kaynak
  • hoş bir silencer parçası.
  • cocuklugumun kis gecelerinde, soba olan odada uyurdum usumiyeyim diye. siyah beyaz televizyon acik olurdu dalmaya calisirken, babam istiklal marsina kadar izlerdi. tam dalmaya yakin rahmetli sacit onan agabeyin seslendirmesiyle baslardi ipek yolu belgeseli. belgesel asya cografyasini anlatirdi ve o cografyanin en aklimda kalan ismi taklamakan coluydu. onlarca bolumden olusan belgeselin yarisinin konusu bu kum colunde geciyordu. bu yuzden taklamakan bana cocuklugumu hatirlatir hep. (colu o zamanlar land rover defender aracla cok zor sartlarla gecmeye calisirlar, colde yasayan kabileleri filan anlatirlardi.)

    gel zaman git zaman buyudum ben sonra. o colun bir koyunde bir gece misafir olmak nasip oldu. (gece o colde yildizlari seyrederek uyumak ayri bir entry konusu ona simdi girmiyim...)

    gecen gun cocuklugumdan kalma bir hayali gerceklestirmek icin adim atip bir kamyon satin aldim. (enteresandir, 1990 model mercedes kamyon yillarca trt'ye canli yayin araci olarak hizmet etmis)
    kamyonu, ipekyolu belgeselindeki gibi zorlu cografyalari gecebilecek karavan tarzi bir arac yapmaya calisiyorum simdilerde. adini elbetteki "taklamakan" koydum.

    ismi arastirdigimda: "girersen cikamazsin"
    gibi bir motto anlama geldigini ogrendim fonetik etkileyiciliginin yaninda anlam derinligi de hosuma gitti. sonra, bir siire denk geldim icinde "taklamakan colu" gecen bu daha da hosuma gitti.

    gözlerinin gülüşünden geçen
    gemiye binip
    ayrılabilirdik buradan,
    rüzgar yapraklarla el sallardı
    ardımızdan.
    susadım
    içimdeki çocuk susadı
    önüne gelen ilk kapıyı çalıp;
    kapı açılmadan utanıp kaçan
    çocukluğum susadı
    yüreğim taklamakan.
  • eski ipek yolu belgeselinde devamli adi gecen asyada bir col.
  • uyuşturucu madde kullanma(!) klavuzu "taklamakan"
    (bkz: sarp bengü)
    (bkz: gendaş)
hesabın var mı? giriş yap