the windmills of your mind
-
sting versiyonu muhtemelen sting'in tarihindeki en başarılı 5-6 şarkıdan biridir.. tek başına bunu playliste ekleyip sabaha kadar tekrar tekrar dinleyebilirsiniz.. dehşet bi eser..
-
muzigi michel legrand'in, sozleri alan ve marilyn bergman'in eseri
jose feliciano, sting ve neil diamond versiyonlari mevcut
round like a circle in a spiral
like a wheel within a wheel
never ending or beginning
on an ever-spinning reel
like a snowball down a mountain
or a carnival balloon
like a carousel that's turning
running rings around the moon
like a clock whose hands are sweeping
past the minutes of its face
and the world is like an apple
twirling silently in space
like the circles that you find
in the windmills of your mind
like a tunnel that you follow
to a tunnel of its own
down a hollow to cavern
where the sun has never shone
like a door that keeps revolving
in a half forgotten dream
like the ripples from a pebble
someone tosses in a stream
like a clock whose hands are sweeping
past the minutes of its face
and the world is like an apple
twirling silently in space
like the circles that you find
in the windmills of your mind
keys that jingle in your pocket
words that jangle in your head
why did summer go so quickly?
was it something that you said?
lovers walk along the shore
leave their footprints in the sand
is the sound of distant drumming
just the fingers of your hand?
pictures hanging in the hallway
and the fragment of a song
half remembered names and faces
but to whom do they belong?
once you knew that it was over
you were suddenly aware
that the autumn leaves were turning
to the colour of her hair
round,like a circle in a spiral
like a wheel within a wheel
never ending or beginning
on an ever-spinning reel
as images unwind....
like the circle that you find
in the windmills of your mind -
en güzel coverlarindan birini nesrin sipahi kasım 1969'da "git istersen" ismiyle 26 kisilik orkestra, 8 kisilik koro ile yapmistir. orkestra süheyl denizci, sözler bülent pozam, süpervizör nino varon, arranjör norayr demirci
çok üzgünüm ne çare ki aşkımız sönüp bitti
herşey bir rüya gibi nasıl da birden bitti
günlerce hep beraberken şimdi ayrıldık neden
söyle hangi yabancı gelip seni kandırdı
nasıl ona inandın? beni yalnız bıraktın
günlerce hep ağladım, her yerde seni andım
hiç düşünmemiştim, acı nedir bilemezdim
hep hayalinle yaşadım, seni unutamadım
kulağımda her an sesin, çınlıyor son sözlerin
gece gündüz hep bekledim, belki gelirsin dedim
yalan mıydı o yeminler? nerde verdiğin sözler?
o mesut günlerden sonra, nasıl oldu bu hata?
tarifsiz, artık yalnızım, sevgi nedir anladım
hiç aklıma gelmezdi, acı nedir bilemezdim
dinle beni ey sevgili, dinle bu son sözleri
haydi artık git istersen, nefret ettim sevginden
yırttım zaten resmini, unuttum ah ismini
çık artık rüyalarımdan, git benim hayatımdan
alıştım yalnızlığa, sevmeden yaşamaya
sakın artık dönme geri, görmek istemem seni
herşey unutulup gitsin, bu aşk burada bitsin
haydi artık git istersen, nefret ettim sevginden
dinle beni ey sevgili dinle bu son sözleri
haydi artık git istersen, nefret ettim sevginden
herşey unutulup gitsin, bu aşk burada bitsin
haydi artık git istersen -
annemin bebekken bana ninni olarak soyledigi, taa 18 yasima geldigimde sans eseri kime ait oldugunu bulup indirdigim, bende cok guzel duygular uyandıran sarki.
-
les moulins de mon coeur adiyla fransizca olarak patricia kaas tarafindan da icra edilen bir evrensel depresyon klasigi.
edit: sting bu sarkiyi dusta soylercesine pervassiz icra eder, sesi detone olu geri gelir, detone olur geri gelir, detone olur geri ge... -
şarkı bittikten sonra sahnenin ışıkları sönecek, sting abi gitarını yerine koyduktan sonra buzlu rakısından bir yudum alıp "hadi beyler, içelim unutalım" diyecekmiş geliyor bana nedense. sanırım sting abinin de farkı burada, şarkıyı adamın ciğerine sokup çıkardıktan sonra şerefe diyebilecek gibi duruyor. hani "baba ne yaptın" desek, "once you knew that it was over, bu da geçecek.. sen hiç merak etme" diyecek sırıtarak..
-
sürekli olarak başa dönen döngüleri konu alır.
dönen değirmenler, kendi etrafında dönen gezegenler, tepeden aşağı yuvarlanan kartopları, geceyarısı başladığı yere geri dönen saatler.. atom çekirdeğinin etrafında deli gibi dönen elektronlar. hiç şaşmadan dönen mevsimler. spin atan quark parçalarından dev galaksilere kadar dairesel hareketler üzerine kurulu varoluşumuzun bizlerdeki yansımaları. belli rutinleri izleyerek geçen hayatlarımız, aynı hataları tekrar tekrar yapışımız. sürekli aynı şeyleri düşünüyor oluşumuz. bizi mutlu eden ve yıllar boyu tekrar eden alışkanlıklarımız. bir şarkıyı başa sarıp tekrar tekrar dinleyişimiz. tüm bunlar olurken saçlarımıza düşen aklar, yavaş yavaş sonumuza yaklaşıyor oluşumuz. bizim sonumuzun bile başka bir hayatın başlangıcı anlamına gelmesi. yaşam döngüsü.
mükemmel bir şarkı the windmills of your mind. mahalle düğünleri dışında her yerde cover'lanmış olsa da ben en çok 15 yaşındaki galler'li büyük yetenek elan catrin parry'den dinlemeyi severim. -
dusty springfield versiyonu breakfast on pluto'da kullanilmis ve fonunda caldigi sahneyi inanilmaz huzunlu, ic acitan bir hale getirmis (ama bir o kadar da sozkonusu sahneye yakismis) sarkidir.
-
dusty springfield söyleyince böyle bir bankta oturup parkta oynayan çocukları gülümseyerek seyreden seni görüyorsun. yıllar yıllar sonraki sen... yanın boş ve sen yapyaşlı.
"half remembered names and faces
but to whom do they belong?
once you knew that it was over
you were suddenly aware
that the autumn leaves were turning
to the colour of her hair " -
sizinle konuşan şarkılardan.
-why did summer go so quickly?
was it something that you said?
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap