aynı isimde "trio (tv programı)" başlığı da var
  • muadili helipak gibi mideyi istila eden helicobacter pylori mikrobunu yok etmeyi amaç edinmiş, deva'nın çıkardığı üçlü tedavi paketi. içeriğinde iki tane antibiyotik bir de proton pompası inhibitörü vardır. paketine göre ya 14 gün boyunca ya da 7 gün boyunca sabah ve akşam düzenli olarak üçlü tedavi seti uygulanmalıdır. antibiyotikler tok karınla alınmalı (yoksa mide ağrısı, bulantısından geberirsiniz alimallah), ppi ise aç karınla alınmalı, yemeklerden önce.

    antibiyotikler 500 mg klaritromisin (yan etkilerin çoğunluğu bu kafam kadar haptan gelmektedir) ve 1000 mg amoksisilin etken maddelerini içerirler. ppi ise 30 mg lansoprazol(ticari olarak en bilinir çeşidi lansor) içerir. antibiyotikler o iğrenç o lanet helicobacter pylori mikrobunu zamanla midenizden silerken, lansoprazol onun verdiği etkileri (gastrit ya da ülser gibi) midenizdeki asit miktarını azaltarak onarmaya çalışır.

    neden bunları yazıyorum çünkü bu ilacı kullanıyorsanız hastalığınızın ne olduğunu kafanız kadar ilaçların ne etki yaptığını bilirseniz kendinizi ona göre hazırlayabilirsiniz. hapları tanıdığımıza göre artık yan etkilere geçebiliriz. manas destanı gibi bir yan etkisi bölümü var bu setin prospektüsünde. başınıza her türlü iş gelebilir yani. en sık karşılaşılan yan etkiler ishal, baş ağrısı, tat alma bozukluğu, mide bulantısı ve kusma. tabii bunun gibi daha milyon tane yan etki var ama en sık rastlananları bunlar. bu yan etkilerden bir noktaya kadar korunmak mümkün. yan etkiler arasında böbrek kumu, böbrek ağrıları da var. zaten antibiyotik dediğin böbreklere ekstra yüktür. böbrekleri sağlıklı çalıştırmak için en az 1.5-2 litre su için. gidin gelin su için. hem mide bulantısını azaltırsınız hem de böbreklerinizi yorulmaktan kurtarırsınız. bir diğer önemli yan etki ise ishal. bunun sebebi antibiyotiklerin bağırsaklarda yararlı olan mikroorganizmaları katletmesi. bunun için yapılabilecek şey de bolca probiyotik yoğurt veya yoğurt tüketmektir. zira özellikle probiyotik yoğurtun içinde milyonlarca bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eden mikroorganizma bulunur. dolayısıyla ishal yani bağırsak sorunu bu şekilde azaltılmış olur.

    doktoruma göre tedavinin başarı oranı %80-85 civarlarındadır. %10-15 civarındaki hastalarda ise durum bir sene içinde tekrar edebilir. bunun sebebi orospu çocuğu helicobacter pylori'nin kendini bir şekilde koruyup, antibiyotiklere karşı direnç göstermesidir. bu bakteri bu sebeple %100 yok edilemez ve zamanla bölünerek eski sayısına ulaşır. bu mikrobun tam olarak öldüğünden emin olabilmek için bu üçlü seti kullanıp bitirdikten 2 ya da 3 ay sonra nefes testi yaptırın. o sonuçlar negatif çıkarsa işte o gün bayram gününüzdür. geçmiş olsun..
  • 17. yuzyilda bir saray dansi. daha cok bir menuet'nin hemen arkasindan gelir ve tekrar menuet'ye donulur.
  • the fountain filminin soundtrack'inin de gosterdigi gibi, bir filmin muziklerini pek de sahane bicimde yapabilen uc kisi.
  • masonik işaretler taşıyan sigaram, zippom ve sinir sistemimin en derin yerine hücum eden şarabım. kağıtlardan, kalemlerden vazgeçtim. artık ağaçları görmüyorum. insanlar bir virüs gibi çoğalıyor ateşin başında. çınar ağaçlarına bahşedilen sabahlar, kurbağaların oratoryosunda arabesk arabesk kırıtıyor.

    su kasidesi, avşar bozlağı ve öğütçül semah. jazz ve saksıdaki diken.

    bazen diyorum ki; hepiniz bir alaşımsınız.
  • (bkz: solo)(bkz: duet)(bkz: trio)(bkz: quartet)(bkz: quintet)(bkz: sextet)(bkz: septet)(bkz: octet)(bkz: nonet)
  • seksenlerin mirası, alman yeni dalgasının* gururu, safkan deutsch grup.. sırf da da da'yla yadedildikleri için pek bir kenara köşeye itilirler ama o topraklardan çıkmış en çarpıcı ekiplerdendir kendileri.. tuhaf, mekanik, minimalist bir havalari vardir vb..

    bir iki sene önce musikexpress dergisi "tum zamanlarin en iyi alman albumleri" listesinde debut albumlerini ilk uce alarak devv bir saygi iadesinde bulunmustur ayrica.. autobahn ve monster movie'nin hemen arkasindan..
  • içeriğinde iki adet antibiyotik* *inhibitörü* ihtiva eden , helicobakter pylori* tedavisinde kullanılan ilaçtır.
    piyasada yedi ve ondört blisterlik ambalajları bulunmaktadır.

    (bkz: antibiyotik)
    (bkz: proton pompası inhibitörü)
    (bkz: helicobakter pylori)

    (bkz:helipak)
  • ismi dağ deviren olabilirmiş bu ilacın. gerçekten sağlam bir bünye istiyor. yine de yan etkileri 5. 6. günden sonra azalıyor.
  • midemde keşfedilen kronik gastrit ve helikobakter pilori sonrası doktorun reçete ettiği ilaç. ayrıca midede fıtık da mı olurmuş, evet olurmuş sözlük. o da varmış. siz siz olun hayatta kendinizi önceleyin, kendinizi sevin incitmeyin. midenizi hasta edecek kadar hiçbir şeyi dert etmeyin. böbrek kumu döktüm, mide ağrısı kadar canımı yakmadı. 26 yaşındayım daha bu arada..

    neyse, velhasıl ilacı yarın kullanmaya başlayacağım, doktor ilacı nasıl kullanacağımı çizerek anlattı. ardından eczacı "bu zor bir ilaçtır" diyerek ayrıntılı bir demeç verdi. kutusundan da kullanma kılavuzu çıktı. korkuyorum açıkçası, hakkında da çok az entry var.

    kullandıkça editleyeceğim.

    doktorun çizimi, belki birinin işine yarar: görsel

    1. gün edit: bu kadar yan etki beklemiyordum açıkçası. sarı olanı tüm gün uyumamışım gibi yorgun, halsiz bıraktı bi anda. bilincim bulanıklaştı, konuşmam yavaşladı. ama o iyi olanmış, asıl problem beyaz olandaymış. yutar yutmaz ağza gelen o lanet tat tüm gün peşimi bırakmadı. sanki ilaç midemde köpürmüş ve devamlı ağzımdan fışkırmak istiyormuş gibi bir his. şişkinlik, bulantı, gaz ve ishal de yapıyor. bi de naneli yapmışlar bi işe yarayacak gibi. açıkçası devam edip edemeyeceğimden endişelendim ama sanırım iki saat kadar sonra kendimi toparladım. bol bol su içmeye çalıştım, tavsiye ederim.
    akşamki sette de aynı sıkıntıları yaşadım ama bu sefer ne yaşayacağımı bildiğim için daha sakindim. ağızdaki o iğrenç tat, nasıl tarif edeyim.. hani miden boşken safra kusarsın ya hah işte o tat. iğrenç.

    3. gün edit: bilinç bulanıklığı ve şişkinliğe alıştı vücudum. ancak ağzımdaki tat gün boyu peşimde. yetmezmiş gibi sabaha kadar midemden ağzıma geldiği için boğaz ağrısıyla uyanıyorum. tat ağzımdan gitsin diye yediğim şekerlemeyle bi daha reflü olacağım. sakız çiğniyordum gün içinde sakız ağzımda eridi, formu değişti sakızın. düşündüm bu sakız niye böyle diye sanırım yine o midemden fışkıran kimyasal yüzünden. dişlerime neler yapıyor kimbilir. cidden zor ilaç.

    5. gün edit: belirtiler gitti sadece ağzımdaki tat baki. şunu fark ettim ki bugün; ilaçtan önce günlük çektiğim mide bulantıları ve ağrılar kalmadı. işe yarıyor sanırım. daha 9 gün bu tada maruz kalacağım için üzgünüm ama katlanacağım. yediklerime de dikkat ediyorum. aman bol su için.

    8. gün edit: insan bu hayatta her şeye alışıyor gerçekten. alıştım ve devam ediyorum. midemde kazınma tipi ağrılar var sadece. o da stresten diye düşünüyorum.

    11. gün edit: mideme çok dokunan böyle turşulu falan bi mercimek salatası yedim bugün. çok canım çekti, kesin dokunacak dedim ama yine de yedim. dokunmadı sözlük, evet dokunmadı. bir mide hastası için bu ne demek bilemezsiniz. ilaçlarla ilgisi var mı emin değilim ama işe yaradıklarına dair içimde bir umut yeşerdi.

    bitti editi: bitireli 1 ay oldu, sabah bulantılarım azaldı, yediklerim daha az etkiliyor midemi. doktor 6 ay boyunca her sabah mide koruyucu kullanmamı tavsiye etti. iyiyim sözlük, umarım tekrar kullanmam gerekmez bu ilacı ama size reçete edildiyse yine de sabırla devam etmenizi tavsiye ederim.
  • 80'lerin başına kült şarkıları (anna, da da da) ile damga vurmuş müzik grubu
hesabın var mı? giriş yap