virtüöz

• rahmetli bir klasik gitar üstadı demiş ki:
  
  "çaldığın ne olursa olsun, karşında seni izleyene çok kolay bir şey yapıyormuşsun gibi görünüyorsa, sen bir virtüözsün."
• nedense türkiye de baba olarak tabir edilen sanatçılar.
• (bkz: erkan ogur)
• bu kelime sadece enstrüman çalan müzisyen üzerine kullanılması gibi bir şart olmamasına rağmen genellikle bu şekilde kullanılıyor. alanında uzman ve üstün beceri sahibi kişilere atfedilir. rütbe veya konum belirteci değil, bir övgü payesidir nihayetinde.
  
  enstrüman çalan müzisyenden örneklersek; yaptığının beğenilmesi hakkında hiçbir endişe ve kaygı taşımayan, çalarken enstrümanın bir parçasıymışcasına hareket edebilen, onun her detayına hakim, hatta performansını sergilediği süreç içinde o olabilendir. çalarken neden, nasıl gibi sorular aklından geçmez bile. sebeplerin tamamına hakimdir o.
  
  bunlardan ikisi, izlemekten ve defalarca paylaşmaktan hiç bıkmadığım şu örnekte mevcut.
• ilgili muzik enstrumaninda, butun tekniklere teorik ve pratik anlamda hakim olan, ancak yorumlari ile belli belirsiz ayrilabilen ki$ileri niteleleyen sifattir. sanildiginin aksine hiz ile direkt bir ilgisi yoktur, onemli olan yapilmasi gerekenin ne derece yapilabildigidir.
• üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.
  (bkz: hagi)
• aletine hakim olan kadina denir. erkege denmez. -oz eki son derece disil bir sonektir. virtuor denir onun erkegine. (bkz: eeeh eytere bea)
• doğru yazılışı virtüoz olan sözcük.
• (bkz: guthrie govan)
• (bkz: jimi hendrix)