2 entry daha
  • ülkemizde çokyönlü bakılması gereken, birbirini etkileyen -tetikleyen başlıkların tek tek yazılarak tüm sebep ve sonuçları ile değerlendilip, üzerinde kapsamlı araştırma yapılması ve incelenmesi gereken konu. (bkz: cesur biri aranıyor.)
    - nüfus artışı bakımından : siz bilmekte misiniz ab fonundan, bazı yörelerimizde sırf çocuk doğurulmasını teşvik için her çocuk başına düzenli olarak ailelere para verildiğini ve bu çocuklar okula başladıklarında da ayrıca bir paranın ailelere yendien verildiğini. ülkemizde nüfus artışı oranının yüksek olduğu bilinirken bunun hangi gerekçe ile yapıldığının sorgulanmadığını. (not:bu paradan orada çalışan memur ailelerin ve çocuklarınını yararlanmadığı da söylenmektedir.)
    -nüfus artışının doğu ve güneydoğu anadolu bölgesinde çok yüksek olması: 2040-2050 yılında kurtlerin nüfusunun tüm ülke nufusuna oranının yüzde elliyi geçmesi ile mecliste temsil edilecek ve onlardan oluşacak partinin yapılacak bir genel seçimde çoğunluğu sağlayarak iktidara geleceği düşüncesi ile planlarak hareket ettikleri eskiden beri fısıltı halinde söylene gelir.
    çocuk doğurmakla iş bitmiyor ki tam tersine zorluklar sorumluluklar daha yeni başlıyor. bir kadını çocuğunu annesi onu yetiştirecek ve hayata hazırlayacak kişi olarak bakmayıp, affınıza sığınarak damızlık olarak gören bir toplumda o çocuk nasıl yetişir?
    herbir çocuğun ülkeye getiridiği yükün ne olduğu bile bilinmemekte tartışma konusu dahi yapılmamaktadır. dünyada kaynakların kullanımın hızla azaldığı söylenirken bu nüfus artışına yetişecek ülkemizde gelir ertışı, verimlilik artışı, iş olanakalrının artışı , okul artışı öğretmen artışı da paralel mi gitmektedir?
    sonuçta amaç bu ise, çocuk doğurmakla sorunlarının çözülmediği tam tersine giderek arttığı, eğitimsiz, sevgiden ve ilgiden yoksun ruhen ve fiziken sağlısıksız bireyler yetişmemekte midir?
    -suç oranı ne kadardır? tüm polis teşkilatında her kişinin kaydı var. istatistiki bir çalışma sonucu bu oran bulunabilir ve barolardan da bu konuda destek alınabilir . örneğin, suça karışma oranı nedir? istanbul'da bazı bölgelerde suç işleyen çocuklar (18 yaş da dahil ) çoğunlukla güneydoğu ve doğu anadoludaki bazı illerde doğmuş olanlar. karakolda kimlik tespiti yapılırken soruyorsun kaç kardeşsin diye 6-9 vs . annen nerde diyorsun örn. diyarbakırda. sen nerde kalıyorsun? 3 kardeşimle ist.da şu semtte. baban var mı yok( ya da bizimle ilgilenmiyor ) bu bir çocuk. eğitimi yok. geçimini nasıl sağlayacak? ya suç işleyecek ya da örgütlerin maşası olacak. diğer bir ihtimal de ailelerin çocuklarını örgütlere kiralamaları. örgütün de çocuklara her gün en az 200-1000 ytl arasında bana para getireceksin yoksa sana şiddet uygularım , seni aç bırakırım vs. diyerek çocuklara baskı uyguladıkları onları tehdit ettikleri de söyleniyor. suça sürüklenen çocuklar olarak adlandırılıyor bu çocuklar.

    - her bir çocuk ileride yetişkin olacak ona konut da gerekecek aile kuracak, konut açığı istambul'da çok fazla. belediyeelrin yanlış politikaları ve insanların sadece kendi ceplerini ( ben bir konuta sahip olayımda gerisi önemli değil bakışı ) düşünmeleri sebebi ile şehir planlaması istanbul'da gördüğünüz şekilde.yoruma da gerek yok.
    doğudan gelenler önce bir evde 10-30 kişi arasında yaşıyorlar. (ev sahiplerine rayicin üstünde kira verdikleri için cazip de geliyor ) büyük kısmı çalışıyor, para tek kasada toplanıyor. giyim-yemek-temizlik ve yol gideri -gezme vs ihtiyaçlarına en asgari düzeyde para harcıyorlar. tek tek sırası ile evde yaşayan bir ailye ev alınıyor ve zamanla toplu yaşama son veriliyor. bu ailede de kadının-kızlaın konumuna söz hakları olmadığını da belirtmek isterim. genelde 13-18 yaşında evlendiriyorlar aile tarafından seçilen biri ile ve bsından okuduklarımız sadece duyulanlar.
    - ben açıkça ırksal bazda her türlü bir ayrıma-ayrımcılığa karşıyım . ancak bir şekilde ayrım yapıldığı için de vergi veren bir vatandaş olarak merak ediyorum. devlete ne kadar vergi veriyorlar? bir oran bulabilir miyiz ? bu ülkede yaşamayı tercih etmiş, iş yapan, iş üreten, yanında işçi çalıştıran topluma faydası olan kişiler de var şüphesiz. işletmeleri olan, tacir olanlar var, mafyaları da var. otopark, çay bahçeleri ivs. yerleri işleterek kayıt dışı gelirlerinin de olmadığını kim iddia edebilir?
    - doğunun diğer bir gerçeği de gelir dağılımının çok dengesiz olması . kabaca elde edilen gelirin yüzde seksen-doksanı yüzde onun elinde. orta sınıf yok. toprak sahibi değiller. aşiret sistemi 21. yyda ülkem,zde yaşıyor. aslında bu bir sorun değil mi başlı başına tartışılması gereken değişmesi gereken. hala insanların köle olarak kullanıdığına dair haberler dahi duyuyoruz.
    sonuçta nasıl bir hayat istiyorlar çok çocuk sahibi olarak ? eğitimleri , kültürleri, görgüleri ve gelenekleri ile iki karanlık arasında mutlu ve huzurlu mu yaşıyorlar?
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap