9 entry daha
  • (bkz: dino buzzati)'nin hayran olduğum öyküsü.

    birgün artık tanrı'nın uğramadığı ya da uğramadığına inanılan bir köye ermiş ve köpeği uğrar. ermişin gelişiyle birlikte köy halkı, tanrının ışığını gördüklerini iddia etmeye başlarlar. daha sonra da ermiş ölür. ancak köylüler, ermişin ölümünden sonra köye gelen köpeğin, tanrı'yı gördüğünü ve yaptıkları her davranışı tanrı'nın gözüyle izlediğine inanırlar. artık kiliseye gidiyor, gizlice köpeğe yardım ediyor, uygunsuz bir çok şeyi yapmayı tercih etmiyorlardır. köpeğin varlığı onlara huzursuzluk veriyor olsa dahi hiçbir şey yapmazlar. köpekten kurtulmak için çaba harcamaz aksine ona yardım dahi ederler.
    ilahi bir gücün tüm davranışlarımızı uzaktan izliyor ve bizi yargılıyor olması, yapacağımız eylemlerin çoğunu bu öyküdeki gibi kısıtlıyor mu gerçekten? bir çoklarımız için evet. tabii bir de birbirini takip eden davranış biçimleri yerini artık yerleşmiş kurallara mı bırakmıştı? bir noktada bu da doğru bir önerme sayılabilir. çünkü köpeğin ölümü köylülerde bir rahatlama sağlamamıştı. hem eski davranışları onlara bayağı gelmeye başlamıştı hem de bir köpek tarafından denetlenip, davranışlarını bu yüzden değiştirdiklerinin duyulmasından endişe etmişlerdi.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap