464 entry daha
  • ne eski sevgiliye, ne de çoktandır görmediğin bir dosta söylenen şarkı...

    onlu yaşların sonunda tüm dünyayı değiştirebileceğine inanan, buna gücünün ve inadının yeteceğini düşünen çocukluğuma fısıldıyorum, ya da aynı masadayız o bana söylüyor, çoktandır seslerimiz birbirine karışıyordu, anlayamıyorum. o tüm heyecanıyla umuttan bahsediyor, bir şiir yarışmasında barış için savaş çıkartanları yazmış, ödül kazanmış. insanlar anladı diyor, anlamayacaklar diyorum içimden. yüzümde iğreti duran o gülümsemeyle aptallığımıza şaşırıyorum, bir insan onca yılda aptallığından hiç mi bir şey yitirmez?

    "did you exchange
    a walk-on part in the war
    for a lead role in a cage?"

    sen ağaçların aptalı, bense insanların diyorum. henüz bu şiirle tanışmamış, anlayabilecek mi bilemiyorum. tercihlerimizin sonunun hep garip yol ayrımlarına çıktığını biliyoruz. bir sistemi değiştirmek için önce o sistemin içine girip, sonra değiştirmelisin diyor. bense savaşta ön sırada olmaktan vazgeçtiğimi ama yine de bir kafeste konforu yaşamayı da kabul etmediğimi anlatıyorum. sadece sürenin bitmesini bekliyoruz. size ayrılan sürenin sonuna geldik, teşekkürler, beceremediniz...

    sevgili çocukluğum "içimde bir yerler öldü" derken seni yitirdiğimi anlayamamışım.

    how ı wish, how ı wish you were here....

    yaşamaya devam ediyor olsaydın, bana belki yeniden umuttan bahsederdin ve o gözü pek duruşundan bir şeyler bulaştırırdın. o kadar inanarak söylerdin ki belki ben de inanırdım. ama sonuç olarak,

    we're just two lost souls
    swimming in a fish bowl
    year after year
    running over the same old ground
    what have we found?
    the same old fears
    wish you were here...

    sana veda ederken bütün bu olmamışlıkla bu dünyaya sığabilmek için elimden gelen her şeyi yaptığımı söylemek istiyorum. dünya doğduğumdan beri otuz beş kez döndü güneşin etrafında. geleceğe anlamsız manalar yüklemenin bir anlamı sahiden yok, yaşadığım için tebrik etmeliyim kendimi. yine de masallara ve bir masalın en azından iyi bitmesi gerektiğine inandığımız için kimse suçlayamaz bizi değil mi? iyiki doğduk...

    "did they get you to trade
    your heroes for ghosts"?
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap