101 entry daha
  • 1 haftalık tatilin merkezi olan güzel semt.

    son anda verilmiş bir karar ile deli gibi otel ararken, aklımızdaki tek şey "yiyelim, içelim, gezelim" idi. galiba bunun için bodrum'da verilebilecek en doğru karar turgutreis. turgutreis tam bir emeklilik sonrası düşü gibi. bodrum kadar pahalı ve kalabalık değil, gümüşlük gibi bomboş değil. gerektiği kadar sakin, gerektiği kadar kalabalık.

    öncelikle; evet turgutreis denizi dalgalı, rüzgarlı ve pis. o yüzden otel tercihleriniizi mümkünse havuzlu olarak yapın. denize girmek için ise son günlerde keşfettiğimiz d-marin ile şevket sabancı parkı arasında kalan küçük bir plaj var orayı tercih edebilirsiniz. dalgası da yosunu da az bir bölge. bunun dışında bölgeye yakın olan karaincir'i tercih ettik biz. denizi sığ, soğuk ve halk plajı göt kadar. ama keyifli.

    turgutreiste marinaya yakın kurulan küçük barakalar akşam 8 gibi tamamen açılmış oluyor fakat ilgi çekici çok bir şey yok. onun yerine camiinin arkasında bulunan çarşıda daha güzel şeyler bulabilirsiniz. hediyelik eşya ve boş zaman öldürmeler için burayı tercih edebilirsiniz.

    ulaşım için özel belediye otobüsleri yaygın olarak kullanılmakta. eğer oteller bölgesinde kalıyorsanız bahçelievler-turgutreis otobüsünü kullanıp merkeze, merkezden de otelinize dönebilirsiniz. ücreti 3 tl. seferler saatte bir tane şeklinde, o yüzden sefer saatlerini not almanızda fayda var. aynı yerden akyarlar-karaincir ve bodrum'a ulaşım sağlayabilirsiniz. bodrum seferleri sık sık var, internette saatleri de belirtiliyor ücreti 4.25 tl. bodrum otogara götürüyorlar. akyarlar-karaincir de 3 tl, biz karaincir'de indiğimiz için nereye gittiği hakkında pek bir bilgim yok. yanlış bilmiyorsam da 20 dakikada bir otobüsler.

    yemek konusunda ise tamamen kendimizi aştığımız bir tatil oldu bizim için. öncelikle ücret olarak çok absürt yerler de var, normal yerler de. iki kişi en az bi 50 tl harcamanız gerekir "hem güzel yemek yiyeyim, hem de doyayım" derseniz. yoksa burger da var mc de. tercihlerimiz arasında pişman olduğumuz bir yer çıkmadı henüz. ev yemekleri için değirmen lokantasını tercih ettik. fiyatlar biraz pahalı ama lezzeti ve porsiyonu gayet iyiydi. yukarıda bahsettiğim çarşının içerisinde fatma bacının yeri var. bir ayran bir turşusu var ki sormayın. en son keyif için "bi ayran mı içsek ya dönmeden şurada" demişliğimiz var. camiinin karşısında bulunan ballı çorbacım ise hem fiyatları hem de lezzeti ile uygun bir yer. mutlaka bir akşam tercihi olması gerekli. sevgilimde de bende de olmayan balık kültürünü biraz burada şenlendirelim istedik. burada rota balık ve can can gurmeyi tercih ettik. ikisinin de fiyatları aşağı yukarı aynıydı. balıkların ve mezelerin tadı hala damağımda benim. eğer ki kafa dağıtmak ve bir şeyler yudumlamak istiyorsanız marinede bulunan yelken cafe tek tercihiniz olmalı bence. terasındaki huzur, manzara, hafif hafif gelen müzik, üşüten rüzgar hepsi burada daha bi anlamlı geldi bana. bölgenin en ucuz içki veren mekanıydı galiba. bir de sahil yolunda bulunan lokmacılardan mutlaka yiyin. her lokmadan sonra "bu sefer son çok baydı" deseniz de yiyip duruyorsunuz. ve midyeler hiç güzel değil. bitez dondurmacısı da hiç güzel değil ayrıca.

    turgutreis aktif bir gece hayatına sahip değil ama gece yarısını geçmiş olsa da saat sokaklar hala insan kaynar. çarşının içinde birkaç pub ve deniz kenarındaki rakı mekanları daha çok "yengen kurudu seri köz getir" minvalinde yerler. tercih etmedik yorum yapamayacağım. yine de bizim yapamadığımız "sabaha kadar partileyip elo kokoreçte ayılmak" eylemini siz yapın lütfen.

    bu semtte sahil şeridi boyunca boş boş yürüyebilirsiniz. ya da bisiklet kiralayıp aynı yolu turlayabilirsiniz. bizim çok geç keşfettiğimiz şevket sabancı parkında denize karşı oturup hiçbir şey yapmadan saatlerinizi geçirebilirsiniz. son günümüzde "sergi gezer misin benle" gibi ahlaksız bir teklifimi kabul eden sevgilime buradan sevgilerimi yolluyorum. biz ankaralılar denize pek alışkın olmadığımız için, bize "aha bu deniz, otur izle" deseler bile yetiyor bir yerden sonra.

    naçizane tavsiyem: hiçbir gün batımını kaçırmayın.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap