• pelte, "nişasta kalmasın" diye evimizde bolca yapılır.
    ayrıca benim bir kuzenim var dağ gibi bir adam. 45 yaşında. boy 1.85, kilo 95. gür siyah saçlar, kocaman bir göbek, ikna edici bıyıklar ve bakışlar.
    gelin görün ki bu koskoca kuzenin bir bug'ı vardır. karşısında limon yenince eriyip giden insanlar misalı; bırakın pelte yemeyi, "pelte" lafını duyduğunda bile kafası omuzları arasına gömülür kendisi pelte gibi olur. hatta bir gün birlikte "kim 500 milyar kazanmak ister" yarışmasını izliyoruz. cevabı pelte olan bir soru geldi. kuzen için artık çok geçti, şıkların arasında pelteyi üstelik pelte sesli sunucu kenan ışık'ın sesinden duyunca, uzak diyarlara kaçtı. uzun süre bu yarışmayı izleyemedi. aradan haftalar geçti kuzen sakinleşti ve dedi ki:
    - eğer yarışmacı olsaydım ve son soru bu olsaydı cevabı vermez yarışmayı bırakırdım.

    bence de bırakırdı.

    not: entry'ye pelte ile başlayıp bununla birlikte tam dokuz yerde pelte ifadesi kullandım ki kuzen bu entry'yi okuyup bana kızmasın diye. hoş o zaten bu başlığı görse aylarca internete girmez.
  • limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyva katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlı.
    tadını buradan anlatamayacağıma göre portakallısının tarifini veriyim en iyisi.
    üç su bardağı taze portakal suyu bir bardak su üç çorba kaşığı tepeleme dolu ( dikkat silme değil) nişasta ve bir bardak toz şekerle (şeker arzuya göre azaltılabilir) kıvamlı bir muhallebi pişirilir. bu olmuştur portakallı pelte. arada bir karıştırılıp kaymak tutması önlenerek soğumaya bırakılır.
    diğer tarafta mevsim meyvalarından temin edilebilen muz çilek kivi gibi meyvalar bir tas içine doğranır. muz bir kivi iki adet çilekse bir avuç ayıklanmış olarak yeterli gelir. soğumuş olan portakallı pelte meyve karışımın üzerine dökülür karıştırılır ama meyvelerin ezilmemesine özen gösterilir. sonra kepçe ile alınarak küçük kaplara eşit şekide dağıtılır. buzdolabında dinlendirildikten sonra ki ideali yarım gündür biraz krema ile servis edilir. yok krema iyice göbek yapıyor ben yemem diyen varsa sadesi de nefistir*
  • yazılmamış ama kara üzüm suyundan da pelte yapılır ve artvin-borçka civarlarında adına "papa" denen bu peltede un veya nişasta yerine, yine yöreye uygun olarak mısır unu da kullanılır..

    (bkz: #30722881)
  • babamın içine şeftali aromalı ice tea ve limon suyu katarak yaptığı nişastalı hasta içeceği.
    nerde o babannemin yaptığı 'normal' pelteler... anında keserdi öksürüğü tıksırığı falan. gel de içine aystii koy. olacak iş mi ya hu? alemsin baba.
  • pekmez , bal , reçel iel yendiğine şahit olmuştum.ben sade severim.
  • yumu$ak $eyleri anlatmak icin, kivami itibari ile benzetme olarak da kullaniliyor bu bazen turkcemizde.
  • (bkz: peltast)
  • kış aylarında iç ısıtan şey. soğuyor şu anda. yiyeceğim birazdan.
  • deniz anası kıvamındaki yiyecek. jöle. nişasta şeker ve su ile yapılır.
  • muhtelif sebeplerden oturu**** kipirdayacak halde olmayan insanlar icin kullanilan sirin kelime.
hesabın var mı? giriş yap