• neşenin vücutta bulduğu hiperaktivite. "şımarık" deyişleriyle sönüverir.
  • 19 yaşında yapmayı öğrendim bunu.
    her şeyi ciddiye alan, ağırbaşlı bir adam olarak yetiştirilmiştim.
    mutsuzdum amına koyayım, çok fazla mutsuz oluyordum. yapım gereği nadiren, zeki insanlar tarafından yapılan iyi yapılmış esprilere gülebiliyordum. somurtkan herifin teki olup çıkmıştım.

    sonra şımarmayı öğrendim, gönlüm istediğince gülüp eğlenebiliyordum artık. hayattan keyif alabilmemi sağlamıştır şımarmak benim.
  • -sabah ararım seni
    ---oluuur (u uzamış halde, ses süper ve dalgalanıyor)
    -yiyecek bişilerde hazırlarım (bkz: tost)
    ---(gülüşü göstererek) tamaaamm

    ve dünya değişir, karşınızdakinin bu şımarık halleri sizide mutlu eder ve evinizin yolunu tutarken ertesi gün yapacağınız tostun neyli olacağını düşünürsünüz. hayat böyle işte, birileri şımaracak birileri zemin hazırlayacak. başka türlüde bi tadı olmuyor
  • gösterilen yakınlık, sevgi, alaka ve kişiye verilen değer karşısında kişinin ölçüsüz davranışlarda bulunarak halk dilinde götü kalmak deyimi ile ifade edilen tavırlar sergilemesidir. yüz verdikçe astar istemek, astarı verince vatkaları, düğmeleri , ilik makinesini, dikiş makinesini istemek şımarmayı ifade eder saçma sapan gibi görünen benzetmelerdendir.

    bilumum türkçe sözlüklerde karşılığı terbiyesizleşmek, cıvıtmak, arsızlaşmak olarak verilen davranış şeklini ifade eder kelimedir.

    şamar ile aynı kökten gelen kelimedir. vakti zamanında cıvık, ölçüsüz, uygunsuz davranışlar sergileyen kişilerin "şamar ister" hale geldiklerini ifade etmek için dile kazandırılmış güzide, güzide olduğu kadar göründüğünden, düşünüldüğünden daha ağır bir kelimedir.
  • masum ve mahsuscuktan olanı dünyanın en keyifli davranışıdır (yapan için).
    hele ki sadece kendi kendinizi şımartmıyorsanız, çevrenizde şımartan canlar varsa...
    böyle büyük şeyler olmasına gerek yoktur.
    "ayağını oraya sakın basma" diyen birini kızdırmak için gidip hafifçe basmak sonra kaçmak,
    iş yerinde toplantı varsa "yaaaa beni odamdan gelip alın" diye naz yapmak gibi küçük olanları makbuldür.
  • küçükken öğrenmek gerekir.
    sonradan öğrenme güçlüğü yaratır.
    şımaran ve şımartılanlar olarak çizilen sert ayrımını
    bir tarafında yerinizi alıverirsiniz sonra.

    en iyi şımartıcıların şımarmayı bilmeyenlerden çıkması buyüzdendir.
  • hiç yapamadım ya bunu, ben çok üzülüyorum ya. şu ömrüm bir kez şımarmadan bitecek, ona yanarım.
  • uzaktaki dostların süprizli bir şekilde etrafı sarıvermesiyle doğacak çocuksu çoşku patlamasıdır. bazıları aileleri yanında şımarır, bazıları sevgilileri, bazıları ise dostları! bizi tanımayan, geçmişimizi bilmeyen birilerinin yanında asla yapamayacağımız eylemdir. "güvenmek" fiiline benzer bu yönüyle.
  • olağan insan eylemi.

    yaşamak istediği şeyi yaşamış veya duymak isteyebileceği şeyleri duymuş, tatmin olmuş, mutlu insan eylemi.

    o kadar ki, içindeki 'ben'in dışarı yansımasına engel olamamış, belki de engel olmaya bile çalışmamış.içinden geldiği gibi hareket eden, toplumun onun nasıl görünmesini istediği, üzerine giydirdiği kişilikten sıyrılıp, içindekini göstermiş insan eylemi.

    çok sık insan eylemi dedim, evet. çünkü insanın insanlığa yakın olduğu o anlardan biridir. genellikle hoş karşılanmaz. ama zaten insan, mutlu insanı hoş karşılamaz. bunu da yadırgamamak gerek, herkesin sorunları var, bazen bir gülücük bile sinir bozucu gelebiliyor.

    ama karşınızdakinin şımarmasına sinirleneceğinize, onun hissettiklerinde katkınızın oluşuna sevinip onunla beraber şımarıp, küçük bir anlığına da olsa sizden beklenen yerine kendi istediğiniz gibi davranmak bence hoş olmalı.
  • zaman zaman herkes kadar yapmak istediğim eylem. ilk başta itici gelse de herkesin ihtiyacı var buna. illa maddi bir şey olması gerekmiyor. hatta mümkünse duygu bazında olması daha doyurucu. ama işte soğuk nevale gibi dolaşınca insan ortalıkta, sert ve ruhsuz görününce ya da ne bileyim "derdinizi bana dökün yavrularım" modunda takılınca nah şımarır, şımartılır. az biraz yeltensen sanki dünyadaki en ayıp ve yakışıksız şeyi yapmaya çalışıyormuşçasına kınanırsınız.

    parayla mı ulan sanki. canınızı istesek bu kadar kaçınırsınız. herkesin içinde her duygu ve istek barınıyor. dozu az diye görmezden gelemiyor ki insan. bir şekilde doyurmak gerekiyor.
hesabın var mı? giriş yap