15 entry daha
  • 18. yüzyılda batı, orta ve doğu avrupalılar kendilerini osmanlılardan bir şeyler almaya başlayacak kadar güvende hissettiler.işte tam bu dönemde osmanlılar, klasik batı müziğine vurmalı çalgılar (perküsyon) dediğimiz bölümü eklediler ve avrpa müzik dünyasına önemli bir katkıda bulundular.1720'lerden 1850'lere kadar süren dönemde 'türk müziği' denen müzik avrupa'yı kasıp kavurdu.öyle ki avrupa sarayları osmanlı vurmalı çalgılarının seslerini çıkarabilmek için birbirleriyle yarışa girdiler.osmanlı'nın askeri coşturmak için ve düşmana korku çalmak için çaldığı bu müzik mehter takımı tarafından icra ediliyordu ve mehter takımı kısa sürede avrupa'ya nam saldı.artık yavaş yavaş tüm avrupa sarayları birer mehter takımı edinmeye başlamışlardı.(lehistan, rusya, ingiltere, viyana habsburgları...)

    işte bu hikayeden avrupa'ya kalan, bando şefleri tarafından atılan batondur.tempo tutmak için mehterbaşı tarafından taşınan asa,zamanla tören aracı haline geldi.bu, sonunda değişerek trompet takımı önünde yürüyen gösterici kızların abd'nin her yerinde geçitlerde ve futbol maçlarında havaya attıkları batona dönüştü...

    not: ben demiyorum amerikalı osmanlı tarihçisi donald quarted diyor..

    (bkz: adamın gol diyor)
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap