• praetor'lar (evet o ile okunuyor ö degil), ek$i sozluk'te fikir ozgurlugu ve yasalara uyum arasindaki dengeyi saglayan gonullu sozluk yazarlaridir. kendileri moderator degildir moderasyon i$lerini (entry silmek, ta$imak, caylak etmek, ucurmak) yapmazlar. onun yerine moderatorlerle suc te$kil edebilecek entryler konularinda ileti$im icinde cali$malarini saglayan kendilerine ozel arabirimleri vardir. moderatorler suc te$kil edebileceginden ku$kulandiklari entryleri praetorlarin goru$une sunarlar ve praetor'lar gereken durumlarda karar birligine vararak entry'nin silinmesi yonunde ya da herhangi bir suc unsuru barindirmadigi yonunde oy verirler.

    cogu zaman yasal cizgiler internet uzerinde belirlenmesi guc oldugundan praetor'lar hukuk tecrubesi olan sozluk yazarlari arasindan secilir. praetor fikrinin babasi hukuk ogrencisi olan aethewulf'tur kendisi praetor grubunu koordine etmekle ve bu tecrubeli hukukculara en iyi ihtimami gostermekle onlari balla kaymakla beslemekle yukumludur.

    yazarlar tarafindan praetor'lara direk bir entry'nin hukuki durumu hakkinda dani$ilmasi dogru degildir. dogru surec bu entry'yi moderatorlere ispiyonlamak ve gerekli gorulen durumlarda praetor'lara yansimasini ve bu insanlarin vakitlerini en verimli $ekilde sozluge ayirabilmelerini saglamaktir. moderatorler hali hazirda verilmi$ praetor kararlarinin oldugu bir ar$ive eri$im sahibi olduklarindan hic praetor'lara dani$madan da bir entry'nin hukuki durumu hakkinda karar verebilirler.
  • bir güzel yanı var ispiyonları inceliyor olmanın, hiç aklınıza gelmeyecek konularda çok güzel entryler okuyabiliyorsunuz. özellikle resmi tarihe aykırı neredeyse her entry ispiyonlandığından, yakın tarihle ilgili ciddi bilgi sahibi olabiliyorsunuz. tabi bunun haricinde adını duymadığım bir dolu futbolcu ve hakemi de yakından tanıma fırsatı buldum ister istemez. neyse, işimin başına döneyim.
  • eski romada vatandaslar arasındaki uyusmazlıkları çözen yargıç ve yönetici konumunda olan sahsiyetlere verilen isim, bunlar kuralları yargılamalar sonucu belirleyip genel gecer hale getirrme yetkisine de sahiptiler aynı zamanda.
  • anlamini tam olarak kavrayamadan, az sonra hakkinda atip tutacagim bir kavramdir..

    cok zor bir görevin cok süper insanlar tarafindan yapildigina olan inancim tamdir, o konuda celi$kiye dü$medigimin bilinmesini isterim, ama illaki hukuksal platformda vücud bulacak bir imge isteniyorsa tavsiyem dorduncu nesil judge dredd olacaktir..
    ayrica judge dredd karakterinin turk ceza hukuku ve "sentezlenmi$" ya$am tarzimiz ile harmanlanmasi neticesinde ortaya i$bitirici sonuclar cikacagina olan inancim tamdir..

    orneklerle aciklayalim;

    ba$lik: mustafa sarigul
    entry: sari kravati ile memleketteki sosyal demokrasi anlayi$ininin anasini yillardir sikmeye cali$anlara yardim edip, yatagin kenarina sari bir gul biraktigina inandigim lavuk!

    - sende kimsin be?
    - dredd, judge dredd..
    - yok anasini, ee?
    - sarigul entry'iniz götümüze girebilir gereksesiyle silindi, siz de cezalandirilacaksiniz.
    - nasi ama, niye, neden? (bu cümle entry'mizin ironik dayanagi)
    - yargilamaniz sonucunda internete girmenizin 2 yil süreyle engellenmesine karar verdim, cezaniz 10 dakika icerisinde infaz edilecek..
    - lan bi dakka ya, pi takka, dur lan bi, nerde bu devlet, nerde adalet?
    - i cant stand against the law i am the law
    - yok yav..
    - anca bundan anlarsiniz siz..
    - sucsuzum diyorum, duy sesimi dredd..
    - duyamam, cok karizmatik ve asik suratliyim, engelleme beni..
    - bittin sen dredd, gülcemalini zihnime kazidim, cezam bitince bulucam seni..
  • güzel yurdumda düşüncenin hala çam devirmeden, hakaret etmeden, fikrini ortaya koyarken kafa göz yarmadan ifade edilememesinin bir sonucu olarak sözlükte var olan, var olmazlarsa kendimizi ifade özgürlüğünü en çok ve en rahat bi şekilde bulabildiğimiz bu enteresan ve renkli ortamı kaybetmeye yatkınlığımızın bizi istemediğimiz yönlere götürmesinin an meselesi olduğu iyi ki var şahıslar.
  • sözlükte dokunulmaz olan tek birim. ssg'ye küfür et problem değil ama bu arkadaşlardan biri ile ilgili olumsuz bir eleştiri gge diye silinir, praetor'e hakaret etmiştir diye de moderayon tarihçene not düşerler.

    olm ben böyle bi seviyesizlik görmedim hayatımda. yolda görsen adam yerine koymayacağın beyfendiler bize hukuk kitap öğretiyor iyi mi?

    yani bilmiyorum aralarında aklı sadece belli komutları işleyebilen bir robottan farklı çalışan var mı, ha varsa eğer onları da öpüyorum gözlerinden.

    ben alakasız bir maç başlığında aykut kocaman'ı eleştirdiğim için vaktinde sözlükten uçurulmuştum. hani milletin "gol" diye ne tanım ne bkz olan entryler girdiği. "o değil de trabzonspor'a verilen penaltılar irdelenmeli dedirten maç" demiştim. (bak bu sefer tırnak içinde alıntı yaptım, "dedirten" detected alert alert verip silme yazıyı). dedirten yerine başka bir fiil kullansam olacaktı. ya da dedirten'in aslında o an aklımdan geçen şeyi belirtmek için değil de kasten bir şey anlatmak için kullandığımı überzeki sevgili praetor arkadaş anlasaydı... ne yazık ki hakkını aramak için elinden bir şey de gelmiyor.

    not: ben praetor'lerin uçurma yetkisi var mı bilmiyorum. ama zırt pırt ufak şeylere takılıp gge diye entry silerek kısa zamanda uçurulmaya sebep veriyolar. kendini rahatsız eden bir şey varsa, söyle silelim, değiştirelim. mesela bunu okuyunca "abi haksızlık ediyorsun ama öyle değil şöyle olmuş" de canımı ye. ama yok öyle olmuyor burda. çoğu mesajlaşma özelliğini kapatmış bir kere.
    son olarak,

    "neymiş, susermiş, koy götüne gitsinmiş... kimsin ki lan?"

    demiş şair. yoksa ben kimseye lan demiyorum. öyle bir küfürü kesinlikle ağzıma almam.
  • yazarların göt deliklerinin boyutlarını ezbere bilen; neyin göte girip neyin girmeyeceğinin danışıldığı; aşırı sivri, her göte girecek boyutlardaki entry sayısını olabildiğince düşük tutmak için çalışan sözlük yazarları...
    (bkz: benbirpipodegilim)
  • kanzuk'un yanında staja başlayan her hukuk fakültesi mezunu bu unvanı alıyor anlaşılan.

    adam daha sözlük konseptine hakim bile olmadan, "neredeyiz, n'apıyoruz?" sorusunu yanıtlayamadan kendisine, bir anda o çok gelişmiş ispiyon değerlendirme arayüzünde otorite olarak buluyor kendisini.

    sorsan mübaşirin cebine kaç lira sıkıştırılır, daha onu bile bilmez. ahahahaha
  • daha önceden bu başlık altında yazmıştım, seçilişleri keyfi bir şekilde yürütülüyor diye. son zamanlarda yaşanan olaylarla bu durum daha da su yüzüne çıkmaya başladı.

    praetorluk dediğimiz sıfatı sadece bir kişinin (av. başak purut) yanında çalışıyor diye sözlük nedir, bilişim hukuku nedir bilmeyen bir avukata "kayırma" sistemiyle verirseniz olacağı budur. ben praetorluk sistemi çıktığından beri söylüyorum bu böyle olmaz, olmamalı diye. bu yapılanmanın, devlet dairelerindeki o çok eleştirdiğiniz cemaatçi yapılanmadan ya da o çok eleştirdiğiniz thy yapılanmasından, "tanıdığımı yüksek mevkilere getireyim, bir de para kazansın" yapılanmasından/mantığından hiçbir farkı yok malesef.

    netice olarak; ben açıkçası praetorların ne şekilde seçildiğinin hala yeterince açık olmadığını düşünüyorum. mesela açılsın bir sınav; bu sınavda hem özel hukuk, hem ceza hukuku, hem bilişim hukuku, hem genel kültür, hem sosyal medya, hem de ekşi sözlük formatından sorular sorulsun. sınavda iyi derece yapanlar praetor olsun. bu kadar basit.
  • son dönemde "ya tutarsa" mantığıyla silinen gge gerekçeli entrylerin sayısındaki artışı gördükçe, "boş yere risk almaya gerek yok. ne uğraşacam, sil gitsin" mantığıyla hareket ettiklerini düşündüğüm güruh. sanki kolay olanı seçiyorlar. sayelerinde çok enteresan gge gerekçeleri gördüm. hani sorsan "hakaret bunun neresinde?" diye, işin içinden çıkamazsın. zaten sorgulama da. kabul et ve otur. onlar da haklı. kendilerine bile açıklayamadıkları gerekçeleri bir başkasına açıklamaya çalışmak zor olmalı! olsun, siz silmeye devam edin. ya tutarsa!
hesabın var mı? giriş yap