münevver andaç
-
nazım hikmetin oğlu mehmetin annesidir. nazım hikmet piraye ile evliyken yanına gelip giden bu kadına tutulur ve pirayeden ayrılır. aralarında resmi bir nikah olmadan yaşamaya başlarlar. ancak mehmetin doğumundan kısa bir süre sonra nazım sovyetler birliğine kaçar. münevver türkiyede kalır. nazım sovyetlerde doktoru galinaya aşık olur, daha sonra da hayatına vera tulyakova girer. münevverle aralarında resmi bir nikah olmadığı için verayla evlenmesi sorun olmaz. ancak verayla evlenirken başka bir sorun vardır. vera evlidir ve bir çocuk sahibidir. bu sorun da atlatılır ve balayına polonyaya gidilir. münevver de o sırada polonyadadır ama köprünün altından çok sular akmış ve münevver nazımda eski sıcaklığı bulamaz. onca şiirin yanında bir dize kalmıştır bu ilşikiye dair veraya yazılan
"bir gönülde iki sevda olamaz / yalan / olabilir" -
-münevver'den mektup aldım diyor ki... (-ii-) * * -
anlat bana doğduğum şehri nâzım
sofyadan pek küçükken çıkmışım
ama bulgarca bilirmişim...
sofya nasıl şehir?
dinlerdim anamdan,
sofya ufacıkmış,
büyümüştür,
düşün, kırk bir sene geçmiş.
bir "park boris" varmış o zaman.
dadım sabahları götürürmüş beni.
sofyanın en büyük parkı olacak.
orda resimlerim çekilmiş durur.
bol güneşli, bol gölgeli bir park.
git, orda otur.
belki rastlarsın önünde oynadığım sıraya.
ama sıralar kırk yıl dayanmaz ya,
onlar da çürüyüp değiştirilmiştir.
en iyisi ağaçlar,
ağaçlar anılardan uzun yaşar...
git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün.
herşeyi unut,
ayrılığımızı bile,
sade beni düşün.
---
-münevver'e mektup yazdım, dedim ki...-
ağaçlar duruyor, eski sıralar ölmüş,
"park boris", "hürriyet parkı" olmuş,
sade seni düşündüm kestanenin altında,
sane seni, yâni memedi,
sade seninle memedi, yâni memleketi...
nâzım hikmet
iç. "yeni şiirler", yücel yayınları, 3.b., istanbul-mart 1978, s. 128-129.
----
ayrıca,
(bkz: otobiyografi/#3002165)
(bkz: ben sen o/#3082963) -
zamane tekiri.
-tekir'le kavak-
esope, la fontaine
-------bir de ben
şöyle bir ortaya çıkalım
ibretli masal söylemekte bakalım
hangimiz ustaymış hangimizden?
-------ev kedisinin biri
ne pek öyle yumuk yumuk, ne de pek öyle iri
yani pamuk değil, samur değil, tekir
hayatından hem memnundur, hem memnun değildir.
-------memnundur bayan
mangalından mancasından mavi boncuğundan
fakat efendisinin okşayan elleri
artık onun sırtını kabartmıyor
yani kalmamış bu işin tuzu biberi.
eh, böyle sevdasız yaşamak da zor.
tutar bir kavağa sevdalanır tekir.
------kavak ihtiyar külüstür
fakat ne de olsa boylu poslu kavak
---ürperir rüzgârda yaprak yaprak
------hem de galiba tellidir
hem de başka bir dünyanın erkeği.
tekir göze alır her şeyi
"-benim telli kavağım, der
---------------balık kavağa
---------------------çıkamaz ama
ben kediyim sana tırmanacağım, der,
-----açlıkmış, sefaletmiş
----------kar kıyametmiş
seninle olayım yeter."
başlar kavak yelleri esmeye
---ihtiyar kavağın da başında
--------duramaz olur yerinde.
laf, yerinde duramayıp da ne yapacak
----kavak yürüyemez a...
bizimkiler bu haldeyken
tekir'in efendisi işi çakarak
------bir hile düşünür hemen:
kediyi bir kış gecesi bırakır sokağa,
"-haydi var git, der, seni bekleyen telli kavağa."
gece ayazı yediği gibi
sabahı zor eder döner evine tekir,
----aman çok şükür
mangalıyla mancası da onu beklemektedir.
---------hani kendi haline bakarak da
---------------milletin dediği gibi
---------apışıp kalır kavak da
---------dral dedenin düdüğü gibi.
sen artık dinle neyden çün hikâyet mîkünet
---------ayrılıklardan şikâyet mîkünet.
ibret alın.
ibretleri çoktur bu masalın.
insan başından büyük işe kalkışabilir
--------------------------------------bu bir,
tekir gibi olsun yeter ki,
----------------------bu, iki.
kırkından sonra azanı teneşir paklar
----------------------bu, üç dört beş sekiz
----------------------sayı sayacak değiliz
----------------------çünkü bunun kırka kadar
-----------------------------yolu var.
nâzım hikmet
iç. "nâzım hikmet" (yaşamı, ruhsal yapısı, davaları, tartışmaları, dünya görüşü, şiirinin gelişmeleri), memet fuat, adam yayınları, 4.b., istanbul-ekim 2001, s. 412-413 -
nazım hikmet'in dayı kızı ve dördüncü eşi, memet (andaç)'ın annesi.
-
orhan pamuk 'un fransa'da gallimard yayınevinden çıkan birçok romanının çevirmeni.
-
oğlu memeti babasına düşman olarak yetiştirdiği söylenir.
-
nazım'ın hüzünlü yanıdır.
"üzgün ve küstürülmüş bir kadın, acısını memedin yüreğine serpmiş, kadınsal güdüleri babayla oğul arasına sokmuştur."
nazım'ın şiirinde münevver der ki:
"en iyisi ağaçlar,
ağaçlar anılardan uzun yaşar...
git orada en yaşlı kestanenin altına otur bir gün.
her şeyi unut,
ayrılığımızı bile,
sade beni düşün."
düşünmemiştir nazım, kadınlarını sevmiştir, kadınlarına şiir yazmıştır, evlenmiştir, bırakıp gitmiştir, ama düşünmemiştir.
şiir söyleyecek kadar tutulmuştur kadınlarına ama kendinden geçecek kadar değil,..
düşünmemiştir onları, ne bırakıp gittiğini, ne yanında öldüğünü.
ne ölümden korkmak ayıptır, ne düşünmek ölümü.. ne gitmesi günahtır ne de kalması. yargılamam nazım'ı, ama anlarım münevverin kırgınlığını.
o kırgınlıktı ki genç ve gülen gözleri katılaştırır. -
gallimard'ın türkçeden fransızcaya çevrilen ülkemiz diline ait eserleri fransa'ya kazandırmış çevirmen. nazım hikmet, yaşar kemal, orhan pamuk...
-
nazım hikmet sen, yine sana dair, güz, münevver’in doğum günü, münevver'den mektup aldım diyor ki, münevver’e mektup yazdım dedim ki ve hoşgeldin kadınım şiirlerini bu kişi için yazmıştır.
nazım rusya'da iken günün birinde zekeriya sertel onun i stanbul’daki bir avukat akrabasından bir uyarı mektubu alır. mektupta münevver hanımın kocasının hapishane arkadaşı bir yazarla yakın ilişkisinden söz edilmektedir. nâzım hikmet olayı sertel’den öğrenince çok şaşırır, bir türlü inanamaz, ama derinden yaralanır, acı çeker. 55 “ben sen o” başlıklı şiirinin bu olayla ilgli olduğu sanılıyor.
fransa'ya yerleşen münevver hanım, nâzım hikmet’in şu 1941 yılında (1962), yaşamak güzel şey be kardeşim (1964), insan manzaraları (1973) adlı eserlerini fransızcaya çevirir.
kaynak: asım bezirci -
piraye ya da vera gibi sadece nazım hikmet'in eşi olarak değil, ünlü bir çevirmen olarak da tanınmakta olan kadın. nazım'ın şiirlerini fransızcaya çevirmiştir. tabi sadece nazım değil, birçok ünlü şair ve yazarın yapıtlarını fransa'ya tanıtmıştır. 90'lardaki bir diğer önemli görevi ise orhan pamuk'u fransa'ya tanıtmaktır. oğlunu babasına düşman olarak yetiştirdiği ise külliyen yalan. biraz araştıran memet'in küçükken nazım'a çizdiği resimleri ve yazdığı mektubu internette bulur. 1998 yılında vefat etmiştir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap