• kürt feodalizmi bu ülkenin en büyük sosyal sorunlarından birisidir. ne yazık ki, ülkenin toplum bilimci akademisyenleri bu konuya pek ilgi göstermemiştir. bu konunun sahipsizliğinin bir diğer ispatı da, bu başlığının sözlük açıldıktan tam 6 sene sonra dolmasıdır. üstelik de sözlükteki onca sosyoloğa rağmen bir mühendis tarafından. neyse amacımız tereciye tere satmak değil o da biline. sözlüğün ersatz yuppie akademisyenleri (bu başlığın dolu olması ise ayrı bir trajedi, bir çeşit özeleştiri herhalde) konuyla ilgilenmiş olsalardı ben de haddimi bilecektim elbette.

    feodalizm hakkında bilgi için (bkz: feodal toplum) , (bkz: feodalizm)
    kürt feodalizmine girmeden evvel kürtleri tanımak gerek. (bkz: kürtler/@galatyphoon)

    yine de kısaca bahsetmek gerekirse, kürtler tahmini olarak m.s. 6-10.yy arası kuzey ve orta iran’dan anadolunun güneydoğusuna göç ettiği düşünülen hint-aryan kökenli bir ırktır. kürtler büyük oranda hayvancılıkla uğraşırlar. bu yüzden yüksek düzlüklerde ve dağlarda yaşarlar. dağ olgusu o kadar güçlüdür ki, kürt mitolojisine dahi girmiştir. kürtlerin dağlık bölgelerde yaşamaları, onları merkezi yönetimin etki alanından bir nebze olsun çıkarmış ve yerel feodal güçlerin etkin olmasına sebep vermiştir.

    coğrafik sebepler dışında feodalizmin etkin olmasının en az onun kadar etkili başka sebepleri de vardır. hint aryan ırklarının sosyokültürel olarak feodalizme yatkın olmaları, tarihte stratejik sebepler ile bölgede hiçbir devletin tam olarak hakimiyet kuramaması diğer etkenlerdir.

    son maddeyi açmak gerekir. kürt aşiretleri osmanlı ve safeviler (iran’da kurulu alevi/şii türk hanedanlığı) arasındaki anadolya hakim olma mücadelesini çok iyi değerlendirmiş böylece osmanlı hanedanının bölgede merekezi yönetmi etkin hale getirmesini engellemiştir. (merkezi yönetim ile feodalizm tezat şeylerdir. çoğu zaman birinin olduğu yerde diğeri olamaz yada güçlü olamaz.) kürtler tam olarak anadolu ile safeviler arasında sınır gibiydiler. osmanlı, safevilerin anadoluda mukim alevi türkmenler üzerinde etkili olması engellemek için sünni kürt aşiretleri ile ittifak yapmış, onları safeviler ile alevi anadolu türkmenleri arasında doğal bir tampon olarak kullanmıştır. bunun karşılığında osmanlı aşiret liderlerinin bölgedeki hegomanyasına karışmamış böylece aşiret düzeni bölgede iyice semirmiştir. bu üç adet oyucunun olduğu oyuna çok iyi dikkat etmek gerekir. bu basit bir tarihsel vaka değildir. sırayla gidersek;

    osmanlı – aşiretler – safeviler
    osmanlı veya türkiye – aşiretler – emperyalist güçler
    türkiye – aşiretler – pkk

    görüldüğü üzere aşiretler ne yapıp ne edip bu oyunda merkezi hükümet ile teke tek kalmamayı başarmış böylece dengeyi sağlamıştır. merkezi hükümetler bu oyuna ister istemez gelmiş, aşiret düzeni bir türlü yıkılamamıştır. bu konu için (bkz: kürt sorunu/@galatyphoon)

    konuya geri dönersek, feodal güçler yöre halkı üzerindeki hegomanyalarını kaybetmemek için faydalı olası her stratejiyi kullanmıştır. töre baskısı yada dini baskı bunların arasındadır.

    kürt feodal sistemi o kadar etkin olmuştur ki, töre denilen sosyal olgu dahi feodalizmi desteklemek üzere inşa edilmiştir. kürt toplumu için töre herşey demektir. gündelik yaşamdan, evliliğe, ticaretten, bir babanın çocuğunu toplum içinde nasıl sevmesi gerektiğine kadar her alanda yazılı olmayan feodal kurallar işler. bölgede herşey feodal sisteme uygun işler, en ufak uyumsuzluğa tahammül gösterilmez. söz gelimi hayvancılık için çok önemli olan otlakların nasıl paylaşılacağı tamamen aşiret düzeni içinde belirlenir. hiçbir istisanaya müsade yoktur, mesela vaktinde hakkari yüksekova’da nehil ırmağın etrafındaki bataklıkların kurutulup otlak olarak bazı köylülere verilmesi gündemdeydi. aşiret liderleri ne yapıp ne edip bunu engellediler. çünkü bu bölgedeki iktidar yapısını değiştirecekti.

    töre namına ne kadar kural varsa hepsinin feodal yapıyı güçlendirdiğini kolayca görebiliriz. misal kürtlerde amca kızı yada baba tarafı kuzenleri ile yapılan evlilikler bütün evliliklerin % 40’ı kadardır. amca kızı yada kuzen olmasa dahi evliliklerin nerdeyse tamamı aşiret içinden olur. kürt olmayan (misal bir türk) biri ile yapılan evliliklerin oranı o kadar düşüktür ki, bu tür bir evlilik çevrede sansasyon yaratır (kasabalarda bu evliliklerin oranı bir miktar daha yüksektir). bunun sayesindedir ki, belirli bir bölgede mülkiyet aşiret içinde kalır, yabancılaşma ve asimilasyon engellenmiş olur. böylece feodal yapı dağılmaz.

    kürt feodal düzeninde hiyerarşiyi tanımlarsak (sömürü piramidi);

    aşiret ağası
    melalar, şıhlar (dini liderler)
    kabile reisi (aşiretin bir alt birimi kabiledir)
    hane reisi
    hanenin yetişkin/evli erkekleri (malxo)
    evin en kıdemli kadını (kebani)
    küçük erkek çocuklar
    evlenmemiş kızlar (çocuk yada genç)
    evin gelinleri
    bebekler

    genel kanı bu düzenin tek sömürücülerinin aşiret reisleri olduğu yönünde olsa da, bu çok büyük bir yanılgıdır. zannımca hane reisi ve daha üstte bulunan birimler, bu düzende verdiklerinden çok daha fazlasını alıyorlar. yani bir erkek doğduktan sonra hane reisi oluncaya kadar sömürülen, hane reisi olduktan sonra da sömüren statüsüne geçiyor. bu yüzden genç kürt erkekleri olabildiğince çabuk hane reisi olmak, hane reisi olanlarda evli oğullarının, evlerini ayrımasını olabildiğince uzatmak gayesindedirler. (klasik bir kürt hanesinde, anne-baba, evli erkek çocuklar, eşleri ve bunların çocukları, evlenmememiş kızlar ve diğer çocuklar hep beraber otururlar. çoğu zaman amca tarafı da bu haneye katılabilir)

    kürt feodal sisteminde en tepede aşiret liderleri varsa an aşağıda kürt kadınları (bebeklerden sonra) vardır. bu bahsedilmesi gereken bir konudur. kürt kadınlarının kendilerine yönelik bu baskıdan kurtulmak için, en kabul gören yeteneğini yani doğurganlığını bir silah olarak kullanır. aslında bu da dolaylı olarak feodalizme hizmet eder. gerçekten de feodalist düzende bir çok kere üremek/çoğalmak desteklenir. eve yeni gelin gelmiş ve evde en düşük sosyal statüde (çocuklardan bile düşük) olan gelin statüsünü yükseltmek ve kebani yani en yüksek statülü kadın olmak için çok çocuk özellikle de erkek çocuk sahibi olmak zorundadır. çok çocuk sahibi olmak feodal düzende;

    - hane reisi için daha çok hizmetkar yada bir nevi işçi anlamına gelir. tıpkı aşiret ağasının haneleri sömürmesi gibi hane reisi de kendisinin altındaki bireyleri sömürür. onları kendi malı gibi görür. erkek yada kız fark etmez. erkek çocuk olsanız dahi babanız için çalışmak zorundasınızdır. bu anlayış her türlü sosyal yaptırım ile desteklenir. mesela bir kürt atasözü “kureki ku ji bo bavê xwe dixebite, ji bo nefsa xwe dixebita” der ki, “babası için çalışan oğul, kendisi için çalışıyordur”. bu sebeple baba olabildiğince evlenen oğlunun evini ayrımasına izin vermez. bir adamın erkek çocuğu ne kadar çabuk yetişkin* çocuğu olursa o kadar işlerden kaytarır. kendisini köy kahvesine daha fazla atabilir, daha fazla aylaklık yapabilir.

    - hane reisi ve aşiret için çok nüfus güç demektir. ne kadar çok nüfusunuz varsa olası bir çıkar çatışmasında o kadar çok arkanız var demektir. tamamen fiziksel şiddete dayalı olan bir sistemde arkası olmamak acınası, zavallı bir halde sömürülmek demektir.

    - aşiret düzeninin sömürücüleri, nüfus fazla oldukça merkezi hükümetin bölgede daha fazla zorlanacağını iyi bilirler. çok çocuk demek, eğitimsizlik yani cahillik demektir. cahillik ise düzenin devamı demektir.

    - en temelde evin gelini için çocuk bir nevi rütbe demektir. hiyerarşinin en altında bulunan kadın için baskıdan biraz olsun kurtularak, saygı duyulmanın tek yolu olabildiğince çocuk yapmaktır. esasında bu da bir çeşit sömürüdür. bu sebeple bebeğin yeri piramitte annesinin altıdır. gerçekten de, yeni doğan çocuk 2-3 yaşına gelinceye kadar aileden sayılmaz, kendisine isim dahi verilmez.

    - söz konusu piramitte her zaman için aşağı doğru indikçe nüfus artar. yani bir aşirette, sadece bir tek aşiret reisi varken, bir kaç tane kabile reisi ve şıh, yüzlerce hane reisi, daha aşağı unsurlardan ise, aşağı doğru gittikçe artmak ana kural olmak üzere binlerce vardır. bu kural unutulmaması gereken bir kuraldır, her zaman için sömürülenler, sömürenlerden sayıca daha fazla olmalıdır. bu yüzdendir ki, çok çocuk yapmak sömürülen sayısının artması için gerekli şarttır.

    bütün bu sebepler birleşince, bölgede % 3,5’lara varan inanılmaz düzeyde bir nüfus artışı ortaya çıkıyor. bırakın bu kadar fakir bir bölgeyi, bu oran bir çok petrol zengini ülke olan ortadoğu bölgesinde dahi bir rekordur. sürdürülmesi imkansızdır.

    (bkz: #7760066)

    bir süre sonra ülke bütçesinde çok büyük gedikler açılacak. daha da önemlisi çok büyük sosyal sorunlar çıkacaktır. bu da kürt feodalizminin zararlarının artık bölgesel nitelikten çıkıp ulusal bir sorun olduğunun kanıtıdır.

    feodalizmin batıya ihracı, üzerinde durulması gereken çok önemli bir konudur. 1980 sonrası feodal kürtlerin batıya göçleri hızlandı. giderek daha fazla bireyselleşen ülkenin batısına feodal bir ailenin göçmesi tam anlamıya züccaciye dükkanına giren fil misali gibidir. doğuda aşiretlerin çıkar çatışmaları söz konusu olduğunda en azından bir aşiret aşirete karşı mücadele eder. fakat batıya göçmüş bir aşiret karşısında aşiretleri değil savunmasız ve şiddetin değil hukuğun üstünlüğüne inanmış bireyleri bulur. eğer türkiye’de hukuğun bu gibi durumlarda zayıf kaldığını düşünürseniz, aşiret ile yüzyüze kalmış bireyin haklarından vazgeçmesi ve bir nevi serf durumuna düşmesi kaçınılmaz sondur. gerçekten de bu süreç bir çok bölgede yaşanmıştır. mesela güney bölgelerdeki turistik kasabalarda orta ve küçük çaplı turistik işletmelerin (küçük oteller, restoranlar, plajlar vs vs) çoğu baskı ve tehdit ile bu aşiretlerin eline geçmiştir. hatta yerel halk işten tamamen çekilmiş, tıpkı güneydoğu anadoluda olduğu gibi aşiretler artık kendi aralarında çatışır olmuştur.

    http://www.hurriyetim.com.tr/…~2@nvid~610390,00.asp

    güneydoğuda kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretinin kürt feodal sistemini besleyen bir damar haline geleli 25 seneden fazla oluyor. batıya göç eden aşiretler ise mafyalaşarak sadece üretimi yada kaçakçılığı değil sokakları da ele geçirmek için çabalamaktadırlar. bu çaba sadece türkiye’de değil avrupa’da da görülmektedir. ayrıca kapkaç, hırsızlık, değnekçilik gibi adi suçlarda aşiretler olmasa bile yine bölgedeki feodal sistemin sonucu olarak ortaya çıkan sokak çocukları sorunu ile ilintilidir. güneydoğuda bir çok aile çocuklarını bu tür çetelere para karşılığı vermekte yada çeteler çocukları kaçırıp kapkaça ve hırsızlığa zorlamaktadır.

    http://www.sabah.com.tr/2004/12/08/gnd101.html
    http://www.tempodergisi.com.tr/…lum_politika/06149/
    http://www.aksiyon.com.tr/…p?id=14434&yorum_id=1820
    http://www.hurriyetim.com.tr/…~1@nvid~552793,00.asp

    bütün bu olaylar her geçen gün şiddetlenerek devam etmektedir. batı insanının bu insanlara tepkisi ırkçılık olarak olmakta bu ise aşiret bireylerinin aşiretten çözülmesini engellemekte feodal düzenin şehirlerde de devam etmesine neden olmaktadır. bu da biz ve siz kavramını her iki taraf için de güçlendirmekte ve batıya göç eden kürtlerin bile asimile olmasını engellemektedir. hatta bu ayrım o kadar şiddetlidir ki, çoğu zaman büyük şehirlerde kürt milliyetçiliği güneydoğuya göre daha güçlüdür.

    son olarak kürt milliyetçiliği yada pkk ile kürt feodalizmi arasındaki ilişkiyi incelersek, kürt feodalizminin hem kürt milliyetçiliğini beslediği ve desteklediğini hem de bu vakte kadar bölgede bağımsız bir kürt devletinin kurulmasının önünde en büyük engel olduğunu görüyoruz. bunda şaşılacak bir şey yoktur. yazının başında bahsedilen 3 kutuplu oyunda ne ankara ne de pkk tam anlamıyla başarılı olacaktır. bu oyunda nash dengesi şu anki düzenin devamı üzerine kurulmuştur. oyunun şartları değişmediği sürece yeni bir denge kurulmasını beklemek oyun teorisine aykırıdır. bu düzen sadece aşiretlerin yararınadır. ayrıca giderek daha fazla ülkenin batısında çıkar elde eden aşiretler için türkiyeden kopmak çıkarlarına terstir (bu durum değişebilir). öte yandan pkk’nın yada kürt milliyetçilerinin mücadeleyi kaybetmesi yada yok olmaları da işlerine gelmez çünkü böyle bir durumda merkezi hükümet ile pazarlık kozunu kaybetmiş olacakları için merkezi yönetim feodal düzeni yıkarak onları yok edecektir. ayrıca kürt feodalizmi hizipçilik üzerine kurulmuştur. bölgedeki aşiretlerin her birinin çıkarları çatışır. bu sebeple ne hepsi kürt milliyetçisi olur ne de devlet yanlısı olurlar. bu feodal sistem gereğidir. hatta bazı aşiretler zaman zaman kürt milliyetçisi (barzanici) rolüne bürünmüş, başka zaman da sıkı şekilde devlet tarafına geçmiştir. bunda şaşılacak bir şey yoktur, aşiretler söz konusuysa kaypak bir zemine alışmak gerekir.

    türkiye yöneticileri ne yazık ki, bu oyuna gelmişlerdir. bölgedeki korucu uygulaması buna örnektir. halbuki bizim politikamız feodal sistemin olabildiğince çabuk yıkılması, bölge insanının medenileşerek ulus devlet içinde hızlı bir asimilasyonu üzerine olmalıydı. fakat ne yazık ki türk eğitim sistemi feodal çarklar sebebiyle bölgeye girememiş, bölge türkiye’ye bağlı olmasına rağmen çoğu yerde türkçe bilen insan sayısı 15-20 %’yi geçmemiştir. neredeyse 1000 senedir (bunun 500 senesi türk yönetimi altında) beraber yaşadığımız insanlara türkçe öğretememişsek çuvaldızı (hatta mümkünse daha kalın bir şeyi) kendimize batırmamız gerekir. aşirete karşı aşiret politikası artık iflas etmiştir. bu politikanın terk edilmesi gerekmektedir.

    tespitler bitti şimdi çözüm için yapılabilecekler

    (bkz: kürt sorunu/@galatyphoon)

    konu ile ilgili bazı kaynaklar;

    kürtlerde aşiret ve akrabalık ilişkileri – lale yalçın
    dünden bugüne kürtler – a. m. menteşaşvili
    aşiret raporu
  • (bkz: #9820023)

    güneydoğudaki kürt aşiretlerinin devlet eliyle kurulduğunu iddia edecek kadar gerçekten uzaklaşabilme becerisini göstermek ilk başta şaşırtıcı olsa da, kürt meselesi üzerinde tartışırken muhataplarımdan çok daha beterini duyduğum için, en azından benim için çok da şaşırtıcı değil. selçuklu ve arap kayıtlarında dahi atıf yapılan söz konusu kürt aşiretlerin tarihi kürt tarihi ile denktir. bunu reddetmek, aşiret sistemini çok partili dönemde türk devleti kurdurdu demek kesif, ucuz propaganda yapmaktan öte bir şey değil.

    feodal yapının devlet tarafından korunduğu iddiası ise bir gerçeğin retorik maksatlı olarak çarptırılıp, doğru olmayan bir tabir ile ifâde edilmesidir. kürt feodalizmi'nin tanımını yaparken, daha en başta, aşiretlerin merkezi hükümetler ile başbaşa kalmamak için hep ikili oynadıklarını bu oyuna merkezi hükümetin istemeden de olsa alet olduğunu yazmışız. gerek muhafazakar sağ partilerin bölgeye yönelik yavşak politikaları, gerekse pkk'nın demoklesin kilici gibi ankara'nın üzerinde durması feodal düzenin işine gelmiştir. fakat bu gerçeği böyle ifâde etmek yerine, "devlet aşiretleri korudu" ve hatta "aşiretleri tc kurdu" * demek arasındaki fark propaganda amaçlı dezenformasyon yapmak ile tartışırken gerçeği aramak arasındaki farka eşittir.

    insanlık tarihinde hangi merkezi devlet düzeni, yerel feodal yapılarla anlaşmış ki, türkiye devleti de kürt feodali düzeni* ile anlaşsın, onları korusun, kollasın. yine aynı şekilde, çoğu kürdün inanmak istediği başka bir saçmalık da, pkk'nın aşiret düzenine karşı olduğudur. hayır, pkk devlet ile işbirliği yapan aşiretlere karşıdır. pkk bucaklara* karşıdır, ama ertuşi'ye karşı değildir. pkk'nın devlet yanlısı aşiretlere saldırılarını öne çıkarıp pkk feodal düzene karşıdır demek tipik bir dezonformasyondan başka bir şey değildir.

    yahu en başta, pkk'nın kendisi bir feodal örgüt, tek adam kuruluşudur. tipik bir aşiret yapılanması ile pkk'nın yapılanması arasında en ufak fark yokken, nasıl olacak da, pkk feodalizme karşı olsun ? kürt kadınlarını toplayıp, göbeğini kaşıyarak onlara hakaret eden, sıradan kürtleri tipik bir ağanın marabasına tepeden bakışına benzer şekilde küçük gören ve her fırsatta onlara hakaret eden zihniyet mi feodalizm düşmanıymış ?

    şimdi gelelim, burada kürtler hakkında kötü bir şey söylenmiş hemen savunmamız lazım refleksinden kaynaklanan, kürtler'i anti-modern, geri toplum olarak etiketlemeye çalışıyorsunuz iddiasına. emin olun, kürtler'i aşağılamak isteseydim, öncesinde uzun bir vaktimi bu işe ayırıp, bir ton kitap okuyup kürt feodalizmi başlığını açmaktan çok daha etkili ve kolay yollları seçerdim. söz konusu yazının (bu başlığın ilk yazısı) en altında yazının kaynakları verilmişken, bunlar gerçek değil, gazetelerden apartılmış vs diye saçmalamayın. bu kadar da eleştiriye tahammülsüz olmayın.

    hele bir de, başarısız kemalizm projesi saçmalığı var, behey adam;

    bir türk olarak kendi adıma konuşursam, 1950 sonrası gelen yavşak muhafazakâr sağ iktidarlar tarafından millete kemalizm olarak yutturulan, atatürk'ün yapılmasına önayak olduğu cumhuriyet reformları türkler'e çok faydalı olmuştur.

    ve en azından size bakarak söylüyorum, bugün iran'daki kürtler gibi kadın taşlamıyor, ırak'taki kürtler gibi hamaktan kameraya el sallayıp "tenk yu amerigga for demograsieaaa"* diye çığırmıyorsan, bence kemalizm sandığın şey senin adına da iyi işler yapmış demektir.

    elbette, ne yazık ki söz konusu reformların bütün kürtler'e size etkili olduğu kadar etkili olduğunu söylemek mümkün değil. zira paçasını bu zavallı hayattan kurtarmış turko kürtler canhıraş bir şekilde kürt feodalizmini inkar etmeye çalışmak yerine, diğer bazı cahil militan kürtler'i, hayatta doğuya gönderilen cumhuriyet öğretmenlerini öldürmekten daha faydalı şeyler yapabilecekleri yönünde ikna edebilselerdi, bugün güneydoğudaki kürtler de sizin ulaşabildiğiniz bu bilinç seviyesine ulaşabileceklerdi.

    (bkz: #10339162)

    gelelim şu kürt illeri saçmalığına. konu ile ne gibi bir alakası olduğunu çözemedim ama, kürt illeri tabiri de dahil olmak üzere buna benzer tabirler hep iki uçlu mızrak şekline benzer. sen başkasını bu mızrak ile dürteceğim derken yanlışlıla sana diğer ucu batabilir. zira kürt illeri varsa türk illeri de vardır. türk illerinde özgürce yaşayıp kürt illerinin varlığından dem vurmak, sırça köşkde yaşayıp, elalemin betonarme evinin camına taş atmaya benzer. birisi çıkıp pekala "kardeşim madem illeri yok bu kürttü yok bu türktü diye ayırıyorsun, demek ki ben olmam gereken yerdeyim ama senin ne işin var türk illerinde ?" diye sorabilir. bu vakte kadar soran çıkmadıysa, bunun altında yatan sebep, o beğenmediğiniz atatürk'ün türkler'in kafasına işlediği ilkeler* yüzündendir. üstelik böyle bir soruyu sormak, doğuya yani sizin tabirinizle kürt illerine giden otobüsleri durdurup, türkler'i ayırıp kurşuna dizmekten, en hafif tabirle, daha insanca olduğu da aşikardır !
  • kürtler hep haklıdır türkler haksızdır. böyle bir feodalizmdir bu.
  • ankara'nın doğusuna geçmemiş birisiyim. bugün okuduğum kürt ırkçılarına göre, kürt feodalizminden ben sorumluymuşum. akp'den de ben sorumluyum. kapitalist devletten de ben sorumluyum. 70 yıldır tepemize çıkan, kanımızı emen, darbeler yapan, memleketi satan, kaçakçılık yapan, yolsuzluğu normalleştiren, fakiri yok sayıp zenginin ayağına kapanan tüm siyasetçilerden ben sorumluymuşum.

    devletin ne kadar kötülüğü varsa sorumlusu türk'tür, kürt feodalizminin de sorumlusu türk'tür. kürt ise yalnızca sosyalist mücadele veren devrimci elflerdir.

    yukarıdaki kısacık paragraf ne kadar ırkçı geldi di mi? bunları ben söylüyor olsaydım muhtemelen zamanın ötesinde en ücra köşeleri kapmış bir ırkçı olurdum. ama bunu sosyalist olduğunu iddia eden, sınıf mücadelesinden bahseden bir kürt ırkçısı söylüyor. ama o ırkçı değil. hem kürt ırkçı mı olurmuş?

    özür diliyorum türkiye. özür diliyorum kürt toplumu. özür dilerim, kürt feodalizminin tek sorumlusu benmişim. bununla beraber devletin bütün suçlarının, diyarbakır cezaevi'nin, 6-7 eylül'ün, trakya olaylarının bütün sorumlusu benmişim.

    "suçlu devlettir -> suçlu türklerdir" mantığını kurabilen, ırkçı olmayan sosyalist kürtlere göre bu iş böyle. kürt feodalizminin yegane suçlusu türk "ırkı".
  • http://www.hurriyet.com.tr/…2716362.asp?yazarid=218

    "... kavramsal tartışmalara girerek kafa karışıklığı yaratmak istemem ama, tarihsel sürece baktığınızda milliyetçilik ilerici bir düşünce olarak doğmuştur. anımsayınız ki feodalizmi tasfiye etmiştir. kürt aydını bu noktadan daha geridedir.

    bölgedeki feodalizmle iç içedir; birbirini beslemektedirler. ..."
  • köle çocukları jandarma kurtardı

    doğu ve güneydoğu illerinden işçi simsarları tarafından ailelerinden haftalık 40- 50 ytl’ye kiralanıp adana’ya getirilen ve pamuk tarlaları ile narenciye bahçelerinde köle gibi çalıştırılan 58 çocuk, jandarmanın operasyonuyla kurtarıldı.

    http://www.milliyet.com.tr/…/12/04/son/sontur31.asp
  • kürtlerin kodlarına işlenmiştir. bunu buradaki korkak ikiyüzlü kürt faşistlerin aksine yine bir kürt olan kamer genç yıllar önce cesurca dile getirmişti. kürtlerin demokratik olamayacağını çünkü ekonomik olarak toprak ağasına, siyasi olarak aşiret resine ki reis hangi partiyi desteklerse tebasının da onu desteklemek zorunda olduğuna, dini yönden de şıha sıkı sıkıya bağlı olduklarını ifade etmişti.

    ama neymiş efendim bunun da sorumlusu türk devleti imiş, bu akraba evliliklerini yaptıran, kan davalarını başlatan hep devletmiş. evet mardin'de kırk küsür kişiyi, oyun oynayan çocukları, namaz kılan yaşlıları, sohbet eden insanları katledenleri de ben organize ettim, silahlarını da ben verdim. ama tabi, onun sorumlusu da devletin korucu sistemiydi yahu, birilerini kırk küsür insanı vahşice öldürtmeye sevk eden sosyal yapının, adet ve geleneklerin hiiç etkisi yok, olur mu hiç öyle şey.

    adam en okumuş olanına bile akraba evlilikleri yaptıran bir düzene karşı çıkılmadığından bahsetmiş, sen ise dansöz gibi kıvırıyorsun, lafı başka yere çekmek için sirk maymunları gibi on takla atıyorsun. bunu arsız bir ırkçılık söylemine dayandırdığın halde hala sosyalist ayağına yatıyorsun. senden olsa olsa nasyonal sosyalist olur allah'ın malı.
  • -alıntı-

    kürdistan'daki birincil ilişkilerin başında aileye, aşirete ve de aşiret reisine ya da ağaya bağlılık gelir. ancak dini önderlere, özellikle şeyhlere ve din kardeşliklerinin (derviş tarikatları) başında olan tanınmış sufilere bağlılık da eşit derecede güçlüdür. bu bağlılıkları kırabilmek için, fazlasıyla çaba sarf edilmiş ama boşa çıkmıştır. türkiye'de ilk olarak atatürk tarafından tepeden inme önlemlerle şeyh ve ağaların gücü kırılmaya çalışılmıştı. daha sonraları ise genç nesilden sosyalistler, köylüleri sınıf temelinde harekete geçirme girişiminde bulundular. yine de kürt köylüleri ve çobanları ağalarının yolundan gitmeyi sürdürdüler. seçimlerde başarı kazanan adayların hemen hemen hepsi ya ağa ya şeyh ya da onların adamlarıydı. aşiretliler ve reisleri arasındaki ilişkinin iyice sömürücü bir hal aldığı ve bu sömürünün ağa tarafından herhangi bir yolla hafifletilmediği ya da telafi edilmediği hallerde bile, bu bağlılık uzun süre devam eder.

    -alıntı-

    ağa şeyh devlet sayfa: 19-20/martin van bruinessen
  • kürtçü şovenistlerin basitçe iftirası şu: kürt feodalizmi devletin politikası, bütün suç türklerin!

    biz de diyoruz ki; feodalizm kürt kültürünün, toplumsal yapısının bir parçasıdır. hadi bir an kabul edelim, türkiye'deki feodalizmin nedeni devlet!

    peki iran'daki kürtlerin, ırak'taki kürtlerin, suriye'deki kürtlerin feodal yapılarının nedeni de mi türkler? bu üç ülkeyi de karış karış gezdim. oradaki kürtleri de gördüm. feodal yapıyı kürtlerin kendi kültürü, toplumsal yapısı üretiyor.

    bu can sıkıcı gerçeği, kürtçü şovenist biliyor ama bunun suçunu, en kolayını yapıp başkalarının üzerine atıyor. almanya'daki kürtler arasında bile feodal yapı mevcut. onu da mı türkler yapıyor?

    kürt aydınlarının başlıca görevi, gerici, yobaz, feodal ağalara yalakalık yapmak değil; kürtlerin temel toplumsal sorunlarına çözüm bulmak olmalı.

    abd ve avrupalı abilerinin desteğiyle, belki bir gün bir devlet kurulabilir. ama bu problemli toplumsal yapıyla kürtler hiçbir zaman aydınlığa kavuşamazlar.

    aha işte en iyi örnek kuzey ırak. kürt devleti her tür kurumuyla kuruldu. abd parası ve desteğiyle ortaya çıktı.

    ama durum ne? mesut barzani isimli aşiret lideri, bölgeyi rüşvete, yolsuzluğa boğdu. halk mutlu mu? perişan. yavaş yavaş tepkiler çoğalıyor.

    ama mesut barzani, ayda 600 dolar verdiği paralı askerleri peşmergelerle baskısını sürdürüyor. kendi aşireti zengin oluyor.

    işte kürt feodalizmi.
  • göçebe bir kökenden gelen türklere devamlı aşiret dizileri seyrettirilmek suretiyle bir düşünce kirliği de yaşatılmıştır. halbuki göçebelik ne kadar maddi çıkarlardan uzak bir hayat tarzı ise aşiret bir o kadar maddi dünyanın pisliklerine bulanmaya müsait bir hayat tarzıdır. burada erkeklerin kendilerine model olarak, kadınların da eş olarak uygun gördügü ağalar aslında, iktidarı altındakileri sömüren kişilerdir. onlara karşı durmadan ezilmişliği atmak mümkün olmayacaktır.
hesabın var mı? giriş yap